- 1259 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
NEREDE BAYRAMLARIMIZ ?
ANILAR, ANILDIKÇA DEĞER KAZANIR DİYE YAZMIŞTI , ORTAOKULDAKİ SINIF ÖĞRETMENİM ,ANI DEFTERİME...
Zaman , zaman ,yaşadığım semtlere giderim , anılarımı tazelemek için ..Çocukluğumun geçtiği, Urla, Postahane sokağı,Karşıyaka Bostanlı,Buca , Karataş , Güzelyalı .....Yaşamımın , geçmişimin üstüne üstüne yürürüm...Adına teknoloji dediğimiz şu ilerleme, bir bakıma, kopardı bizi, manevi değerlerden, sımsıkı birbirimize bağlı yaşamdan...Çocukluğumuzdaki ,temiz yeşil dünyamız geri gelebilecek mi ?
Beton yığınlarının yok ettiği doğamız, mavinin griye dönüştüğü denizlerimiz,yozlaşmış geleneklerimiz, vurdumduymaz tavırlarımız, bana necilik , geçmişimizdeki, şiir ve şarkılarda kalan umudu , mutluluğu geri verebiliyor mu bizlere ? Ya bizler çocuklarımıza ve torunlarımıza neler verebiliyoruz güzelden yana ?
Yaşanmış bunca güzellkiler ardından , yokedilmiş semtler, insanlıklar, yitirilen dostluklar acı ve hüzün veriyor bana .Yitip giden yaşamı, sadece elimde kalan anılarda kovalama arzusu belki bendeki...
Birden, Bayramlardaki çocukluğum düştü gözlerime...Türkçemizi çok güzel yaşamlarına geçirip kulllanan, aile dostlarımızı...Davranışlardaki asilliği, Kapıda saygıyla karşılamaları,biz çocuklara verilen değeri...Evde yapılan Bayram hazırlıkları dışında, büyükler, satın aldıkları mendillere bayram harçlıklarını koyarlar, yanında da bir kitap, bir çorap eklenir , tepsilerde hazır edilirdi, bazen de isimler not edilerek...Kitap almak en büyük zevkimdi.bir de mendilleri kolleksiyon yapardım. Hala var ,bir iki mendilim o yıllardan...Sararmış ta olsalar, saklıyorum inanın...
Çocuklara sunulan bu armağanların dışında, ev sahibi kendi çocuğu eşliğinde biz çocukları Bayram Yerine gönderir, orada hoşça vakit geçirmemiz sağlanırdı.Sırasında benim de annem babam öyle davranır, aynı inceliği gösterirlerdi.Bayram yeri cıvıl cıvıl...Bilinmeyen , farkedilmeyen yorgunluk ,akşam hissettirirdi kendini.Ha bir de Bayram sabahı, başucumuza konan ayakkabılarımız, anne babamızdan. Belleğimdedir hala. Biz niye yapamadık ki bu güzellikleri?
Aile büyüklerimiz, kendi aralarında kararlaştırırlar, Çocuk Esirgeme Kurumlarına giderler, Huzur Evleri de ziyaretleri arasında olurdu..Bizim zaten hep bir fazla kardeşimiz olmuştur.Babam altı çocuğu olmasına karşın, bir yetimi alır, bizimle beraber büyütür, topluma kazandırır ,bir yenisini getirirdi kardeş olarak. Bazen kıskanırdı kuş yüreğim o manevi kardeşimi, nedendir bilmiyorum.İlginin onda yoğunlaşmasından olmalı...Kesilen kurban eti , mutlaka gereksinimi olan komşular arasında pay edilir, geri kalan da mutlaka ziyafetlerde, tattırılırdı eve gelen konuklara. Dolaplara konup, saklanmazdı asla.
Şimdi herkes kurban alıyor zihniyeti var yanlış ta olsa. Çevrede yoksa, et verilecek insanlarımız, biryerlerde var zaten ,yüreklerimizi burkan aç insanlar, bir lokma ekmeğe muhtaç..Bulmak zor değil ki...Sokaklarımız yerleri, parklarımız...Elimizle koyduğumuz gibi buluruz istersek...Bahaneler hazır, etler dolaba...Dolaba et yerleştirmek aına kesilmemeli o kurban. Ya da gereği yapılmalıdır değil mi ?
