- 987 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Fikri düzeyde söyleyecek bir şeyi olmayanların yaptığı ilk şey karşısındakini suçlamak, hakaret emek yaftalamaktır.Tıpkı sizin yaptığınız gibi. Bir araba laf üretip hiç bir şey söylememek... Bu tanıma ne kadar da uyuyorsunuz. Ne denildiği hiç önemli değil. Önemli olan sizin ne dediğiniz.
Fikirsel bazda söyleyebileceğiniz hiç bir şeyin olmayışı ister istemez sizi saldırgan yapmış. Bu saldırgan tavrınız beni değil ama sizi küçük düşürüyor ne yazık ki. Söylenen söz söylendiği yerde kalır ve kim söylemişse o sözle o anılır. Hoşçakalın.
Apo da kürt değil. Suriyeli ve Ermeni teröristlerde kürt değil. Maşa olmak için Kürt olmak gerekmez.Terörle savaşın farkını bilmiyorsanız niye yazıyorsunuz?Açılımı destekler görünüp dayatma yapıyorsunuz. Ben okuduğumu gayet iyi anladım ama siz ne yazdığınızı bilememişsiniz.
Ben sizi tanımak yada tanımamakla ne ne elde edeceğim. Siz benim anlayabilme kapasitemi tahmin ederken beni araştırdınızda öyle ni yazı yazdınız? Sitenizi meşkul etmemek adına daha hiç bir yorumunuza cevap vermeyeceğim. Boşuna kurıcı oluyoruz. Allah gönlünüze göre değil hakkaniyete uygın versin. Arkamdan yazmazsanız sevinirim. Hoşçakalın.
Gördünüz mü bakın nasıl da en ucuz yollara sapıp hemen suçlamaya başladınız. YAzımı baştan sona bir kere daha okuyun isterseniz. Anlayabilme ve algılayabilme kapasiteniz varsa tabi. Bir kere ben Kürt değilim. Böyle olunca da Kürt milliyetçisi olmam da mümkün değil. Kaldı ki ben milliyetçiliğin şöven yanını onaylamayan bir insanım.
Yazımın anlatmak istediğini gerçekten anlayabilecek beyin kapasiteniz olsaydı eğer bu günkü iktidara yöneltilmiş en ufak bir eleştirinin -kaldı ki küfür hiç yok- olmadığını Bilakis yapılanların desteklendiğini görebilirdiniz. Hz.Mevlananın sözü -Ne kadar bilirsen bil, bildiklerin karşındakinin anladığı kadardır.- tam da sizin gibi anlama özürlüleri tanımlıyor doğrusu. İsabet olmuş ki mesajınıza almışsınız. Demogoji yapmayın.Bunu her kes yapıyor.Sorduğum basit bir iki soruma cevap verin, münasebetsizce saldıracağınıza yuvarlak lafları bir kenara bırakıp sorulmuş olan basit bir iki soruya varsa cevabınız onu söyleyin.
Bu bir İç savaştır. Bu benim düşüncemdir. Diyelim ki sizin dediğiniz gibi bu bir terör sorunudur Değişen ne? Sorun hala ortadadır. Bırakın beylik lafları da çözüme dair neyiniz var onu söyleyin. Bakın bu günkü hükümet çözümden yana adımlar atıyor.Görülüyor ki siz de bunu destekliyorsunuz benim de yazımda desteklediğim gibi. Peki o zaman itirazınız neye? En iyisi yazımı bir kere daha okuyun. Ama önce ön yargılarınızı bir kenara koyun. Eğer koyabiliyorsanız.
" Bütün kötülüklerle el ele savaşmaya varız." gibi bir takım beylik laflar ne yazık ki mevcut soruna çözüm olamıyor. Öyle bir şey söyleyin ki söylediğinizin bir kıymeti harbiyesi olsun.
Size bir de naçizane öneri.Tanımadığınız insanlara dair yargıya varmadan önce o kişiyle ilgili hiç değilse biraz bilgi sahibi olun.
