- 568 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Eylüldü Belki
Şimdi uzak bir diyar mı gözlerime yaşları sinen? Yoksa bu hazan, bu yarım mevsim ötelerden kalma emanet gibi boynumdadır kaç asır?
Sensizlik mi, sen’siz’liğin –siz eki mi seni yok sayan? Yoksa yüreğim mi? Çekip giden aşkın kırık dökük anıları mı yaslanan?
Bağrıma kuş misali konan ve yuva yapan bu acı da neyin nesi? Ney’in ne’si mi taşıyor hüznü? Bu yüzden hüzzam makamının hala seni taşıyışı?
Sorularım yoruldu seni özlemekten ve yokluğuna boncuklar çoğaltmaktan eksildi incilerim. Kelimelerle dost değil, düşmanım. Düşmanlarımsa dost…
Haydi gül artık. Gülen yüzünü seyredip sorulara gebe kalmış yüreğim yaklaşsın doğuma. Senden başka bir sen çıkar belki ve belki o zaman ben, ney’in ne’sinde… Hüzzam makamında seni taşımam ve hüzünler şarkı eşliğinde seni getirmez bana.
Ve sonra gebe kalan yüreğim bin bir baharlar doğuruverir ardından.
Şimdi tek bir gözyaşı sakla kendine. Akmayan, görünmeyen, belki de kimselerce hissedilmeyen…
Sakladığını unuttur sonra kendine.
Unuttuğunu unuttur.
Bir ç düşsün ismimden, kaderinde “ağla”mak kalsın.
ağla…
ç
Lakin ağlamakla da bitmesin.
Yaran da olmalıyım, merhemin de
Dikenin de, gülün de
Gidenin de kalanın da…
Mor salkımın…
Ney’in nesi
Bu sessizlik
Duymuyor musun
İnşirah inşirah inliyor ney
Hüzzam makamında
Neyzen üflüyor
Yedi delik müjdeliyor
Biliyorum
Yedi mevsimle geleceksin sen.
Çağla GÖKDENİZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.