- 1033 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Kitapsızlık !
Kitapsızlık !
Ne taşımaya gücümüz yetiyor , ne çıkarıp atmaya içimizin yazdığı cilt cilt öyküyü .
Fazla anlam yüklememeli hiçbir şeye . Boyumuzu geçmemeli hiç bir hikaye yaşansın ya da yaşanmasın . Yoksa boğuluruz oracıkta hemen .
Her şey o şeye yüklediğimiz anlam kadar olsaydı keşke ve öylece de kalsaydı . Kendi ellerimizle ya da tamamen bizim dışımızda gelişen herhangi bir sebeple düştüğümüz anlamsızlığın içinden bir anlam çıkarmak hiç kolay olmuyor sonrasında .
“ Oldukça karamsar bir gününüzdesiniz .Yolda yürürken önünden geçtiğiniz bir evin bahçe kapısı açılıyor ve kapıdan saçlarını savura savura genç ve güzel bir kız çıkıyor . Gideceği yere odaklanmış , hızlı adımlarla sizi fark etmeden önünüzden geçip gidiyor . Ardında pahalı marka parfüm rayihaları bırakarak . ( Hani o reklamlardaki gibi ! )
Gayri ihtiyari dönüyor ve bakakalıyorsunuz arkasından . Büyüleniyorsunuz !
O günkü karamsar ve bezgin anınıza pembe boyalı bir fırça darbesi çekercesine hayat alanınıza giren beklenmedik olay içinize tarifi imkansız güzellikler bırakıyor .
Bir görünmez mekanizma çalışıyor o anda ve dişlilerin arasından karmakarışık duygu ve düşünceler dökülüyor paragraflarca . Bir kelime sağanağı bütün hücrelerinizi tıka basa dolduruyor . Islanıyorsunuz iliklerinize kadar .
Kurulanmanın tek yolu sizi kıskıvrak yakalayan , ele geçiren kelimeleri cümlelere sararak dışarıya fırlatıp atmak . Ama ne gezer . Harfleri bir araya getiremiyorsunuz ki . Hepsi kalıyor içinizde ve sizi hasta ediyorlar ! “
Her şey o az önceki manzaraya yüklediğimiz anlam yüzünden . Bu manzaradan kitaplar dolusu şiirler içerek sizi hasta eden birikinti kelimelerden kurtulamamak da kitapsızlığımızdan .
İşin içine duygular girdiği zaman işte böyle oluyor ve afallıyoruz . Hatta çuvallıyoruz . Duygusal boyuttan ifade boyutuna geçmek için bizi düşündüren , ufkumuzu genişleten okuma günlerine ne kadar da ihtiyacımız var .
Duygularımızı düşüncelerimizi zihnimizden söküp atamıyoruz kelime kıtlığımızdan dolayı . Kitap okumadığımız o kadar belli ki !
O zaman açın kapıları !
Hep beraber , “depresyon” a giriyoruz !
Yılda 1 kitap ve günlük konuşma dilinde “300” kelime ile olacağı buydu !
YORUMLAR
Duygularımızı düşüncelerimizi zihnimizden söküp atamıyoruz kelime kıtlığımızdan dolayı . Kitap okumadığımız o kadar belli ki .
.......
bütün cevaplar kafamızda, bütün duygular da...ancak onların açığa çıkması için bir anahtar gerek. nedirr bu anahtar? nasıl elde edilir?
okuyarak elbette. kitaplar bize, bu anahtarı kazandırır. fakat öyle bir iki taneyle kazanmayı düşünüyosanız yanılıyosunuz. belki bir kütüphane bitirmelisiniz. en iyisi için.
haydi okumaya!
tebrikler..doğru bir konuyu irdelemişsiniz.