"Testi içindekini sızdırır" demiş Hz. Mevlana. Ona buna çamur atan, öz eleştiri yapmayan,sabit fikirli bir kürt şovenisiniz anlaşılan. Sizinle fikri diyaloğa girmenin bir anlamı yok. Çünkü amacınız kardeşlik falan eremak değil nifak unsurlarını kaşımak ve devamlı gündemde kalıp propaganda yapmak. Ne kadar bilirsen bil, bildiklerin karşındakinin anladığı kadardır. Dünya alem yanlış da sen mi doğru üzerindesin? Sütten çıkmış ak kaşık mısın? Halen savaş diyorsun. Bu bir iç savaş olsa seni dairenden çıkarıp imha ederlerdi. Böyle hür konuşup yazamazdın. Azcık da kendinize dönün ve hata arayın. Bütün kötülüklerle el ele savaşmaya varız. Bu günkü hükümete atıp tutun. Sövün. Ama bilmeyin sizin için en samimi o çalışıyor. DTP bile sizden nemalanıyor da farkında değilsiniz. Gerçekler herkesin görebileceği kadar ortalıkta olsa kapitalizm denen sömürü düzeni hala devam etmezdi. Ben AKP'ye bir defa bile oy vermedim ama inanıyorum ki seningibi aşırılara,DTP'ye , bizim muhalefetimize rağmen bu barış politikasında başarı sağlayacaktır. İnşallah da sağlar. Aksi halde göreceksin bilir bilmez güncel siyasete burun sokup yaygara koparmanın bedelini. Kardeşim kızma ne olur. Senin durman gereken nokta yazında belirttiğin son parağraftır. Artık nokta koy ve içedönüp öz eleştiri yap. Müslümanlar kardeştir. Kardeşine kalleşlik düşünen ve yapan mümin olamaz. Selam ve saygı bizden.
Evet Kürt halkını tanımadığınız belli.Zaten bu yüzden de zaten yapılagelen itirazların benzerlerini yapıyorsunuz. Mazrufa değil de zarfa bakıyorsunuz. Bağırıp çağıranlar gibi siz de bu konuda iyi niyetli değilsiniz. Ağızlarda pelesenk olmuş "Önemli olan vatan" tekerlemesiyle hamaset yapıyorsunuz. Siz sadece kendinizi mi vatansever sanıyorsunuz, sn.narmer. O yörenin halkı da en az sizin kadar topraklarına, vatanlarına bağlı insanlar. En az sizin,benim atalarım kadar eskidir bu topraklardaki mevcudiyetleri. Vatanseverlik hiç kimsenin özel mülkü değildir. Her insan toprağına (vatanına) bağlıdır,ve her insan o toprak (vatan) için ölmeyi göze alır.Vatanseverlik hamasetiyle sorunlar çözülemiyorne yazık ki?. Bölgede bir sorun var mı yokmu? Soru bu."Yok" diyorsanız benim de size söyleyecek bir sözüm yok. Eğer var diyorsanız. Sorunun önce adını, sonra da nasıl çözüleceğiyle ilgili olarak yol haritalarını ortaya koymalıyız. Kulağımızın üzerine çok yattık. Ama biz duymasak da birileri bir şeyler söylüyor. Kulak vermenin zamanı gelmiştir. Laf değil iş üretilmelidir iş... Bu güne kadar çok laf edildi yeter. İşin bir ucundan tutacak cesur insanlara ihtiyaç vardır bu ülkede. Maslahatgüzarlık yapılarak bu mesele daha da sürüncemede bırakılmaz. İskenderin kılıcı gereklidir ve o kılıcı düğüme vurabilecek cesareti gösrterecek yürekli birileri... Bu da o olmuş, şu olmuş önemli değildir.On yıllardır Bu İÇ SAVAŞA akıtılan paralar Sizin benim çocuklarımızın rızklarından kesiliyor. Yalnız kürtler mağdur değil. Biz ler de mağdur oluyoruz. Gerçek bu...
"Benim vatandaşım aç!"Diye feryat ediyorsunuz. Bu haklı isyanınıza aynı içtenlikle ben de katılıyorum. Zaten çıkış noktam da işte tam burasıdır. Bu pis savaş sürdükçe de bu şekilde sızlanmalarımızın sonu gelmeyecektir.
