ÖTESİ...
ÖTESİ…
Gördüğüm tüm tabiat tablolarını,manzaraları,dağları,dereleri,engin denizleri,denizlerin sığ ve derin noktalarını,dağların eteklerini ve zirvelerini,ağaçların yemyeşil ve kupkuru hallerini,yeşeren ve dökülen yapraklarını,denizlerde ıslanmış kumları ve kupkuru toprakları düşlüyorum.
Bir ağacın altında uzanıp çimlere dokunduğumu,tam o anda sevdiğim bir tene dokunduğumu,çimlerin tazeliği hayat fışkırmalığı ile o tenin kıyasını yapıyorum hangisi daha bir hayat dolu,hangisi daha canlı,karar vermek zor.
Ve deniz kıyısında ıslak kumlara dokundururken ayaklarımı, berrak ışıl ışıl Akdeniz suları bir İstanbul sabahına sürüklüyor beni. Bu kez bir vapurdan denizin yarılışını ve köpürüşünü izliyorum,köpüklere dokunmak istiyorum,çıkan sesler kulaklarımı okşuyor.Tam o anda bir sevgili hasreti duyuyorum,nedense İstanbul’da yalnızlık zor geliyor,hep yanımda biri olmalıymış,denizi seyrederken,ya da karşı sahili uzaktan izlerken bir ele dokunmalıymışım gibi bir his uyanıyor bende.Karşı kıyıya yaklaşırken seyyar satıcılardan yükselen ve hepsi birbirine karışıp bir senfoniyi anımsatan seyyar satıcı bestesi kaplıyor ortalığı ama aradan kulağım çekip çıkarıyor o en sevdiğimin sesi,tınısını seçiyorum, beni mest eden müziğinin. “İnsanların yüzlerini göremiyorum,boğazım düğüm düğüm çözemiyorum....”Ve tüm İstanbul hayatımı kaplayıveriyor, özetleyiveriyor , hislerimi,keşmekeşi,bir yandan çok sevip diğer yandan insanı yoran sevdalar misali...
“Tutsam şu karanlığı tutsam da yırtsam.Ah elim tutuşmasa elini tutsam ,susmasan konuşsan sesini duysam .Tutsam güzel yüzünü bağrıma bassam…”
Tekrar Akdenizin berrak sularına döndüğümde bu kez de berraklığı beni Ege sularına götürüyor.Suyun dibinde gördüğüm,topladığım çocukluk taşlarımı hatırlıyorum.hepsi ayrı ayrı renkte büyüklükte,.Sonra suda sektirmek için topladığım yassı taşlara dokunuyorum hayalimde,yavaşça eğilip hızla fırlatıyorum uzaklara doğru.Bir iki üç...Taşlarla ben de gidiyorum uzaklara,kimi zaman ötelere...Ufka bakıyorum biliyorum ötede dahası var,daha fazla sevgi,daha fazla aşk,daha fazla paylaşım her şeyin bir ötesi olduğunu biliyorum,taa ötelerde kalıyor aklım.....
YORUMLAR
Tekrar Akdenizin berrak sularına döndüğümde bu kez de berraklığı beni Ege sularına götürüyor.Suyun dibinde gördüğüm,topladığım çocukluk taşlarımı hatırlıyorum.hepsi ayrı ayrı renkte büyüklükte,.Sonra suda sektirmek için topladığım yassı taşlara dokunuyorum hayalimde,yavaşça eğilip hızla fırlatıyorum uzaklara doğru.Bir iki üç...Taşlarla ben de gidiyorum uzaklara,kimi zaman ötelere...Ufka bakıyorum biliyorum ötede dahası var,daha fazla sevgi,daha fazla aşk,daha fazla paylaşım her şeyin bir ötesi olduğunu biliyorum,taa ötelerde kalıyor aklım.....
ne güzel bir paylaşımdı.
ne diyorlar, bir çırpıda okudum. aynen öyle.
saygımla.