Tıp Ustaları, diyor ki: ”Türkiye’de yılda, en az yedibin kişi, grip ile başlayan ancak,
vücûdun diğer zayıf taraflarındaki rahatsızlıkları etkisi altına alarak ölümlerine sebep oluyor.”
Bir başka görüşe göre, bu sayı: Yılda, onbin ilâ onyedibin kişi arasında.
Yıl ortalamasına göre, günde otuz kişi ölüyormuş.

Annem, hep söylerdi: “Ecel geldi cıhâne, baş ağrısı bahâne.”
Ömrümde, bu sözü anamdan o kadar çok tekrarla dinledim ki, içimden derdim;
Annem benden önce ölürse, ölüm sebebi ne olacak?...
Ne oldu, biliyor musunuz? Annem, gripten öldü. Ağabeyim ve ev halkı gribe yakalandı,
grip evdeki herkesi hasta etti ve hepsi, iyileşip ayağa kalktı ammâ, annem iyileşemeden öldü.

İşte burada yine annemin dediği atasözü gerçek oldu: “Ecel geldi cıhâne, baş ağrısı bahâne.”
Anam, içtiği suyu bile ılık içerdi. Kendine öyle iyi bakardı ki. Ne oldu?...
Vakit gelince, yolculuktan kaçmak mümkün olmuyor. Doktorların da anneleri ya da çok sevdikleri, bir- bir,
bu yolculuğa çıkmak zorunda kalıyor; ne yazık ki…

Sözü döndürüp- dolandırdım sanılsa da diyeceğim değişmez: TEMİZ GIRİBİ Dememdeki maksat;
Milletimize, ne kadar tembihlersen tembihle! El temizliği, sağlığın en gerekli tarafı ve başı.
Bu konuda yazılmış ve yayınlanmış makâlemin başlığı: EKMEKLERE DOKUNMAYIN!.

İşin önemli bir tarafı; el temizliği, bir korku ile alışkanlık hâline getirilirse, bu işten en çok,
eczâneler gelir kaybına uğrayacağını tahmîn ediyorum.

İste misiniz? Türkiye’de, Grip başlangıcından ölenlerin sayısı bu korku ile başlanan korunma ile aşağıya insin… olur mu olur.

Allah, verdiği dertlerin dermânını da verdi. Bu, çoğu vakit, insanı küçük dertlerle meşgul ettirip- büyük musîbedlerden kurtardığına şahid olmuştur... "Atatürk’ün kısa süreli hastalığı biraz uzayınca, O’na hazırlanmış Suikastten kurtulmasını sağlamış(Atatürkçülük ve İnkılâp Tarihi, AÖF ders kitabı).

Eskiden, eczanelerde, bir litrelik düz cam şişelerde tuvâlet İspirtosu satılırdı. Yâni, saf alkol. Bugün,
ellerimizi yıkadıktan sonra seksen derece limon kolonyalar ile dezenfekte etmeye çalışıyoruz.
Ellerimizi üç kere yıkamaya eş değerde dezenfekte eden saf alkolü pek yaygın kullanmıyoruz.

Bu yazıyı, bir vatandaş olarak fikrimi bildirmek için yazıyorum. Sağlık konusunda ne uzmanım ne de kendime yeten bilgiye sâhibim.
Siz ne bilirseniz yine o’nu yapın…

Günde, yirmi ilâ otuzbeş arasında sayıda el yıkama alışkanlığım var… tâ, çocukluğumdan beri…
yaşadığım yerde kolonyasız durmam. Elimi yıkamaya fırsat bulamazsam, oturduğum yerde kolonya ile dezenfekte etmeye çalışıyorum.

Ha, unuttum; belediye başkanı olsam, ruhsat vereceğim bakkallara, önce, su ve akar mecburiyeti getirirdim. İnanır mısınız?.
Eğitim kurumlarında o kadar hatâlarımız var ki, yazmaya utanıyorum.

Son sözümü yine bir Atasözümüz ile bitireyim: “Bir musîbed, bin nasîhatten evlâdır (iyidir).”

Saygılarımla.


kadiryeter Kadir Yeter. 20.11.2009 TRABZON.