- 1531 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yıkık Duvarlar Arasında Sıkışıp Gitmiş Güzellikler
Bazen insan düşünür, ister, ne istediğini bilmeden. Farkına varmaz kaçırdığı anları. Ne garip şey. Halini anlatmaya kelimerin gücü yetmez,zayıf kalır. İnlersinde esinti bile belirmez yüzünde. Taakat tükenip umut biter. Sebebler sukut eder. Kalp paramparça olmuştur. Anlamak ister. İsyan kokusu belirir. Boynunu büker aciz kalır.
Çaresizlik nasıl bir şey anlamak çok zor. Anlayabilsek bile anlatmak ondanda zor. Ruhun; bedenin altına girdiği yükün altında öyle bir ezilir ki canım çıksada rahatlasam diye düşünmeye başlarsın. Tutunmak istersin, yetişmek istersin, elini uzatırsın; artık su misali zaman akmış geri dönüşü olmayan süreç senide eritip bitirmiştir.
Sadece ben miyim bu halde olan? Elbette ki değil; değil. Bu acıdan fazlasını, benden öncekiler de çekmiştir bilirim. Bilirimde anlatamam gönlüme yüreğime ruhuma.
Ah bir meded, bir çare, bir yardım, bir umut, bir dokunuş, bir esinti olsa da bende bir nebze olsun rahatlasam içimdeki yalnızlık dinse.
Yangın yeri gibi her şey sanki alev alev yanıyor. Ne bir duman ne bir ateş nede bir koku var. Yanıyor biliyorum hayallerim ,umutlarım, gecelerim, yarınlarım yanıyor, sessiz gözyaşlarım yanıyor. Birbirine girmiş, doğru nedir? Yanlış nedir? Hata nedir? Gerçek nedir? Soru ,soru binlerce soru; bir neden bir neden bir neden; ruh gurbete gitmiş çile çekmekte.
Derdim, yakınma değil kendimi anlama; anlayıp da kabullenme. Boyun bükmek kabullenmek midir? Alışırım demek çözüm müdür. İstemesen de alışacaksın, alışmak buysa: boyun büküp beklemekse, kendini avutmaksa, boşluğa bakmaksa alışacaksın.
Ya denedinse; yeniden, yeniden, yeniden kazamak için geçmişi. Geçmiş kazanılabilir mi? Kazanınca mutlu olacak mısın? Değecek mi? Verdiğin gayrete. Eline geçen ruhunda esen fırtınaları izah etmeye yetecek mi?
İnsan kalbini mi? anlamaya çalışmak gerekiyor :
Sanırım bunu biraz düşünmek gerekiyor . İki farklı ortam, kalp ve zihin mekandan münezzeh bir şekilde planlar, kurgular oluşturuyor. Bedenimiz ise sınırları belli, gücü belli. Biraz yüklenince kırılıp kalıyor. Ne kadar halledebiliriz sorunlarımızı, ne kadar çözülür ilmek ilmek olmuş çıkmazlarımız. Çözemediklerimizi Demokles gibi bir kılıç alıp kesmek mi lazım. O zaman kral mı oluruz.
Yoksa bizi meşgul eden, tutunduğumuz yegane dalımı kesmiş oluruz?
İBRAHİM İŞLEYEN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.