- 3007 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
232 - GECE GÖZLERİN
Onur BİLGE
Gözlerlini görsem de hayal etsem de gecelerce, varlığının avuntusu, dost ve arkadaş bana. Her gece dolunay yok, yalnızca Samanyolu... Saman çekilen yolun, gecede ışıltısı ve bir parça ay gibi, dolunay gibi yüzün... Gecede ve gündüzün, ne gam, tasa ne hüzün... Bir de mahzun bakışlar; ihtiras ile bakan... O yüzden hayranıyım, utangaç bir çift gözün.
Bakışların beynimde flaşlar patlatırken, yıldızlar dökülürken aramıza, kum oldu. O büyülü gözlerin, ölümsüz tutkum oldu.
Zifiri zindan gece, herkes kendi âleminde... Vakitlerden bir haziran akşamı... Şöyle serin ve ferah meltemlerin estiği... Başımı kaldırınca gözlerinle tanıştım. Gözlerin, çaykarası, koyu sevda deminde... Gecenin zifirinde, iki ateş parçası...
Her ne kadar utanıp, kaşlarınla örtsen de, kavuştuğum serveti kaybetme, iyi sakla! Dilediğince gizle, yabancı bakışları hazineme yasakla! Kapat, ört, gözlerini, göremesin hiç kimse!
Ben, aşk denen duyguyu, yarasından öğrendim. Yay gibi çatık kaşın karasından öğrendim. Ulaşılmaz sevdayı, karasından öğrendim. Kaçamak bakışlarla anlattım, her fırsatta. O masum bakışların manasına uymayan, fırsatçı ve yabani bakışlardan iğrendim! Sen kaldın hayatımda, her kim varsa; attım da!
Gözlerin derin kuyu, yutuveren uykuyu... Uçsuz bucaksız çamlık, kapkaranlık ormandır. Özgürce kulaç atıp girdabına daldığım, gece gündüz cezbeden bir huzur okyanusu... Gözlerin tek solukta okunan bir romandır.
Gözlerin, derin ırmak... Kayalardan kaynayarak çıkan, çağlayarak akan su... Gözlerin kaynak suyu... Ürkek mahmurluğuyla, kaynağından taşan su... Eğilip, gözesinden yudum yudum aldığım. Yüzünde, hayalini seyretmeye daldığım...
Gümrah kirpiklerinle yüzeyi kararınca, içinde yakamozlar oynaşmaya koyulur. Sarhoş eden bir meydir; içtiğim, kararınca, diplerinde gölgeler koyuldukça koyulur. Oyulur bakışlarım, kor ateşler değdikçe; ruhum tenden sökülüp, can bedenden gidince.
Kalbim, mutlu bir çocuk; zaman, bayram sabahı... Bakınca meşke başlar içinde cümle sazlar. Parladıkça parlarken, göz alırken siyahı, mutlulukla dans eder ruhumda cümle hazlar.
Ey, Güzeller Güzeli!.. Ey, Melek Yüzlü Peri! Kaçırma gözlerini; bu, vuslat gecesidir! Ciğerime işlesin, yaksın değdiği yeri!.. Tam yedi kat anlamlı aşkın bilmecesidir.
Hiç kırpma gözlerini, ayırma gözlerimden! Artık o kadar bile yoksun kalamam! Büyülü bakışların mest eden hülyasından, aklımı baştan alan efsunlu dünyasından, bir saniyeliğine bile asla uzak kalamam! Sıyrılacak bedenim sanki bütün derimden; mahrum kalırsam bir an, mutluluk deryasından. Karalar bağlayacak, yedi yer gök, yasından.
Uzasın da uzasın kirpiklerinde gece; sürsün, mahşere kadar! Bir mermer heykel gibi ay ışığı yıkasın, el değmemiş tenini. Bırak bakışlarını, bakışlarım okşasın! Karanlıklar Sultanı, aşkımız gibi nice O/Nur/lu karasevda sonsuza dek yaşasın!
Gözlerimi açınca, huzur veren rüyadan, içimde ona ait tüm tüm duygular canlandı. Yazmadan duramadım, çay kokusu gelirken. Ardından kızarmış ekmeklerin, tereyağın kokusu... Kahvaltıya bekliyor, annem çağırıyordu. Fakat içimde, susmak bilmeyen bir ses, nefes nefes:
“Yazsana! Yaz, hadi yaz! Bu, en doyulmaz haz! Annen beklesin biraz.” diyordu.
O kadar hızlı yazdım, uçarcasına, kaçarcasına ki kâğıt, sakince duruyordu; kalemse koşuyordu. İçimdeki o sesse, hızla konuşuyordu:
“Sadece gözleri mi? Ya masum tebessümü? Ya o kendinden emin, yapayalnız halleri? Öksüz bir çocuk gibi ortada dikilişi... Sonra boynunu büküp, sessizce çekilişi... O son günü hatırla! O son dakikaları... Bardaktan boşanırcasına yağmur yağdığı vakti... Hani bu ayrılığa, yerler gökler ağlarken... Hani o çok sevgili, çaresiz el bağlarken... Koparken birbirinden, o siyamlı ikizler... Hani onca yağmurla yükselirken denizler... Toprağın kokusundan yanıyorken genizler... Hani, hani acı bir buruklukla burulurken... İki canların canı, kalbinden vurulurken... Artık seni camların gerisinden kim izler? Gözler... Ağlayan gözler...
