- 864 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Anne Yüreği (32)
Ayşe, o gün kardeşini görmek için, iş çıkışından sonra, Gülşah hanımın evine gitmeye karar vermişti. Erkenden işini bitirip yola çıktı ve sapa yerlerden geçerek doğruca Gülşah hanımın evine geldi. Kader, ablasını kapıda karşılamıştı. Özlemle kucaklaşmıştı iki kardeş. Kardeşi ile biraz sohbet edip, onun durumunu gördükten sonra, akşam karanlığına kalmamak için izin istemişti Ayşe.
“Çok geç olmadan kalkayım. Çocuklar beni bekliyor. Bu hafta okula başlayacaklar. Onların telaşı var. Gerçi, alışverişlerini yaptım ama yine de son iki günü doyasıya geçirsinler istiyorum”
“Ayşe Hanım, Gül aradı. Buraya geliyormuş. Sizin beklemenizi istedi. Konuşacakları varmış”
“Hayırdır inşallah, benimle ne konuşacak acaba”
“Bilmiyorum inanın. Şimdi yoldaymış. Beş on dakika içinde gelir”
Ayşe, merak içinde, Gül hanımı gelişini beklemeye başladı. On dakika sonra Gül Hanım gelmişti. Salona geçtiler.
“Ayşe, kaç gündür sana gelmek istiyorum ama bir türlü gelemedim. Adamların hala seni takip ettiklerini biliyorum. Zor durumda bırakmamak istemedim n seni ne kendimi. İyi ki geldin bu akşam. Konuşmamız gerek seninle”
“Sizi dinliyorum Gül Hanım”
“Biliyorsun, okullar açılıyor pazartesi günü. Bunun ağırlığını da sen yaşıyorsun bire bir. Çocukların üçü de okula başlıyor bu yıl.”
“Evet, hepsi başladı bu yıl. Serkan’ın da kaydını yaptırdım”
“ Sana sormadan ben bir şey daha yaptım. Karşı çıkacağını düşünmediğim için, oturduğum mahalledeki okula, Kader’in kaydını yaptırdım. Velisi ben oldum. Bu akşam Kader’i buradan almaya geldim. Kendi evime götüreceğim. Pazartesi günü okula benim olduğum yerde başlayacak. Sınıfta, yaşıtlarından büyük olacak ama olsun. Okulda herkes yardımcı olacak. Kader, sıcak bir kız çabuk arkadaşlık kurar etrafındakilerle”
Kader’de bilmiyordu okula kayıt yaptırdığını Gül hanımın. Ayşe ve Kader birbirlerine baktılar. Ayşe’nin gözleri ışıl ışıl parlamıştı. Kader’de mutluluktan ne diyeceğini şaşırmış, gözyaşlarına boğulmuş, koşarak mutfağa geçmişti.
“Çok sevindim Gül Hanım. Ne diyeceğimi şaşırdım inanın. Ben de düşünmüştüm ama dört çocuğun masrafını kaldıramayacağımı bildiğim için, bu teklifi getiremedim Kader’e. Günlerdir sırf bunu düşünüyordum. Beni ve kardeşimi çok mutlu ettiniz”
“Esas, sen beni çok mutlu ettin Ayşe, Senin sayende yeniden insan olmanın onuruna eriştim ve şimdi sıra bende. Elimden geleni yapacağım. Hakan bey malların birçoğunu aldı eşimin üstünden. Şimdi şirketi kurtarmaya çalışıyor. Onu da yakın zamanda halledecek eminim. Yönetim kurlunu lav ettim, yeni yönetim oluşturduk. Şirket çok büyük zararda görülüyor. Onu kurtarmak için canla başla çalışmam gerekecek. Kendimi çok güçlü hissediyorum ve bu gücümü de senden aldım. Kader, hem can yoldaşım, hem kızım olacak benim. Bundan sonra onun tüm sorumluluğu bana ait.
Kader, odaya girmiş, hem Gül hanımı, hem ablasını öpüyor, öpüyor tüm sevgisini onlara aktarıyordu.
“Bu akşam, ben sizinle mi geleceğim Gül teyze?”
