- 501 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU^NA MEKTUPLAR ..
çalıkuşu
..birbirine benzeyen sesleri dinlemekten aynı ritimde sürüp giden günleri yaşamaktan dar bir çevreye sıkışmış olmandan şikayet ediyorsun..bunalıyor ve sığamıyorsun kabına ayrıca seni kimsenin anlamadığını anlamalarının da zor olacağını yazıyorsun ..iyi bir yürekle dile getirdiğin yazılarını okuyorum çalıkuşu..sert yağmurların yaşandığı günlerde sıkıntılarını unuttuğunu hatta dicle2nin iyice kabaran suyuna kendini bırakmak akıp gitmek istemişsin.. birçok şeyin tadı yok sanki yaşanacak her şey yaşanmış ve bitmiş..kalmamış yaşanacak hiçbir şey...ah çalıkuşu zaman zaman aynı duyguları ben de yaşıyorum biliyor musun ?..bir şeyler değişsin diye koşuyoruz geçen zamanların ardından ama yine her şey aynı diyorum..sevmekten bile yorgun düşüyorum bazı zamanlar..hiç değişmeden ve durmadan yine de vazgeçemiyorum yaşamaktan..sen varsın diye hayatımda katlanıyorum sen yazıyorsun diye bana günlerime sıkı sıkıya tutunuyorum ..acı ve kederlerimi unutarak senden aldığım her haber yaşama sevincim olup tekrar hayat buluyor ruhum..buralara da yağıyor yağmur…yağmurlu bir gün dü o gün dışarı attım kendimi dışardaki yağışlı serin hava belki biraz olsun açar diye içimi...dar karanlık bir ağırlıktan kendimi boşluğa atar gibi...savruldum sokaklarda nereye gittiğini bilmeyen ağacından dökülmüş avare bir yaprak gibi...kaldırım taşlarının sessiz çığlıkları ayrılığın hüznünü çalıp durdu kulaklarımda yol boyunca...dolandım sokakları sessiz sedasız kuyusunu kaybetmiş bir misket gibi...üşüyorum...içimin buzları eritir diye sobayı yakmak aklıma geliyor…elimi yakıyorum aceleden soba tütüyor beni iyiden iyiye bozuyor….en nihayet yandı.. eğiliyorum sobanın üzerine..içimdeki buzlar ateşin verdiği sıcakla eriyip gözyaşına dönüşürken sobaya attığım çalı-çırpı..odunların fısıltıları dikkatimi çekiyor..sessizliğin ve karanlığın ortasında tavana yansıyan ateş çemberini izlerken bir yandan sobadan gelen haykırışları diniliyorum benimle konuşur gibi yalnızlığıma koşar gibi..heyecanlı ve biraz korkutan birazda aklımı başıma getirmek ister gibi bana en sert öğütleri veriyordu ...evet konuşur gibiydi soba ve içindekiler çalıkuşu…ve ben bu sesi bir yerlerden tanığımı fark ediyorum ...yüzünü gözlerini sesini sözlerini alır gibiyim yaşadığım boşluğunun ortasında ...bir mektubunda yine yazmıştın onu hatırladım ve tebessüm ettim dua ettim ..”..hüzün geldi baş köşeye kuruldu ..yoruldu yüreğim yoruldu..”..canım benim sen neleri yaşıyorsan benzeri gel-git duygu fırtınalarını iç sıkıntıları ben de yaşıyorum sanki aynı anda..yalnızlığım kadar yanımda olsaydın diyorum..yalnızlıkla paylaştığımı seninle paylaşsaydım ..keşke senin adın yalnızlık olsaydı da ben hep yalnız kalsaydım...ne kadar karar versem bir yere gideyim diye yüzlerce defa fakat çekip durur beni gizli bir el başka bir yere..bu senin elin çalıkuşu bu senin elin eminim ..beni bırak kendi halime diyorsun ve şiir gibi yazıyorsun bana ..sana bu halim zor gelir.. /düşünürüm kendi kendime /şu koca dünya dar gelir..ne bu gidişin bir sonu olur../ne de bu durumun bitişi..ne bu hayatın bir değişi olur ../ne de benim gidişim...dedim ya zaman zaman olur ve gelir geçer bu mutsuz umutsuz karamsar duygular….en kısa zamanda bu geçici olmasını ümit ettiğim durumlardan çıkmanı dilerim ....ben kendim için bir tek adım atmadım hayatımın tüm günleri ve geceleri her anım senin mutluluğun senin geleceğindi..yorgun gözlerim arada bir parlıyorsa senden aldığım haberlerdendir..haftalardır ben bende değildim her yerden kaçtım dalgaların ağzında kurtulmayı bekleyen bendim..her akşam o kanlı güneşe bakıp senden kaderinden işaretler bekledim...en küçük gölge ve lekenin olmadığı o temiz kalbin güzellik-mutluluk-sukünet parıltıları ile gözlerinden yeryüzüne yayılıyor...yüzlerce bilinmeyen çelişkili ve çeşitli kederlerimi bahara çeviren düşüncelerini okuyor yazıyorum..yalnızlık meleğim olmuş güzel düşünen derin ve duygu aydınlığı veren sözlerin ..halsiz ve tatsız ve siyah çehrelerle çevrili bir dünyada yorgun ve üzgün değilsem senin güneşindendir ...beşeri olandan ilahi olana yürümekten başka derdi olmayan ruhumu ne kadar çok tanıyorsun ...kendi kendime düşündüm kendime yoldaş seni buldum çalıkuşu...yazı ve şiirlerimi beğendiğine sevindim..şiirsiz ve hikayesiz yaşamak mı ? düşünemiyorum bunu çalıkuşu..şikayetsiz nasıl yaşanmazsa..insanın en asil duygusu inançtır..mukaddesini öldürmemiş insanın güzellikleri hiç tükenmez..uzun ve çileli bir yol olsa da….sana en kısa zamanda yazmak sözüm ile şimdilik burada kesiyorum…selam ve dualarımla sevgimle seni her zaman aklında tutan beni hiç mektupsuz bırakma çalıkuşu..tamam mı ..?
MUSTAFA KAYA
Çengelköy / İSTANBUL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.