Kolay olmayacağını her kes gibi ben de biliyorum. Çünkü her şeyde olduğu gibi bu huzursuzluğun sürmesinden de ceplerini dolduranlar boş durmayacaklar. Çözüm için atılması muhtemel adımların önünü kesmek için ellerinden geleni yapacaklardır ve zaten de yapmaktalar, hem bölgenin feodal yapılanmasınnın sürmesinden yararlanarak zenginleşen derebeyi aşiret reisleri, hem de onların iç ve dış işbirlikçileri...
Eğitim şart... Biz bu insanları eğitebilmek için on yıllardır ne yaptık? Kendisini pek sevmediğim halde bir lafını çok tutarım İbrahim Tatlıses'in. Ne demişti hatırlayın. "Urfa'da Okxfort vardı da biz mi okumadık?"
"Derviş geldi ülke altüst oldu." Bu tespitinize de katılıyorum.Ama Dervişin getirilmesinin suçunuda bu günkü hükümete yıkmayın isterseniz. Güncel siyaset benim işim değil. Zamanında çok yaptım ve gördüm ki her kes kendi bildiğinden başkasına " eyvallah," demiyor.
Kim olursa olsun Ülkenin önündeki bu büyük engeli kaldırsın ellerinden öpeyim.Benm için o olmuş bu olmuş hiç fark etmiyor. Bugün bu hükümet olur yarın bir başkası farketmez.eter ki Ülke bu antidemokratik yaşam koşullarından kurtulsun. Selam ve saygılar.
Sayın Recep Akıl, çözüm konusunda sorumun muhatabı olmadığınızı elbette biliyorum. Ama birilerini sadece muhalefet yapmakla suçluyorsak kendimizin, iyi ya da kötü, konu hakkında bir önerisi olmalı. Benim size sorduğum buydu.
Bölgenin ekonomik olarak kaldırılması bizim burada yazdığımız kadar kolay bir iş olmasa gerek, diye düşünüyorum. Herşeyden önce Eğitim şart. Kafaların değişmesi şart.
Kürt halkını çok tanımadığım için, sizin kadar emin konuşamıyorum.
Bana göre atladığınız bir gözlem daha var. Dünyaya bir bakın. Kimler savaşıyor? Hep Müslüman ülkeler. Kuyruğu başka bir devletin elinde olanlar.
Türkiye de bunlardan biri. Kemal Derviş elinde çantası ile geldi. Ülke alt üst oldu. Sakın o, o dönem yöneticilere aittir demeyin. Başbakanımız da sık sık aynı ziyaretlerde bulunuyor. Üstelik koca bir otelin komple bir katını kapatıp kızı, torunları ve damadı ile de görüşme imkanı buluyor. Her dönüşünde de yeni bir gündem yaratılıyor.
Kendimizi kandırmayalım. O parti ya da bu parti. Yalakalıktan kurtulmadığımız sürece biz daha çok savaşırız. Çok kavga ederiz. Hiç bir sorunu da çözemeyiz. One minute demekle işler çözülmüyor ne yazık ki.
Üstelik neden hep bu taraftan bekleniyor? Biraz da karşı taraf adım atsın bakalım. Kararlı adımlarıyla bizleri utandırsın???? Adam trilyonlar harcanarak yapılan ceza evini beğenmiyor...Var mı böyle bir şey? Benim vatandaşım AÇ....
Özür dilerim. Konu çok hassas olduğum bir konu benim için. Vatan. Ne kürt tanırım, ne ermeni, ne de başka bir azınlık. Türk'üm diyene canım kurban. Gerisi teferruat, benim için.
Saygılar.
Not: Engin bey'e katılıyorum. Terör dür..iç savaş değil
Siz bana hain suçlamasını yakıştırabildiniz ama. Görülüyor ki hiç de benim düşündüğümden farklı düşünmüyorsunuz. Buna memnun oldum.
Siz ne derseniz deyin ama on binlerce insanın öldüğü bir vuruşmanın adı savaş değildir de nedir acaba? Siz de Allah'a emanet olun. Selamlar.
