Son Nefes
Pençeleştiğim, savaştığım, kimi zaman uzlaştığım değerlerimin arasına bir yenisi daha eklendi bugün...
Usulca tekleyen kalbim, kaçak bir masum gibi nefes nefese bugün...
Asılsız cümlelerle, gerçekleşmeyen ve gerçekleşmeyeceklerini bildiklerim, kulağımda feryat edercesine bağırıyor şimdi. Daha yakından hissediyorum soğuğu. Yolun sonuna geldiğimin kanıtı sanki. İnatla itmeye çalışıyor beni dipsiz karanlığa. Daha ne kadar alabilirsin diye, beni rahat bıraksın, illetinden kurtulayım diye haykırmak istiyorum adeta. Ses tellerimden küçük bir inilti olarak çıkıyor yakarışlarım. Yakarışlarım, karşılığını alamıyor.
Yeşili tüm görkemiyle hissediyorum şimdi. Asilce serilmiş beklerken beni, çığlıklar beynimi delip geçiyor, acı çektiriyor, kanatıyor. Sırılsıklam ellerimi nemli kulaklarıma götürüyorum her şey bastırmak iste gibi. Olmuyor başaramayacak kalbim derken, yığılıveriyorum usulca yeşile...
Acizdim, hem de çok...
Günahkardım, hem de çok...
Beni yıkan buydu belki de. Hafifleştireceği söylenen meleklerimin yokluğu, taşıyamayacağım kadar kirle ağırlaşmış olan aç bedenim olabilir miydi bu?
Temizlenemeyecektim asla, aklanamayacaktım. Bunun bilinci dikleştiriyor sırtımı. Göğsümü gererek yalvarıyorum yaratıcıma, Tanrıma, affedici Rabb’ime...
Göz yaşlarım, beni boğana kadar susmuyor sanki. En büyüğünü yaşamıştı çalışmaktan aciz kalbim. Yeni öğreniyordu zavallı ruhum, keskin sandığım gözlerim, kulaklarım...
Tüm hücrelerimde yaşadım bugün gerçeği. Her şeyden kopsam, başlangıcım gibi masum bir bebeğin duasını söylesem, onun yerine harfleri dizsem, affeder miydi beni? İçinde yüzdüğüm günah denizinin, çirkinlikler şehrinin içinden alabilir miydi, aklayabilir miydi beni? O kadar insan varken, layık görebilir miydi beni şanslı kullarının yanına?
Ne yazık Allah’ı son kapı olarak görmek. Ne yazık bu hale gelebilecek kadar dağılmak, batağa sapmak son haddine kadar!
Yazık...
Sonsuza dek geç kalanlara yazık. Tek tesellim bunlar, tek yoldaşım bunlar oldu acizliğime destek.
Son vurgularını kullanıyorum cümlelerimin, kalbimle eş zamanlı, tüm gücümle kalkıyorum ayağa. Başımdaki günah perdesini aralamamak üzere sıkıca bağlıyorum çenemin altında. Penceredeki aksim yansıyor yüzüme. Korkmuş, ürkek, acılı ve aciz. Tüm bunları örten, nurlaştıran tek şey sıkıca sararken bedenimi, ben de kaybediyorum kendimi dualarım fısıltısında.
Affeder dileğiyle bırakıyorum kendimi yaratıcımın huzuruna. Rükua eğilirken dudaklarımı ıslatan son cümlem, son anlamım, son nefesim....
Allahu Ekber!
YORUMLAR
Allahu Ekber!
Yazık...
Sonsuza dek geç kalanlara yazık. Tek tesellim bunlar, tek yoldaşım bunlar oldu acizliğime destek.
İşte kulun "BİTTİM" DEDİĞİ YERDE rAHMANIN" YETTİM" demesi bu olsa gerek.
Yazınız bütünü ile çok etkileyici...
İnşallah kaleminiz susmaz...
sevgi bırakıyorum sayfanıza... ve dua...
KargülüALMILA tarafından 11/24/2009 5:37:53 PM zamanında düzenlenmiştir.