Gözyaşları, yağmura karışıp akıyorken, can yoldaşın perişan, yıkılmış bakıyorken neler hissettiğini, düşündüğünü de yaz!
İşte bitti, koca yaz. Yakında başlar ayaz. Dağların her yerini sessizce kaplar karlar; sessizce, beyaz beyaz... Yaz be, yaz! Sofra beklesin biraz!”
***
Onur BİLGE
BİN BİR GECE ÖYKÜLERİ - 232
YORUMLAR
Ey, Güz/eller Güzeli; Ey, Melek Yüzlü Peri!..
Kaçırma gözlerini; bu vuslat g/ecesidir!
Ciğerime işlesin, yaksın değdiği yeri!
Tam yedi kat anlamlı aşkın bilmecesidir.
Hiç kırpma gözlerini, ay/ırma gözlerimden!
Büyülü bakışların mest eden hülyasından
Sıyrılacak bedenim sanki bütün derimden
Mahrum kalırsam bir an, mutluluk deryasından!..
yazınız ve şiiriniz sihriyle içine çekiyor sanki.çok güzeldi.sevgiler selamlar.
Yaz be,yaz sofra beklesin biraz
...
Çok güzel,ne zaman seni okusam.Mısraların içinde kayboluyorum,Her satırda yüreğim var.Bunu hissediyorum
kendimi buluyorum.
Etkileniyorum
Akşam,erken uyumaya çalıştım saat 3 oldu.aklıma bazı sözler geldi ,kalkıp yazamadım,tembellik çöktü.
Sabah hatırlarsam yazarım düşüncesiyle ,özellikle bir mısrayı ,tekrarlayarak uyumuşum,sözde hafızama kazıyacaktım.Fakat sabah,gece yazmak istediğim herşeyi bana sen hatırlattın bu yazıyla,inan tesadüf ancak bu kadar olur.Zira genelde
içimden geçeni aynı anda yazmazsam,unuturum...Ben sadece o tekrarlayarak uyuduğum tek mısrayı buraya yazıp
Badem şekerlerimi yemek istiyorum, Can Onur Bilge
Hayırlı bayramlar.Sevdiklerinle mutlu saglıklı uzun,ömür dilerim.
...
Gözlerin böyle,bu kadar, boş, bakarken
Yüreğimde nasıl hançer oldu, şaşarım
Ben, aşk denen duyguyu, yarasından öğrendim.
Yay gibi çatık kaşın karasından öğrendim.
Ulaşılmaz sevdayı, karasından öğrendim.
Kaçamak bakışlarla anlattım, her fırsatta. O masum bakışların manasına uymayan, fırsatçı ve yabani bakışlardan iğrendim! Sen kaldın hayatımda, her kim varsa; attım da!
biri vardir kalir hayatimizda evet.biri icin herkesi feda ederiz.
cok güzeldi.
yüregine saglik.begenerek okudum yine herzaman ki gibi.
sevgim cok cok
Mesaj Gönder Favori Üye Listeme Ekle Engelle Bu Yoruma Cevap Yaz Düzenle
26 Kasım 2009 Perşembe 01:45:48
TOROSBALI RENGİNDE ELA GÖZLERE, SABAHGÜNEŞİ ÇAVDIĞINDA, GÜNEŞYEŞİLİNE DÖNÜŞÜR O GÖZLER. HUŞU İÇİNDE BAKARIM O GÖZLERE. GERÇEĞİ, DÜŞ GİBİ YAŞAMAK DENİR BUNA. DOYMADAN, DERİNLİKLERİNDE KAYBOLDUĞUM O GÖZLER. ÖZLEMİME ÇÖZÜM DEĞİL, SÖYLENECEK SÖZLER. SAYGILARIMLA.
Üstadem yazınız ve şiiriniz sürükledi beni birkaç satır karaladım yalan yanlış çok harika olmuş şimdiye kadar hiç böyle anlatım okumadım eline yüreğine kalemine sağlık
Gözler geçmiş demektir tarih sayfaları gibi acılar sevinçler göz yaşı hüzün ne varsa ele verir bakışlar.Sevginin aynasıdır o manalı bakışlar.Ümitler dökülür güven olur gelecek onda. Söze hacet yok göz dili vardır onda. Sevda türküleri söyler sazı olmadan.Gözün gülü açmaz sevda olmadan.Sırlar hazinesi o gizem doludur.İpucu verse de sırlar doludur. Gözler gönül kapısı gönül yoludur. Ferman gelse baş kaldırır gözler uludur.
Merhamet hazinesi gözler yaş doludur.Söz biter mana donar gözler konuşur gözden göze öz karışır. Bir çift göz için canlar yarışır. Göz deki güç kuşatır alemi, onda bulunur keyfiyet demi.
Vuslat
Saygım sonsuz