- 724 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SÜRPRİZ !
Bundan yaklaşık iki buçuk ay önce kızımı Eskişehir’e öğrenimi için göndermiştim. Bu süre içinde onu özlediğim ve yanımda olmasını arzuladığım çok oldu. Fakat işin içinde eğitim olunca insan özleme katlanabiliyor.
Bu süre içinde, hep sizlerle beraberdim. Gündüz işime gidiyor, akşam evime geliyordum. Yemeği yedikten sonra eşimle biraz sohbetten sonra yazılarımı yazmaya başlıyordum. Yazmak, sanırım benim için vazgeçilmez bir alışkanlık haline geldi.
Tek çocuk sahibi bir anneyim. O yüzden de kızım benim her şeyim. Onun bayram için gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Geleceği gün sayısını kafamda işaretliyordum. Gittiğinden bu yana da gelememişti. Önce vizeler, sonra da finaller girince imkanı olmamıştı. Ankara’ dan aktarma yaptığı için iki günlük gelişi de onu yoracağından, gelmesini çok istememe rağmen gelme demiştim.
Çok özlemiştim. Her gün telefonla görüşüyoruz. Hasretimizi ancak o şekilde gideriyorduk. Aradığında, bayram öncesi Salı gününe bilet aldığını söylemişti. Ben de o güne geleceği için şimdiden heyecanlanmaya başlamıştım.
Dün fazla mesaiye gittim, geldim. Evdeki yapmam gereken işlerin bir kısmını yaptım. Akşam yemeğinden sonra eşim ısrarla, benden biber dolması yapmamı istiyordu. Ben de malzemelerime baktım. Her şey vardı fakat soğan kalmamıştı. Onun için bugüne bıraktım. Öğleye doğru soğanı aldıktan sonra istediği yemeği yaptım. Saat on üç gibi de hazırdı. Sofrayı hazırladım ve yemeğe çağırdım. Daha acıkmadığını söyleyerek sonra yememizi istedi. Aradan biraz zaman geçtikten sonra telefonum çalmaya başladı. Baktığımda, kızımın aradığını gördüm. Açtım ve konuşmaya başladık.
Ben onu Eskişehir’ de diyerek soru yağmuruna tutmaya başladım. Evimizin kapısı da yönetici tarafından boyatılmıştı. Kötü malzeme kullandıkları için yapılan boya soyuldu. Gelen geçen de eliyle zevk için kaldırınca yarısı başka renk, öbür yarısı başka renk olarak tekrar boyatılmayı bekliyordu.
Telefonda kızım bana “ Anne ! Bizim kapıya ne oldu ?” Diye sorunca, köşeli olan jeton düştü. Çığlık çığlığa kapıya koştum. Kızıma sarıldım. Bir taraftan da kızıyorum. “Neden geleceğini söylemedin” diyorum.
İşin aslı sonradan çıktı. Bütün aile geleceğini biliyormuş. Bir tek ben bilmiyormuşum. Telefon ile görüştüklerinde, o istemiş biber dolmasını. Eşim de üzerine düşen rolünü çok güzel oynadı doğrusu. Falso vermeden bir hafta. Harika bir sürpriz yaptılar bana. Yetmiş beş yaşındaki kayınvalidem de yaptığı böreklerle yollara düşünce, onu yoldan alıp gelmek de eşime düştü. Harika bir gündü doğrusu dostlar.
Allah, beni kızıma kavuşturdu. Cemil cümlenin de evlâdına kavuşması dileklerimle.
YORUMLAR
Güzel bir anıydı
kızımızın aklına biber dolması gelmiş demek.
Askerdeyken bazı arkadaşlar ah anamın mantısı ah derlerdide onlara gülerdim.
Şimdi ben diyorum ah anamın kara lahana sarması ah hanım bu yorumu okumayacağı için ah dedim okusaydı yazmazdım.
Evlat hasreti çeken tüm dostlarıma Allahtan sabırlar dilerim bol bol tespih çekmelerini tavsiye ederim....
.................güzel bir yazıydı.
Allah mutluluğunuzu daim etsin ablam. Ne güzel bir sürpriz olmuş senin için. Hepinizi sevgiyle öpüyorum...
:( Bu yazmaya ara vermen de oluyor sanırım.
Ama kızınla doya doya hasret giderin; biz azıcık sabrederiz :))
Serap Baycan tarafından 11/23/2009 12:37:06 AM zamanında düzenlenmiştir.