- 475 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MAVİLİĞİNDE YÜZÜYORUM HAYATIN
Maviliğinde yüzüyorum hayatın… Koyusunu unuttum renklerin; sönüp giden bir balon gibi, fısıltılarımın ardında sönüp gittiğim anlarım oldu hep…
Neydi hayatın rengine âşık, yorgun gönüllere sarmaşık ettiren?
Renklerini bir kerede olsun unutmak istiyorum hayatın… Mutluyum, mutsuzum, uykuluyum, uykusuzum demek yerine; sözcüklerimin ardında hayata gem vurdurmadan yaşamak istiyorum…
Kırmızılığını unutmak istiyorum aşkın; sonu hüsranla bitecekse bembeyaz yapmak istiyorum her dokunuşumda… Dokunmak istiyorum, o yüreğime dokundukça…
Serbestçe yaşamak istiyorum, yaşadıkça gönlümce yaşamak… Şarkıları bir an için unutmak istiyorum, yeni; umut dolu bir beste yaratabilmek için…
Eserlerimin elinden tutmak istiyorum, beni sizler yarattınız değil; birbirimizi yarattık diyebilmek için… Kaygılarımdan oluşmuş olan köprüleri yıkmak istiyorum, hatalarıma göz kırpabilmek için… “İçin” “Niçin?”…
Bitmeyen noktalama işaretleri, bitmeyen savaşlar niçin? “Bunun için” demek; “ Kimin için?”…
Hangi hataların bedelini karşımızdakileri yüklemeden es geçebildik ki? “Bunun içindir ki, yalnızlık biletleri çoğaldı”…
Gerçeklerle dost olmaya çabalarken, hayaller fısıldadı kulağımıza, sobelendik, yakalandık… Bunun içindir ki; gerçeklerle gerçekten dost olamadık…
Renksiz bir dünyada yaşadığımı farz etmek,
Ama yinede kıpkızıl bir yüreğe sahip olmak istiyorum… Sevinçlerim, aşklarım, tüm hücreme yansıttığım mazbut sancılarım; hepsi o renkte kalsın ve de hiç siyaha çalınmasınlar, adları mateme karışmasın istiyorum…
Bende çok şey istiyorum galiba… İstek olmadan; yaşamak neye yarar?
Köstek olmadan, dostların kıymeti nasıl anlaşılır, zararla yarar birbirinden nasıl ayrılır? Mütemadiyen çok şey düşünür oluyoruz… Düşünecek beyin kalana kadar…
Düşünüyoruz da, “Bunun için mi?” “Kimin için?” Düşmanı düşmanken, dost görebilmek için mi? Toplumsal yanım ağır basarken, adım “yalnızlık senfonisi” olarak kalsın istiyorum… Çağırırken beni insanlar; bir yanımın yalnızlık koktuğunu, bir yanımın yalnız olduğunu anlasınlar ama kimse oraya erişmeye çalışmadan, yalnızca misafir olarak gelip izlesin… Bende çok şey istiyorum değil mi?
Onlar beni istiyorlar mı? Mavisinde geziyorum serüvenlerin… Gezgin bir yüreğim var; bedenim çok da üşengeç biliyorum…
Ruhum gezgin, ruhum; meraklı, ruhum; sorguda…
Bedenim, ondan ayrı telâşta…
Sıkıntımı giderecek bir sıkıntı arıyorum, hani yenisi gelince eskisi unutulur ya… Aynen öyle! “Niçin?” “Bunun için mi?”
Hayır! Nedensizken bile, ben buradayım diyebilmek için…
Dilara AKSOY