Günümüzde Çocuklarımız , TATİL anlayışı ile yaklaşmadalar bayramlara.Ben, ikinci güne ertelendim ziyaretlerinde.Yemeklerim hazır, tatlılarım da, Hep, onların çocukken sevdiklerini hazırlarım büyük heyecanımla.Ben de sabah Anne ve babamı ziyarete gittim , Sarıldım Soğuk topraklarına.Anlattım bir bir yaşamın, düzenin bozukluğunu. Üzüldüler onlar da. Babam , kulağıma fısıldadı bir ara. ’’ Kızım , yolumdan git, bak mutluluk orada ’’ dedi.Ne demek istediğini çok iyi biliyorum..Yolundayım zaten Öğretmen Babamın.
Ben , özledim geçmiş Bayramların tadını.Yerini bile bilmediğim Bayramyerlerini özledim.Özledim , Saygıdeğer Büyüklerimi, Öğretmenlerimi, Aile dostlarımızı ....
Özledim, çocuklarımıza sunamadığımız çocukluk BAYRAMLARIMI.....
NUR BENLİOĞLU // 27 . 11 . 2009
YORUMLAR
Ne geçmişine yanmalı ne de eskisi gibi olmadığına bayramların. Düşlediğimiz bayramları yaratabilmek olmalı arzumuz. Değişen bayramlar değil bizleriz. Ne eksik geçmişteki bayramlardan. Her şeyimiz geçmişten çok fazla değil mi. Kimse babasının eskilerinden dikilen elbiseler giymiyor. Olmayanı , eksiği ne. Gelecek umudu yok kimsenin. O nedenle eskiye sarılıyoruz. Değişiyoruz acımasızca. Katılıyorum size katlediyoruz doğayı, dili. Gelin eskiye yanmayalım. Bayramları bahane edip gitmediğimiz yakınlarımızın dostlarımızın kapısını çalalım. Hem yazınız da ne güzel demişsini Urla da bostanlı da gezdiğinizi. Gezmeye devam edelim iyi şeyler birikecektir yaşamımızda. Tüm insanlığın ortak kutlayacağı nice bayramlar diliyorum.
BU YAZIM SONRASI, DÜŞÜNCELERİME ORTAK OLAN DOSTLARA TEŞEKKÜR EDİYORUM. ZAMAN AYIRIP TA , CESARETLENDİRİCİ YORUM YAPTIKLARI İÇİN...
GÜNLERİN ,ÖNEMİNE GÖRE BASİT TE OLSA, KALEME ALIYORUZ DUYGU CE DÜŞÜNCELERİMİZİ. PAYLAŞMAK ADINA, SANALDA DA OLSA. KURBANSIZ BAYRAMLAR DİLİYORUM. TOPLUMDA ,KURBAN ÇOK ÇÜNKÜ.....
Özledim, çocuklarımıza sunamadığımız çocukluk BAYRAMLARIMI.....
Efendim sunduk ta ,tekno çağı bulaşıcı, inanın geleneklerimizi sildi ve süpürdü,onlarda mutlak anlayacakar da zaman geçmiş olsda
gene can ları sağ olsun,biz içimize atmayı da biliriz polyannacılığı da efendm...
tanıyayamıyor,
insan dimi bazen çocuklarını ?
Sevgimle sizi cani gönülden kucaklıyorum,ve sizleri tek tek siz gibi değerli dostları tanımak bazı ,sızıları gideriyor inanın...
Mutlu kalın mutlu bayramlada kalın değerli dost...
saygımla efendim...
Oya gedik tarafından 11/27/2009 8:32:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Nur, bayrama yakışan güzel bir yazı.
Nerede kaldı o eski çocukluk günlerimin güzel bayramları diyorum bende.
Bizim kıyafetlerimiz bayramdan bayrama alınırdı. Bizler bayramı dört gözle beklerdik. Şimdi öyle değil ki, Her daim kıyafet alınıyor. Çocukların özlemle bekleyecekleri bir şey yok. Yani, bayrama özel bir şey yapılmadığı için, çocuklar artık bayramı hissetmiyorlar.
bayramınızı ve bu güzel paylaşımınızı kutluyorum.
Sevgilerimle...