El Sanır Sağ Gezerim
Ah bu türküler! Nasıl ortaya çıkar bilinmez. Diğer bütün müzik eserlerinin bir bestekârı ve dahi söz yazarı vardır. Ancak halk müziğinin ortaya çıkması öyle mi? Ne sanat kaygısı, şöhret davası yatar bestesinde de güftesinde de. TRT den dinlerdik hep; şu yöreye ait filancadan alınan diye. Filancanın adı o kadar geçer sadece. Ve önüne gelen söylerdi.
Folklorumuzun önemli bir parçasıdır türküler. İnsanımızın acılarını, hüzünlerini kendine has bir şekilde koyar orta yere. Bazen bir kıta, bazen bir mısra bütün türküye bedeldi. Sanki o mısrada duyurulsun diye söylenmişti.
Dikkatle dinlendiğinde iç dünyamızı en samimi ve bütün kaygılardan uzak olarak dile getirmiştir. Onlar gönlümüzün sesidir artık. Her dinleyen kendine has bir anlam çıkarır. Sanat müziğinden farkı ortak hislere tercüman olmasıdır. Dili olabildiğine sade, antlım süslü değildir. İlim gerektirmez. İrfan olsa yeter.
Dedik ya ah bu türküler diye. Öyle ifadeler kullanılmıştır ki bazen, dersiniz tam bana göre. Aslında herkese göredir.
Bir Elazığ türküsünde ki şu sözlere bakınız: “ Yüz yerde yüz yaram var, el sanır sağ gezerim.”
Derler ya hani “ bir de bana sor” , “Neler çektiğimi bir ben bir de yaradan bilir” diye. Yani şahsa ait, özele dair her türlü ifadelerden kendimize pay biçeriz. Aslında yaptığımız doğrudur. Doğrudur doğru olmasına da bir kendimiz değiliz elbet yaralı. Sadece bizim derdimiz yok ki. Kimsenin derdi bir diğerinden ne azdır ne de fazla. Olsun madem derdi çeken biziz, bizim için söylenmiştir bütün sözler. Her ağıt bizim derdimizi dile getirir. Her uzun hava bizim için terennüm edilir. Kısaca bize göre şekil alır nağmeler, kelimeler. Bir başkası nerden bilecek.
Biliyorum bu yazı bu başlığa göre biraz yavan kaldı. Daha hüzünlü, daha iç yakıcı olmalıydı. Ama neylersin. Kelimeler bile anlatamıyor derdimi demek mazeret olmuyor bazen. Madem der okuyucu anlatamayacaktın baştan niye girdin meseleye. Haksız da sayılmazlar hani. Olsun biz şimdilik bildiğimiz kelimelerle kaleme alalım da sonrasını sonra düşünürüz.
Ah bu türküler…
Can yakar, ocak yıkar bazen.
Efkârımızı bizim adımıza duyurur âleme.
Bizi söyler, bize söyler. Bizim gibi söylerler. Derdimizi, efkârımızı dağıtırız onlarla. Sakın herkesin derdi olmaz demeyin.
Olmaz olur mu?
“El sanır sağ gezerim…”
YORUMLAR
ah bu köy türküleri
ne yazanı belli ne düzeni
ama onlarda ara yemene gideni
gidip dönmeyeni
ben şairim
zifiri karanlıkta gelse şiirin hası
ayak seslerinden tanırım
ne zamanki bir köy türküsü duysam
şairliğimden utanırım
onlar kadar erkekçesine
bir türkü söylemeden gidersem
yanarım..yanarım
böyle dile getirmiş bedri rahmi eyüpoğlu köy türkülerine duyduğu özlemi.
sizde güzel özetlemişsiniz türkülere dair ne varsa.kaleminize sağlık