- 1787 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Hz.Ibrahim a.s ve Hz.Ismail a.s ve Imtihan
Selamün aleyküm,
Bütün Müslüman aleminin Mübarek Kurban Bayramini Kutlarim,evet Kurban Bayrami delinince akla ilk gelen Hz.Ibrahimle a.s oglu Hz.Ismail a.s gelir,Hz.Ibrahimi a.s Allah bir imtihana tutmusdu bunuda Oglunun canini almasani isteyerek yapmasini istedi yüce yaradan,iste bu bize neyi gösteriyor Peygamberde olsa yinede imtihana tutulacak,her yasayan insan imtihana tutuluyor,bize bir ibret olmasi icinde ve örnek bir Kul olmanin yolunu gösteriyor tabiki sadece Hz.Ibrahim icin degil bütün Peygamberlerin Hayati hep bir imtihanla gecmisdir,simdik imtihan sirasi bizde insallah Alllah bizleri imtihani gecmis Kullarindan eylesin ,altdaki yazilan yazilarda nasil bir imtihana tutulmus Hz.Ibrahim bir okuyalim insallah.
Hz. İbrahim, insanoğlunun karşılaşabileceği belki de en zor imtihana tabi tutulmuştu. Onun gördüğü rüyada şüphe yoktu, daha önce pek çok kez Rabb’inden böyle mesajlar almıştı. Zaten rüyanın tevilini aramadı, sadece teyit edilmesini bekledi. Rüya haktı, ama bu rüyayla ona, daha önce hiç bir peygambere emredilmeyen bir şey emrediliyordu; 90 yaşına gelinceye dek hasretle beklediği evladı İsmail’i kurban etmesi.
Bugün, imtihanın nasıl sonuçlandığını biliyoruz. Değerlendirmelerimiz de bu gerçeğin ışığında oluyor. Peki Hz. İbrahim nasıl bir süreç yaşamıştı acaba?
Öncelikle şu söylenebilir ki; herşeye rağmen emir bilinen şeriatın zahirine ve sağduyuya aykırı idi. Bir bocalamaya yol açması normaldi. Hz. Musa bile Hızır a.s. ile arkadaşlığı esnasında bu yüzden sabırsızlık göstermişti. Fakat, sonuçta şeriat Allah’ın emrettikleri değil miydi? Öyleyse emri yerine getirecek ve sonunu seyreyleyecekti. Hz. İbrahim’in bir peygamber olduğunu unutmayalım.
Fakat buna rağmen bu imtihan kaybedilebilir miydi? Elbette. İmtihanın çetin iki boyutu vardı,nasil Hz.Yunus a.s dayana mayip kavminin zülmünden Kacarken imtihani Kayp etti,ama tabiki samimi Tövbe ederek Allah affetdi onu.
İlk boyutu, Hz. İbrahim’in evladına duyduğu sevgi ve şefkat idi. Çünkü insan azgınlık ve sapkınlıkta olduğu gibi, sevgide, merhamette ve diğer olumlu görünen duygularında da zaaf gösterebilir. Bu zaaflar, onun gözünü gerçeklere kapamasına ve nihayetinde doğru yoldan ayrılmasına neden olabilir. Fakat Hz. İbrahim’in evladına olan sevgisi, onun gözlerini kapatmadı. O, emre itaattan başka çare görmedi, tevile kaçmadı. Bu boyut aslında kıssanın bize bakan yönünü temsil ediyor.
