- 691 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NOBEL 'İ BİZ ALDIK !
27 Kasım 1895 tarihli ve 30 Aralık1896’da Stockholm’de açıklanan vasiyetnamesiyle Alfred Nobel tarafından kurulan Nobel ödülleri, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacını güder. Nobel’in servetinin yıllık geliri beş eşit parçaya ayrılmıştır: Bunlardan birincisi fizik, ikincisi kimya, üçüncüsü fizyoloji yada tıp alanlarında en önemli buluşu yapan kişiye, dördüncüsü edebiyat alanında en soylu ve en içten bir idealden esinlenerek meydana getirdiği bir yapıtın yazarına, beşincisi de, halklar arasında kardeşliğin gerçekleştirilmesi
sürekli orduların ortadan kaldırılması yada azaltılması, barış kongrelerinin yapılması yada bunların yaygınlaşması için en çok ve en iyi çalışan kişiye verilir.
Nobel Edebiyat Ödülü’nü bu yıl biz aldık, evet biz ve büyüklü küçüklü, ünlü ünsüz şairi, romancı ve hikâyeciyi, oyun yazarı ve denemeciyi yarı yolda bıraktık ve o işveli, cilveli, kırıtkan ve davetkâr ödül sonunda bizim oldu.
Bir türlü kazanma yüzü görmeyen talihsiz adaylarımız sayesinde bu Nobel’in ne olduğunu bir güzel öğrendik, artık biliyoruz. Her yıl dağıtılıyor ve yine her yıl, ödül alanın adı çevresinde olumlu olumsuz fırtınalar koparılıyor; ödülün değerliliği, kazanın bunu almaya hakkı olup olmadığı her yerde tartışılıyor.
1901 ile bu günlere gelen süreç içinde ödül kimlere verilmemiştir ki, Pruthomme, Bjömson, Echeparay, Carducci, Bucker, Reymont, Bunin, Jensen, Martinson’da kimdir? Türk okuru bu isimlerden her hangi birini tanır mı?
Oysa aşağıdaki yazarlar, bu adsız sansız, edebiyattaki yerleri ve değerleri her daim tartışılabilir yazarlara “tercih” edilmişlerdir. Bu yazarların yerine Nobelleri o yazarlar almışlardır.
Tolstoy: Düşünün “Harp ve Sulh’un ‘Anna Karanina’nın yazarı daha yaşarken klâsikleşmiş bir Tolstoy Nobel dışı bırakılmış, bırakılabilmiştir.
Çehof: Küçük hikâyenin büyük ustası, dünya hikâye sanatının bu “dev”I varken siz kalkıp ödülü… öyle mi?
Ibsen: Dünya Tiyatro’sundaki yerini ve gücünü kim tartışabilir ki? Hiç kimse için ; o “Nora ”o” Bebek Evi ”o” Bir Halk Düşmanı” unutulur oyunlar mıydı?
MarkTwain: Evet,koca Mark Twain’de Nobel konusunda boş verilmişlerdendir. Oysa seçici kurul üyelerinde en azından biri Tom Savyer’in okurudur, adım gibi biliyorum.
Raine Marla Rilke: “ Genç Bir Şaire Mektuplar” kitabı bile Rilke’ye, Nobel ‘i kazandırabilirdi.Ama ah işte seçici kurul üyeleri, ah!
Maksim Gorki: Türk okurunca en çok sevilen yabancı yazarların başında gelir. “Ana”yı okumayan okur kalmışmıdır acaba?
Berthold Brecht: İnanmış bir Marksistti, doğru. Ne var ki, soylu bir şair, dünya tiyatrosuna farklılıklar ve yenilikler getirmiş bir oyun yazarı ve şairdi. Haksızlığa uğradığı gerçektir.
Sigmund Freud: Evet, susun ve avazınız çıktığı kadar da bağırmayın.Ödül ona da çok görülmüştür.
Virginia Woolf: “Deniz Feneri” romanının yazarına karşılık kimi mi kazandırmışlardır?
Sonra,Thedor Draiser, sonra Paul Valery, sonra Marcel Proust, sonra, Scott Fitzgerald, sonra Mugham, sonra Dağlarca, sonra Aziz Nesin, sonra…
Sustum, daha fazlasını yazmayı reddediyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.