Hükümetimiz uğraşıyor. Hem de açık yüreklilikle. Ben açılımdan yanayım. Ama samimiyeti sorguluyorum. Ayrı devleti çağrıştırmayacak, içinde atniyet hatta ihanet olmayan her hak kullanılmalıdır. Buna Alevi vatandaşlarımızın arzu ve istekleri de dahil. Kendi dilinde resmi eğitim, otonom ya da özerk yönetim gibi didikleyip ayraştırma yapmak bölmektir. Aşırıcılıktan kastım bunlardı.
Ben hükümete bu meseleyi çozeceği gözü ile bakıyorum. Eğer çözülmezse bu kadar iyi niyetle olaylara yaklaşan bir Türk hükümeti daha olmayacasktır ve işler eski metodla yürüyecektir zannımca. Önerim; öz eleştiri yapın, samimi olun,yütmeyeve bölmeye değil barışa hizmet eden çabalara destek olun. İyi başlayan yazınızın 3. paragrafında Savaştan bahsetmeniz hoş değildi. Barış temennilerinize aynen katılırım. Savaşın kimseye faydası yok tabii.Ama askerine kurşun sıkana hangi devlet gül verir? Kaldı ki o askerin içinde Kürt kardeşlerim de şehit olmakta. Elbette üzülüyorum bir çocuğu dağda terörist diğeri asker olan anaya. Şimdi dağdaki silahlı adamların da silah bırkması lazımdır. Devlet şefkatle kucağını açmıştır. Partizanlığa hiç gerek yoktur. Muhalefetin korkularını anlamanız gerekir. Onları da vatan bölünüyor duygusundan uzak tutmak güven vermek lazımdır. Ama muhalefetin aşırı tepkisine de kastılmıyorum. Ben hükümetime güveniyorum ki samimi Kürt kardeşlerimle beni ve milletimi kucaklaştıracaktır.
At gözlüğü yakıştırmanızı haksız buldum. Ben sizin için böyle bir yakıştırma yapsam katılır mıydınız? Neyse . Allah'a emanet olun.
İyi de nasıl? Hem "İslamı ortak payda alalım." diyorsunuz hem de şövenizmin daniskasını yapıyorsunuz. Ve aklınızca "Bunu burda ikimiz çözsek madalya takardılar bize." diyerek çözümsüzlüktan yana tavır alarak ne yazık ki zaten şikayet ettiğim şeyin içine kendinizi itiyorsunuz. Çözüm nedir? Bu kadar basit bir soruya cavap bulmak bu kadar mı zordur? Karşı tarafın ne istediğini bir kenara koyun. Sizin öneriniz nedir onu söyleyin. Onlar hiç değilse bir şey diyorlar ya siz ne diyorsunuz çözüm adına?Kaçak güreşmekle bu işin içinden sıyrılamazsınız.
Samimi değilsiniz ne yazıkki. Savaş ve ayrılık şantajlarını geçin. Biraz öz eleştiri yapın lütfen. 30 milyon Kürt var devlet kurmak hakkımız değil mi diye TV'de bas bas bağıran sözde aydınlarınız varken inandırıcı olamıyorsunuz. Bunu burda ikimiz çözsek madalya takardılar bize. Onun için konuyu daha uzatmayacağım. İslAM'I ORTAK PAYDA ALIP,şovenist duyguları baskılayıp kardeşçe yaşamanın yolunu bulalım istiyorum. Saygılar.
Bakın engin bey,İşte bu kafadır ki bugün çözümsüzlüğe hizmet etmektedir.Ne yazık ki hâlâ at gözlükleriyle meseleye bakan sizin gibiler yüzündendir ki bu çözümsüzlük kangren halini almıştır.
Evet bu bir iç savaştır. Siz buna ne kadar itiraz ederseniz edin bunun adı budur. Yazımın başkığında da dediğim gibi "Hep İtiraz..." Madem ki karşı bir görüşünüz var öyleyse karşı önerileriniz de olmalıdır. Siz barıştan yana mısınız yoksa savaştan yana mı ve niçin? Bu iki soruya açık ve net bir biçimde cevap vermek zorundasınız? Aksi taktirde söylediklerinizin hiç bir hikmeti harbiyesi ve değeri olmayacaktır.Bakın ben dilim döndüğünce ve aklım yettiğince çözüme yönelik bir şeyler söylüyorum. Peki siz çözüm adına ne söylüyorsunuz? Hele bir deyin de öğrenelim.