Hz. İbrahim’in aşması gereken bir büyük engel daha vardı. O engel de bizzat kendisiydi. İmtihan’ın en önemli ve aşkın boyutu da buydu bence. İblisin meleklerden üstün iken şeytanlaşmasının nedeni, kendisiyle olan mücadelede yenik düşmesiydi. Hz. İbrahim’den de, o güne kadar onu İbrahim yapan herşeyden vazgeçmesi istendi. Şeytana Adem’e secde etmesi emredilmişti, Hz. İbrahim’e İsmail’i kurban etmesi emredildi. Bu emir görünüşte şeriata da, insani değerlerlere de, peygamberlik nosyonuna da aykırı idi. İnanageldiği ve bilegeldiği herşey tersyüz edildi ve bütün akıl yürütmelerin ötesinde yalnızca ve sorgusuz bir şekilde Rabb’ine ittiba etmesi ve bunu da bilinçli bir şekilde yapması istendi. Hz. İbrahim, İblis’in öne sürdüklerine benzer pek çok şey öne sürebilirdi. Ama bunu yapmadı.
O, İsmail’den önce kendisini kurban etti. Aslında, İsmail yerine kendi canı istenseydi seve seve verirdi. Ama imtihan daha farklı, daha çetin kurgulanmıştı.Ondan Oglunu Kurban etmesini istedi Allah ,Hz.Ibrahim bir kere Adak adamisdi Oglunu Allaha verilen söz geri alinmaz,iste buda bize bir Müslüman söz verdigi zaman iki eli kanda olsa elbet verdigi sözü yerine getirmesi lazim iste oyüzden bir müslüman bir müslümanin sözüne güvenmesi lazim. ve sonunda Hz.Ibrahim Hz.Ismaili kurban etmek icin yanina almisdi ve kurban yerine geldiklerinde Hz.Ibrahim oglu Hz.Ismaile Allah verdigi sözü Anlatmaya basladi ve Hz.Ismail babasina dedi .Neylen emir olduysan onu yap,cünkü Hz.Ismail icin bu bir serefdi Allah icin Kurban olmak buda onun icin bir imtihandi ve hic bir korku duymadan kafasini bicagin altina koydu ama üc sarti vardi babasindan istedigi,1.Ellerimi ve ayaklarımı sıkı bağla!
- Yavrucuğum, dosta giderken ağlayıp, feryat edilmez.
- Belki hançerem [gırtlağım] hançerine dayanamaz, elimi, ayağımı oynatır da seni üzerim. .2.Beni yüzü koyun yatır, yüzümü görme, ben de yüzünü görmeyeyim ki, belki coşarım da, senin babalık sevgin harekete gelir, ikimiz de, emri yerine getirmekte kusur ederiz.
. 3.Annem beni göremeyince dayanamaz, onu teselli et ve iyilikte bulun.ve babasindan kendisini kurban etmesini söyledi ,Hz.Ibrahim a.s Bicagi oglunun bagzina koydugunda ve bir anda bicak kesmez oldu bunun üzerine Hz.Ibrahim elindeki bicagi tasa vurdu ve tas ortadan ikiye yarildi cünkü Allah imtihan ettigi kula bir goc ile müjdelemisdi.Nihayet Allah ona el uzattı ve şanını ebediyyen yüceltti. İblis, kendine yenik düşmeseydi herhalde onun sonu da farklı olabilirdi,yinede en yisini Allah bilir.
Hz. İbrahim bu manada insanoğlu adına sınav vermiş ve bu sınavı kazanmış oldu. Topraktan yaratılanın, ateşten yaratılana üstün olduğunu böylece gösterdi. Allah’ın şeytana hitabını doğruladı ve "dostum" sıfatını hakettiğini ispatladı.Bizede bu ibretlik örneklerden ibret almamiz ve onlar gibi Allaha Kul olmayiz ve istemeliyiz.tabiki kolay olmasada yine gönlümüzdeki Allah askini hic söndürmemeliyiz cünkü bize Kurtacak olan sadece bizi Yaradan Allah bunu böyle inanip bunuda böyle bilmeliyiz insallah.
evet bugünkü konumuz Kurban Bayrami idi insallah, bir hatam bir kusurum olduysa Hakkinizi Helal ediniz insallah,
saygilarimla selamlarim,
Zül-Karneyn Osmanli