- 467 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BAYRAM VE BAĞIŞLAR
Kurban ve Kurban bayramı, hiç bir yönüyle tartışmaya gerek olmayacak şekilde, İslâm dininin bir vecibesi, emridir. İmkânı olan tüm müslümanlar, bu emri , ibadeti yerine getirmekle yükümlüdür. Bunun tek istisnası, sadece, imkânı olmamaktır.
Elbette ki, bu güzelim ibadet yerine getirilirken, uyulması gereken, türlü kurallar olacaktır. Bunun açıklamaları da, işin ehli olan, din görevlilerine ve bilen kişilere aittir.Bizler ancak, bu güzelim dinin mensupları olarak, kendi fikir ve düşüncelerimizi anlatırız. Eleştirilerimiz de bu ölçüde olabilir. Ben de onlardan biriyim ancak.
Kendi fikrime göre, inananların, bütçelerini zorlayarak, ailesinin geçimini riske atarak, borç harç, hatta kredi kartı ile, kurban kesmeye çalışmaları doğru değildir. İbadet, Allah’la kul arasında olur. Başkaları görsün diye, kurban ya da başka hiç bir ibadet olamaz. Yapılmaya çalışılırsa da, onun adı ibadet olmaz.
Bir de bağış konusu var tabii. Ülkemizde, sadece bayramlarda değil, her türlü doğal afetlerde bile, her türlü çakallar, suistimalciler ortaya çıkıyor. Allah’ın adını kullanarak, dini duygularımızı sömürerek, bizleri kandırmaya çalışıyorlar. Bizler de, çoğumuz ; ’’ Ben Allah rızası için veriyorum, vebali onundur ’’ deyip, hiç de araştırmaya gerek duymadan, veriyoruz vereceğimizi. Verdiklerimiz bazen sadaka, bazen fitre, zekât, kurban eti ve kurban derisi şeklinde olabiliyor.
Bu kadar tembel ve sorumsuz olmamalıyız. Karşımızdakinin, Allah’ın adını vermiş olması, bizim, aklımızı körlememelidir. O aklı bize veren Allah, her konuda kullanmamızı da emretmiştir. Yoksa, akıl nimeti verilmeyen diğer yaratıklardan, ne farkımız kalır ?
İster zekât, ister fitre, sadaka, kurban eti ya da, kurban derisi olsun. Vereceğimiz her ne ise, mutlaka doğru yere gitmesi için, elimizden geleni yapmalı ve özellikle ihtiyacı olan kişileri ya da doğru kullanacak - ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağı kesin olan - kurumları seçmeliyiz. Öncelik, mutlaka, en yakınımızda olan, ihtiyaç sahibi olduğundan emin olduğumuz kişiler olmalıdır. Yakınımızda böyle birilerini bulamadığımızda, uzak olanları ve onların da güvenilirliğinden emin olduklarımızı seçmeliyiz.
Adı daha önce çok büyük yolsuzluklara karışmış ve halâ aklanamamış bir sürü kurum ve kuruluş var. ’’ Biz Allah rızası için veriyoruz ’’ deyip, halâ onlarda ısrar etmek, kesinlikle doğru değildir. Hele biri var ki, toplanan yardımları, belli başlı bir partiye aktardığı, hemen hemen kesinleşmiştir. Hele hele ; ’’ Olsun, o zaten bizim parti, kurbanım oraya gider ’’ gibi, çokca yanlış bir duyguya kapılırsak, affedersiniz ama, galiba, haltın büyüğünü etmiş oluruz !
Bizim dinimiz güzeldir, hak dinidir. Büyüklüğünden kimse şüphe edemez. O’nun birer mensubu olarak, ne kadar övünsek azdır. O’na lâyık insanlar olabilmek için, gayret gösterelim. Sömürenlere, suistimal edenlere, fırsat vermeyelim.
Tüm İslâm âleminin, inananların, Kurban Bayramı Kutlu olsun.
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Bizim dinimiz güzeldir, hak dinidir. Büyüklüğünden kimse şüphe edemez. O’nun birer mensubu olarak, ne kadar övünsek azdır. O’na lâyık insanlar olabilmek için, gayret gösterelim. Sömürenlere, suistimal edenlere, fırsat vermeyelim.
Yürekten katılıyorum duyarlılığınıza. Umarım bu bayram tüm yardımlar ihtiyacı olanlara gider.
Bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum. Saygılar yürğinize.
güzel anlamlı bir yazı
ancak birisi böyle bir halt yedi diye diğerlerini suçlayamayız değilmi. bu ülkede doğru dürüst çalışan kuruluşlarda var ve bu işi bağımsız yapan ve işin duayeni olan kuruluşlar var İHH İNSANİ YARDIM VAKFI bunlardan birisi ve hakkında en ufak bir şaibede yok 2007 de afganistan kurban kesimlerine bende katıldım çok güzel organizasyonları var tanışmanızı temenni ederim...........saygımla