- 1152 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
ÜŞÜYEN RUHUMDU
ÜŞÜYEN RUHUMDU
Hani minicik yüreğimiz o kadar geniş olur da dünyayı sığdırabilsek de içine,
o kocaman dünyaya kendimiz sığamayız bazen, dar gelir bize.
Bazen kendimizi yalnız yapayalnız kalmış gibi hissederiz koskoca
kalabalık dünyada. Ve gözlerimiz dolar geçmişe dalarak. Anılarımızdaki
mutsuzluklarımız ve acılarımız hüzünlendirir bizi, mutluluklarımız ve
sevinçlerimiz ise yüreğimizi ısıtır. Ne garip değil mi mutlu olsak da ağlarız,
elimiz acısa, yüreğimiz acısa da ağlarız.
Bazen üzüntülerimiz bizi bir uçurum başına kadar getirir. Aşağısı ölümdür.
Seçenekse bize kalmıştır. Ya yaşamak, ya da ….
-Uçurumun kenarına kadar gelmişsen şöyle bak bir etrafına.. Ya canlı bir
çiçeğin serinliğini ya da kurumuş tohumlarını savuran bir çiçeğin sıcaklığını
bulacaksın. Ya da günlük rızkını aramaya çıkmış minik bir böcek., yiyeceğini
sırtına vurmuş taşımaya çalışan bir karınca. Hiç biri pes etmemiş hayata.
Haydi uçurumdan geri çekil. ve gülümse hayata.
-Acılar zifiri karanlık geceler kadar karanlık düşüncelere sürüklediği
zamanlarda, kendi içimizde ayın ışığı kadar da olsa sevinç ve yaşama
umudumuzu bulundurmalıyız. Eğer o da yoksa semâlarda yağmur sonrası,
buluttan perdesini aralamış ve küçük bir umut ışığı güzelliğinde göz kırparak
gülümseyen bir yıldız vardır. İşte onu gördüğün zaman anla ki dünyanın
herhangi bir yerinde seni sen olduğun için, insan olduğun için seven birileri
var. Sırf onun için olsa bile yaşama sevincini hep yüreğinde taşı ve kaybetme.
-Her darbe Öz’e yani unuttuğum Ben’e ulaşma, O’nu bulma çabalarıydı benim için.
Her rüzgâr bir tokat, her tokat bir düşüş, her düşüş bir çıkıştı, bir adım daha yaklaşmaydı O’na.
Her çırpınış düştüğüm o karanlık kuyulardan, bana göz kırpan minik yıldızı gördüğüm
yukarılara ulaşma çabalarıydı.
- Bir bahar gününde kutup soğuğunu yaşarken bedenim değildi donan,
bedenimde üşüyen ruhumdu. Hummalar içinde dişlerim çarparken birbirine,
ne üşüyordum ne de korkuyordum. Buz tutmuş duygularımı bir aysberg misali
koparıp koparıp salıverdim okyanusa doğru.
Ve bir gün Sen, ilkbahar güneşi misâli karanlık dünyama yavaşça geldin, ısıtıverdin :)
Buz tutmuş ruhumun bedenini ısıtmaya çalışan kalbimde sevgi dolu sıcacık bir duygusun SEN.
BİRSEN ERKAN-11.2009
YORUMLAR
Her darbe Öz’e yani unuttuğum Ben’e ulaşma, O’nu bulma çabalarıydı benim için.
Her rüzgâr bir tokat, her tokat bir düşüş, her düşüş bir çıkıştı, bir adım daha yaklaşmaydı O’na.
Her çırpınış düştüğüm o karanlık kuyulardan, bana göz kırpan minik yıldızı gördüğüm
yukarılara ulaşma çabalarıydı.
- Bir bahar gününde kutup soğuğunu yaşarken bedenim değildi donan,
bedenimde üşüyen ruhumdu. Hummalar içinde dişlerim çarparken birbirine,
ne üşüyordum ne de korkuyordum. Buz tutmuş duygularımı bir aysberg misali
koparıp koparıp salıverdim okyanusa doğru.
Ve bir gün Sen, kış güneşi misâli karanlık dünyama yavaşça geldin, ısıtıverdin :)
Buz tutmuş ruhumun bedenini ısıtmaya çalışan kalbimde sevgi dolu sıcacık bir duygusun SEN.
...
duygularimizda ruhumuza giden renk renk yol degil mi ?
simdi;
kendimi kendimden çikartirken
yürürken düslerimin birinde...
her düsüste ben
dogru çikarken asagidan yukariya
tam da ellerim ellerimde üsürken hem de..
ne güzeldi usulca geli vermesi ...
.SEN
usta kaleminiz var olsun.... çok içten ve derin bir anlatim...
gönlünüze bakisiniz daim olsun sevgili Birsen
sevgiyle/ ...
.......
Bircangule
mutlaka...
Bazen gün ışığını kaybetmişcesine..tüm renkler hayatımızdan kayboluverir duygularımızda ve
yerini kocaman bir siyaha bırakırlar. Bazen belki biraz da gri...
Hani şu depresyon dedikleri...kabus gibi çöker kalır üzerimize. Ta ki gün ışığını tekrar farkedebilinceye kadar.
merhaba,
yazınız alttaki adrestede yayınlanmıs.
benim bir şiirimde orada yer almış (iznim alınmadan ve kaynak gösterilmeden) bu nedenle oradaki yazı ve şiirlere göz atarken tesadufen bu yazı ile iki yerdede karsılastım..
http://tr.netlog.com/groups/vatan_severler_birligi/forum/messageid=936507
bilginize..
adigelibya tarafından 12/19/2009 12:29:45 AM zamanında düzenlenmiştir.