- 1086 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TEKRAR
Küçük kız hayal kurmayı o kadar çok seviyordu ki,bazan hayallerle gerçekleri birbirine karıştırıyordu.Sarı saçları,çilli yanakları ile çok tatlı bir kız olan Ece,beş yaşlarında şirin mi şirin bir yumurcaktı.
O gün annesi işe gitmemişti.Biraz rahatsız olduğunu söyleyip odasına çekilmişti.Annesinin işe gitmeyeceğini duyduğunda,çok ama çok sevinmişti.Ama sevinci kursağında kalmıştı işte...
Yalnızlıktan kurtulacağını,annesinin onunla oyunlar oynayacağını,belki de birlikte yemekler,pastalar,kekler yapacaklarını düşünmüştü....Üzgün üzgün dolaştı evin içinde.Salonda,mutfakta kendi odasında...
Belki de annesine gidip bakmalıydı.Uyumuyorsa onunla sohbet edebilirlerdi.O’na bebeğinin hasta olduğunu,arkadaşı Ayşe ile küstüğünü ,kreşte onu gıcık eden Metin’i anlatabilirdi.O kadar çok şey vardı ki annesine anlatacağı...Bakıcı ablasının anlattığı masallardan en çok sevdiği topal tavşan masalını bir kaç sefer anlatmak istemişti annesine,ama her seferinde annesi:
-----başka zaman anlat kızım!demiş ve dinlememişti Ece’yi.... Belki annesi uyanıksa ve başı ağrımıyorsa topal tavşanı da anlatabilirdi ona...
Bu düşüncelerle annesinin odasına kadar geldi.Cesaretini toplayıp açtı kapıyı.Annesi mışıl mışıl uyuyordu.Hayal kırıklığıyla baktı annesine.Gözleri doldu.Dudakları hafifce kıvrıldı.Biraz da öfkeyle karışık son kez bakıp anneciğine,tam kapıyı çekecekti ki gözlerine inanamadı....
Annesinin saçları gözlerine olduğundan da uzun görünmüştü bir an.Evet yanılmıyordu.Annesin çok uzun sarı saçları vardı.Yatarken saçlarını tepesine toplamadan yatmazdı.Ama bu sefer toplamamıştı ve saçları yerlerde upuzun bir yol gibi neredeyse odanın kapısına kadar uzanıyordu.Gitmekten vazgeçmişti.Annesi hala uyuyordu.
Saçların ışıltısı gözlerini kamaştırmıştı.Saçların aralarında yer yer inci taneleri vardı.Daha dikkatli baktığında şaşkınlığı bir kez daha arttı.Saçlarının dalgaları basamak basamak merdiven şeklinde annesine doğru çıkıyordu.
Merdiven basamaklarını uzaktan inceledikten sonra,ani bir kararla çıkmaya başladı.Ayakları çıplaktı ve saçların yumuşaklığı içini bir tuhaf ediyor,sanki içini gıdıklıyordu.Kikir kikir gülmeye başladı.Ama sessizce...Annesi uyanırsa çok fazla kızabilirdi.Merdivenleri çıktıkça kalbi küt küt atıyordu, odanın içini yüksekten görmekten dolayı başı dönmeye başlamıştı.Durdu gözlerini kapattı,derince bir nefes alıp tekrar açtı gözlerini.Şimdi merdivenin geri kalan kısmını çıkabilirdi...
En yukarı çıktığında aşağıya bakmamaya çalışarak nereye geldiğine baktı.
Annesinin saçlarının diplerinde, başının tam tepesindeydi.Elleriyle sevdi annesinin saçlarını.Yumuşacıktı...Uyanmaması için çok yavaş bir şekilde okşuyor onu incitmekten çok sakınıyordu.
Ellerine sert bir şey takılmıştı.Eğildi baktı,kapı koluna benzer bir şeydi bu...Hiç düşünmeden çekti.Kolayca açılmıştı.Evet bir kapıydı bu...Hemen içeri daldı.Çok güzel bir odada buldu kendisini.Her yer oyuncak doluydu.Ve renk renk çiçekler...Ve şekerler ve pastalar,kekler...
Ağzı açık bakakalmıştı bütün bunlara.Sevinçten küçük dilini yutacaktı neredeyse...
Uzanıp şekerlerden alacaktı ki,annesini gördü odanın en karanlık köşesinde.Çok şaşırmıştı.Annesi uyuyordu ve bu oda onun başının taaa tepesindeydi.Buraya gelmesi imkansızdı ama gelmişti ve karşısında duruyordu.
-----Gel canım,ben seni çok özledim.Eğer, bu odadaki güzel şeylerden,hiçbirisine dokunmazsan seninle oynamak için evimize gideriz.Ama bir tanesine bile dokunursan,bir gün boyunca hatta istersen daha da fazla burada oynayabilirsin.Bu odadan çıktığında ben çok meşgul olacağım.Seninle oynayamam,ona göre...Ya ben!ya da bu oda!
Küçük kız elini çekti hemen şekerden.Ateşten çeker gibi.Odaya baktı,pastalar,kekler,oyuncaklar...Hiç böyle güzel bir oda görmemişti.Sevdiği her şey vardı burada.
Ama annesi onun için,her şeyden daha güzeldi.Daha tatlıydı.O’nu çağırıyordu.Gel oynayalım diyordu.Hiç düşünmedi bile!
Koştu hem de uçarcasına...
Annesi kollarını kocaman açmıştı,saçları kadar uzundu kolları...Çok mutluydu.Koştu kocaman adımlarla koştu!
Ece koşmuştu koşmasına ama önündeki oyuncağı görememişti.Ayağı takıldı,yuvarlandı şekerlerin,çiçeklerin oyuncakların üzerine...
Canı çok yanıyordu.Başını pek fena çarpmıştı.Annesinin sesini duyuyordu:
-----Ah canım benim!Uyuyakalmışsın merdivenlerde...
Ece gördüğü ruyanın etkisinden kurtulamamıştı.Annesinin kollarında tatlı tatlı gülümsüyordu...