“Evet Kader, Gülşah teyzen biraz kızacak ama artık benim yanıma gelme zamanın geldi. Değil mi Gülşah?”
“Biz çok alıştık Kader’e. Kadir’de çok şaşıracak ve üzülecek”
“Kadir biliyor Gülşah. Bu gün o yaptırdı kaydını Kader’in okula ve çok mutlu oldu”
“Buna sevindim. Onun Kader’i ne kadar sevdiğini hissediyorum. Sanki kendi kızımız gibi oldu Kader. Bir iki ayda alıştırdı bizi kendine. Onun geleceği çok daha önemli. Hayat yeni başlıyor Kader için”
“Ayşe, bunu da al bakalım”
“Bu ne Gül Hanım?
“Bu banka cüzdanı. Şirketten, her ay düzenli olarak çocukların okul masrafını karşılayacak kadar para yatırılacak bu hesaba. Çocukların bütün giderleri buradan karşılanacak”
“Olmaz Gül Hanım. Olmaz, bunu kabul edemem”
“Ben kabul edeceksin demedim ki. Bunu al dedim. Senin ve çocukların sıkılmasını istemiyorum. Her şey yoluna girdiğinde başka düşüncelerimde var. Şirketi bir toparlayayım, o zaman konuşuruz zaten seninle. Bu senin adına açılmış bir hesap cüzdanı. Her ay bankaya gidip buradan para çekebilecek ve çocuklarını hiçbir şekilde sıkmayacaksın, tamam mı” ?
Bu defa ağlama sırası Ayşe’ye gelmişti. Gözlerinden akan yaş her tarafını ıslatıp geçiyordu. Daha birkaç gece önce Hayriye hanıma ikinci bir iş yapması gerektiğini söylemişti ve şimdi çocuklarının okuyabilmesi için belli bir ücret yatırılacaktı ve bundan çocuklarından başkası yararlanmayacaktı.
Hesap cüzdanını alıp çantasına koydu. Kader, çantasını hazırlamış, Gül hanım ile birlikte gitmek için kapının önüne çıkartmıştı. Gülşah Hanım, Kader’in evden ayrılışına hüzünlenmiş ama onun geleceği için gitmesi gerektiğini bildiğinden gülümseyerek gönderiyordu.
Üç kadın gitmek için evden çıktılar. Gül hanımın arabası Ayşe’yi evine kadar bıraktı. Kader’in oturduğu yer dışarıdan görünmüyordu. Onun için endişe etmemişlerdi.
“Burada mı oturuyorsun abla”
“Evet canım. Burada oturuyorum. Biraz zaman geçsin, sende rahatlıkla gelebileceksin buraya”
“Biliyorum abla. Seni seviyorum. Yeğenlerimi öp benim için. Muhtar amca ile Hayriye Teyzeye de sevgilerimi söyle”
Çocuklar camdan annelerinin geldiğini gördüğünde hemen bahçeye çıkmışlar.
“Gül teyze, bize gelsene”
Gül hanım çocukları arabanın yanında görünce aşağı inmiş üçünü de öperek
“Sonra gelirim çocuklar, şimdi gitmem gerekiyor, tamam mı? “
Sıla, arabada Kader Teyzesini görmüş ama her şeyi bildiği için hiç bozuntuya vermemişti. Görmemezlikten gelip, yalnızca öpücük vermişti teyzesine. Gül hanım, arabaya binip hızla oradan uzaklaştı. Ayşe, çocukları ile eve girip hemen mutfağa geçmişti bile.
Devam Edecek
YORUMLAR
GÜL HANIMIN DESTEKLERİ İŞE YARAYACAK.BU ARADA KADERDE OKULA GİTMİŞ OLACAK...AYŞE2NİN ÇOCUKLARI İÇİN VERİLEN BURS,ONUN MADDİ SIKINTISINI AZALTACAĞA BENZİYOR.BU ARADA İKİNCİ BİR İŞ ARAMA DERDİNE GİRMEZ...
KUTLARIM HOCAM.SAYGILAR.YAZMAYA VE YOLA DEVAM.DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN.SELAMLAR...