SARI GÜL
Yeşil kalın bir dalda açmış iri bir güldü . kokusunu buram buram etrafa saçan sarı gül mutlu mutlu yaşıyordu .İnsanlar onun kokusuna hayranlardı .sarı gülü koklamak ve mutlu olmak için sıraya giriyorlardı Bir gün bulunduğu şehre bir satıcı geldi. Elinde diri yapraklı dik duran yapma güler vardı .Ama yapma güller kokmuyordu .insanlar görüntüleri için onları alıyo evlerinin en güzel yerine yerleştiriyorlardı. Zamanla onların görüntüsü kişileri mutlu etmeye başladı yapma güllerin.sarı güle daha az insan gelmeye.onun kokusunu anlayan ve o kokuyla mutlu olan çok az insan kalmıştı .Etrafındaki güler yavaş yavaş ölüyorlardı . Onların önce kokularının gittiğini sonrada yapraklarını döküldüğünü gören sarı gül önceleri çok üzüldü ne yapacağını bilmez bi haldey ken bana böyle olmayacak dedi . Ve kendinin gül olduğunu unutan insanlara kendini sevdirmek için olmadığı bir hale bürünmeye başlamış .Yapma çicekler gibi olmaya başlamış .Ama bilmediği bir şey varmış ki bu davranışı onu da öldürüyordü aslında . Bir gül küçük bir kız çocuğu sarı gülü dalında kopardı . Onu annesine verirken ‘anneciğim bak ne güzel yaprakları var ne tatlı kokuyor .’ dedi Sarı gül duyduğu bu sözlere çok mutlu olmuştu. Birkaç gün de o küçük kız için vazoda yasamış ve o mis kokusunu saçmiş etrafına ilk yere düsen yaprağı gördüğün de mutlu oldu .Çünkü arkadaşları gibi yapma güller gibi olmaya calışırken değil de gercek bir gül gibi öleceği için mutluydu .........
(kaynak : kayıp gul romanı oradan bıraz esınlendım )
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.