- 584 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BANA AŞK'I GÖSTERİN
BANA AŞKI GÖSTERİN!
Sevgili Josephine,
Bana ilham ettiğin aşk, aklımı başımdan aldı. Bir şey yiyemiyorum. Uyuyamıyorum. Dostlarımla ilgilendiğim yok. Zafere aldırdığım yok. Senin hoşuna gittiği için zaferler kazanmak istiyorum. Zaferlerin seni memnun edeceğini bilmeseydim, hemen ordumu bırakır, Paris’e koşar ve kendimi senin ayaklarının dibine atardım. Bana sonsuz bir sevgi bağışladın, beni zehirleyici çılgınlıklarla doldurdun. Senin resmine bakmadan bir saatimi geçiremiyorum.
Napolyon Bonapart
28 Ekim 1795
Her gün sayısız ihanet ve entrikanın yaşandığı saraydaki çukur Josephine böyle ilanı aşk yapıyordu büyük kör komutan. Günümüzde bu satırları okuyan gençler ise “ bana aşkı gösterin” diye isyan ediyorlardı. Aşkın ihanetler yüzünden öldüğünü iddia ediyorlardı. Aşk henüz ölmemişti ama estetiği kaçmıştı. Eski estetik aşklar neredeydi? Beklide en son, Piraye’ye yazılan mektupta kalmıştı.
Bir tanem!
Son mektubunda:
“ Başım sızlıyor
Yüreğim sersem!”
Diyorsun.
“ Seni asarlarsa
Seni kaybedersem;”
Diyorsun;
“ yaşayamam!”
Yaşarsın karıcığım,
Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda;
Yaşarsın; kalbimin kızıl saçlı bacısı
En fazla bir yıl sürer
Yirminci asırda
Ölüm acısı.
Ölüm
Bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlü
Razı olmuyor gönlüm.
Fakat
Emin ol ki sevgili;
Zavallı bir Çingene’nin
Kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli
Geçirecekse eğer
İpi boğazıma,
Mavi gözlerimde korkuyu görmek için
Boşuna bakacaklar
Nazım’a
Ben,
Alaca karanlığında son sabahınım
Dostlarımı ve seni göreceğim,
Ve yalnız
Yarım kalmış bir şarkının acısını
Toprağa götüreceğim…
Karım benim!
İyi yürekli,
Altın renkli,
Gözleri baldan tatlı arım benim;
Ne diye yazdım sana
İstendiğini idamımın,
Daha dava ilk adımında
Ve bir şalgam gibi koparmıyorlar
Kellesini adamın.
Haydi, bunları boş ver.
Bunlar uzak bir ihtimal.
Paran varsa eğer
Bana fanila bir don al,
Tuttu bacağımın siyatik ağrısı.
Ve unutma ki
Daima iyi şeyler düşünmeli
Bir mahpusun karısı.
Nazım HİKMET
Sevmek gözyaşı değil ki, akıp gitsin. Gençlik değil ki gelip geçsin. Ömür değil ki Azrail alsın. Aşkı boş ver, Saadet sabaha kadar benimle kalsın.
AŞK’I KİMDEN ÖĞRENMELİ?
Ey yapay çiçeklerde dolaşan arı. Ben iki buçuk defa sevdim, sen hiç. Başıma gelen en güzel şeydin. Seninle yaşamak zormuş. Hayal kırıklığı her yanın. Artık acı verene zevk vermeyeceğim. Sütten ağzım yandı, yoğurdu üfleyerek yiyeceğim.
Su dolu bardağın kenarında ayaklarını birbirine sürten sineği kaçırıp o suyu iştahla içer misiniz? Mideniz mi bulanır görmediğiniz şeyleri hayal ederek.
Cemal Safi müziği ile ağlayabilirim. Ama sineği imha daha güzel olacak. Beklide suyu da imha etmek gerekli. Pisleyen değilse de pislendiği düşünülen su değil mi? Ya da sudan daha mikrobik olurum su yanımda temiz kalsın diye. BU kendini kandırmak olmaz mı? Suyun ve sineğin dili pislikçe yi kavrayıp öyle konuşurum ben de. Ben mi kurtaracağım Dünya’yı. İnsan Dünya’yı hak etmiyor ki Cennet’i hak etsin. Kendimiz öldürürken av ya da onurlu savaş diyoruz. Doğa tahrip edince afet, felaket diyoruz. Aynı cenazeye kimileri terörist kimileri şehit diyor. Doğru ile yanlış bu kadar iç içe iken İhaneti kahpeden öğreniriz de; aşk’ı kimden öğrenmeliyiz.
Aşk’ı Pervane’den öğren ey Seher kuşu: Yandı, can verdi, sesi çıkmadı.
Sadi
• Yanlış tartan terazinin adaleti olur mu?
• Adın yalan olsun, Dünyayla takım olursun.
• Ey gafil, bir dağ nasıl tümsek olur’u nereden öğrendin?
• Mutluysan neden ısırıyorsun?
• Söz bitince nokta konur. Karışık işlere sır konur. Kimine de ser verilir ser konur.
• Bendini yıkan sular akar, GİTTİĞİ YERE KADAR.
• Unutma ki; “ Nasıl kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa, kalp sayısı kadar da aşk çeşidi vardır. Tolstoy.
Bilebildin mi aşk’ı kimden öğreneceğini?
SEVGİLİM
Kiki acı kimi tatlı sevgilim,
Seni yazmak, seni çizmek ne güzel.
Seni senden duymak, senden okumak,
Seni her gün mutlu görmek ne güzel.
ENGİN TATLITÜRK
.
YORUMLAR
Aşk kısa süreli bir duygu coşması, hormonal sıvı artışıdır. Sütün taşması gibi. Sevgi ise sütün taşmadan sürekli sıcak kalmasıdır. Kocanın karısına aikı biter ama sevgisi baki kalabilir. Ama babanın kızına sevgisi asla bitmez. Sence halen aynı mı? Nazik yorumunuz için de teşekkür ederim.
Aşkmı sevgimi ben bunun ayrımını anlamış değilim, ayrımını yapmak gibi bir niyetimde hiç olmadı. Önemli olan YÜREK değilmi... Yüreğinizin sevgi güzelliklerini yaşaması dileğiyle... Yazınızıda beğendim Özellikle Sadi ve N.Hikmet'in şiirlerinide ekleyince daha bir tat vermiş.