MISIR !
Mısır dendiğinde iki şık gelir alka ;biri Piramitleriyle mehşur ülke Mısır ,diğeri de ,tarlalarda
yetiştirdiğimiz mısır...
Evet benim yazmak istedeğim yaz günleri haşlayıp yada ateşte közlediğimiz mısır.Ülkemizin
vaz geçilmez güzelliği olan mısır,Marmara,Trakya , Ege,Karedeniz de bolca
yetiştirilmektedir...
Kuraklığa da çok dayanıklıdır,koçan uzunluğu 24 , 26 cm olur,her toprağa da kolayca adapte
olur.Mısır çok lezzetli bir bitkidir,yedikçe yemek isteriz.Mısır yağı,ede edilir,püsküllerini
haşlayıp içtiğimizde,idrar tutukluğuna acil bir çözüm olur,yapraklarından da ilginç oyuncak
bebekler ,şapkalar yapılır...
Yıllar önceydi,arkadaşımla,sabah yürüyüşlerine çıkıyorduk her sabah periyodik bir şekilde ve
tempolu yürüyorduk,bir sabah ben uyuya kalmışım,arkadaşım uyandırdı ve aceleyle
hazırlandım,çayımı ve sigaramı içmeden, yürüşüe koyulduk,yürürken de muhabbet ederdik
tabi ,ben sigaramı içmediğim için açılamamıştım,arkadaşımın tuafına gitti neden suskunsun
Oya,moralin mi bozuk ,evet dedim,anlat ya, boşver dedim,yeşilaycı anlar mı halden;ya söyle
deyince ,çare bulucan mı dedim ,evet dedi,kızım bu sabah yürüyüşe geç kalınca ,gördün ya
apar topar çıktım evden, bir pastahaneye uğrasak mı ne dersin,ya ne pastanesi bu mu canını
sıkan ,zaten çok kızıyordu sigara içmeme kabul eder mi ...
Yürüyorduk da ben beş karış bir yüzle,yahu gülsene gülen yüzüne ne oldu,deyince kakahayı
attım ,Çiçek ,seni dinlemiyorum ben oturuyorum bir banka ve sigara içeceğim,Çiçek
çıldırdı,hayır diyor polis gibi başımda,ter içindeyiz yürümekten,sahilde banka oturdum ve
sigaramı yaktım,iki tane üst üste içtim .Boyun uzadımı Oya söyle bakim demesine kalmadı,ya
Çiçek ben kitlendim yürüyemiyorum,ohhhhhhhh dedi .
İnanmadı ki ;hadi yürü ya diye zorluyor kalktım adım atamıyrum, aa Oya n’oldu şaka maka
derken,taksi çevirdik eve zor attım kendimi...
Ertesi gün oldu ben yataktan kalkamıyorum.Hastahanenin yolunu tuttuk,bir sürü kas
gevşetici ağrı kesisi eve geldim,değişen bir şey yok,kıpırdayamıyorum...
Tekrar başka bir doktora daha geldik,bel fıtığı ve ameliyat dendi ,flim neticesinden
sonra.Ben bittim diyordum,ameliyattan çok korkan biri olarak,kesinlikle ameliyat olmam .
Eczacı arkadaşım Tülin hergün iğnelerimi yapıyordu ,sunta üzerinde hint fakirleri
gibi kıpırdamadan yatıyordum.Düzelme yok direniyordum,faksım vardı,radyolara şiirlerimi
yolluyor gazetelere,yazılar yazıyor oyalanıyordum ,tam otuzaltı gün böyle sürdü...Umudu-
mu yitirmiyor düzelcem desem de yok ki bir değişim.Annem arada bana yemek yapmaya
geliyordu,tel çaldı aizeye uzanamıyorum ki,anneme seslendim mutfaktaki parelel tel
bakarmısın ,ağlıyorum uzanamadığım için,annem seslendi Gazeteci Ruhat Mengü seni
arıyor,yavaş yavaş mutfağa geldim .Ruhat hanım beni iki telliye yemeğe davet ediyordu,ve
beni tanımak istiyordu,çok sevindiğimi ve çok hasta olduğumu belirttim,iyileşince mutlak geleceğimi söyledim..