İnsanları suçlamak en kolay yapılan iştir. Et küfürü, yap hakarati olsun bitsin. Mantık bu olunca bu mantığın sahibinden çözüm beklemek de saflık olur ya ben bu saflığı da göstereceğim.Çözüm önerilerinizi bekliyorum. Selamlarımla.
Recep Akıl tarafından 11/20/2009 3:44:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Silahla askere mermi sıkanlar sadece terörittir. Terörist faliyetleri de iç savaş diye lanse etmek bilinçli ya da bilinçsiz hayinliktir. Eksik olan bir hak varsa legal yollarla TBMM tarafından haklıya teslim edilir. Hak adı altında devletten ayrıcalık istenmesi kabul görmeyecektir elbette. Sömürgeci devletler bütünleşirken mazlum milletlerin nifak sokularak ufalanmasını nasıl göremiyorsunuz? Aşırılıklardan bir an önce kaçınıp insanları tahrik etmeyin ki sözünüz münakaşalar arasında uçup yitmesin. Saygılar.
Elbette kendimce bir takım çözüm önerilerim var benim de. Ama ve lakin bunlara ne kadar itibar edilir bilemen. Kaldı ki bunlar bilinmeyen şeyler de değil. Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi bir derdimiz olmamalıdır. Sonra ben her ne kadar çözümden yanaysam da doğaldır ki sorunuzun muhatabı değilim.
Ama madem ki soruldu hiç değilse bir iki şey söylemeliyim: Kürdü kürde kırdırma politikasının bir tezahürü olan koruculuk sistemi acil
olarak kaldırılmalıdır meselâ. Zamanında İki nedenden ötürü -Birincisi yukarıda söylediğimiz kürdü kürde kırdırma politikası, ikincisi de bölgedeki işsizlik sorununa bir tür çözüm...- geliştirilmiş olan bu yöntem çözümsüzlüğün lokomatif gücü durumundadır. Çünkü bu sistem bölgede kendi çepında bir güç odağı haline gelip çeşitli enstrumanlarla kendisini sürekli takviye ederek varlığını daha da kökleştirmenin şartlarını oluşturmaktadır. Koruculuk sisteminin ortadan kaldırılması demek yöre halkının kendi içindeki husumeti bitirmesi bakımından elzemdir. Bu husumet bitmeli ki halk iki ateş arasında kalmaktan kurtulsun.
Bundan da önemlisi bölgenin ekonomik olarak
kalkındırılabilmesi için bölgede hâlâ önemini koruyan Feodal üretim ilişkilerini ve buna bağlı olarak dünya görüşü ve anlayışını ortadan kaldırmalıdır. Yine bu yörenin insanına birey olma bilinci aşılanmalıdır.
Elbette ki kolay değildir bu söylediklerim. Ama bir yerlerden de başlanmalıdır. İyi niyet -empati- bence çözüm için gerekli anahtarlardan bir anahtardır.İyi niyet varsa onun peşinden gelecek olana Kürt halkı (Hiç kuşkunuz olmasın Sn.narmer.) kucak açacaktır.Buna eminim. Selâm ve saygılarımla...
Not: Elbette ki çözüm önerilerim bununla sınırlı değildir.
Recep Akıl tarafından 11/20/2009 2:49:22 PM zamanında düzenlenmiştir.
Recep Akıl tarafından 11/20/2009 2:52:46 PM zamanında düzenlenmiştir.
Görüşlerinize katılmamak mümkün değil, Recep bey. "Barışın olduğu yerde huzur olur". Bu saptamanız doğru. "Barış her zaman savaştan iyidir". Buna da söylenecek bir söz yok. "Yöre halkı ile konuşmak, sorunları dinlemek lazım". Bu sözünüze de kimse itiraz edemez. Yazınızda konuyu ana hatları ile çok güzel özetlemişsiniz. Muhalefeti eleştiriniz de doğru. Peki, sizin "çözüm" öneriniz nedir? Saygılar.