Sabah gazetesinde Ruhat Mengi nin ,not deferine yazı yollamıştım,yayımladı diye teşk
etmiştim,teşk mektubumu çok beğenip benle tanışmak istiyordu da ,yürümeyi unutmuştum.
Allahım ben düzelicem mi acaba diyordum.Tekrar Doktora gittim, bu defa da ameliyat dendi.
Çaresizlikerim başlamıştı da evet olurum ameliyat demiyordum.Ağrılarmla uykuya
dalmışım,sunta yatağımda bir rüya gördüm,yüzünü görmediğim biri elinde Mısır gösteriyordu
bana,vermiyordu,ben sadece bakıyordum.Uyandım kahvaltımı sunta yatağımda
yaparken,rüyamı düşündüm,Mısır berekettir dedim,oğlumdan rüya tabirini istedim.
Kitapta da aynı düşüncem gibi anlamı vardı.Ben bitkileri hep kuruturum,özellikle mısırı
duvarıma asarım dekor ve enerji olarak ,babanemden bana bulaşan hoşuma giden bir alışkanlıktır..
Bu rüyayı Yücem bana gösterdiyse var bir manası deyip,duvarımdan kurumuş koçan mısırı
aldım,yüzükoyun yattım,ağıran bölgeye kompres havlı koydum,kuru mısırı gezdiriyorum
kolum yorulana kadar ,hamur açma şekli gibi,dinleniyorum tekrar devam,sürekli mısır ağıran
bölgemde masajda,her gün biraz daha yumuşuyordu,ağrım da azalıyordu,aaa ben
iyileşiyordum inanın yavaş yavaş yardımsız yürüyor iğneleri de bırakmıştım on gün
önceden,fayda sağlamıyor diye...
Her gün bu uygulamayla daha iyiye gidiyordum,kendim de bu mucizeye inanamıyordum,kimseyede birşey söylemiyordum.İptidai bir yönteme herkes kızacağı için...
Oğlum sevinyordu mutfakta yemekler yapıyordum çeşit çeşit,yağda yumurta ve balık yemekten bıkmıştı evdekiler.
Eczacı arkadaşım aradı,Oya nasılsın,düzeliyorum Tülin dedim,ameliyattan vazgeçtin mi
dedi.Evet dedim ,ağrı geçicidir dedi tekrar eder,bence ameliyat olmanda yarar var dedi.Ben birşey söyleyeceğim Tülin ’cim ,bana kızarmısın dedim, kobaylığı kendime denedim rüyamda gördüğüm mısırla yaptım, aa aaa dedi ,niye kızayım ki.
Yakınları doktordu,İsveç ten bir alet getirdi amcam dedi,mısır boyutunda ve mısır taneleri gibi olan.
Devam et Oya dedi ,çok mutluydum bel fıtığı ameliyatından kurtulmuştum,rüyamda gördüğüm mısır sayesinde.
Günler sonra ilk kez sokağa çıkıyordum,çok heyecanlanmıştım yürüyebliyordum ve,
Ruhat Menginin davetine gitmiştim,bir tatil sevinciydi o gün, akşama kadar gazete binasında ,Ruhat hanımla sohbet etmiştik...
Sağlıklı günler okurlar...
Oya Gedik
YORUMLAR
teşk ederim sevgili Emine ...
''Şöyle,şapka hasır örgüyle yapıldığı için,kapsar diye düşündüm.
Sevgilerimi sunar sağlıkı günelerde kalın derim..
Unuttuğum başka şey olmuş,mısır ekmeği,ben mısır ekmeğini
yeşil zeytinle yerim,inanılmaz bir tat ...
saygılarımla...
Oya gedik tarafından 12/7/2009 8:38:18 AM zamanında düzenlenmiştir.