2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2003
Okunma
ÖN TÜRK TARİHİ (4) / ETRÜSKLER ve ANADOLU’nun TARİHSEL SAHİPLERİ
Yazılan bu makalelerin çoğu değerli hocam Haluk Tarcan’ın değerli araştırmalarından yararlanarak yazılmıştır. Bilgilerin çoğu ona aittir, Ben sadece bura da onun bilgilerini paylaşmak için varım. Kendisinin müsadesi ile paylaşıyorum bu bilgileri değerli dostlarımla.
Ama maalesef tarihimizi bilmiyoruz. Bilmekte istemiyoruz. İşte siteye astığım bu makaleler kaç kişi okuyor bilmiyorum. Arkadaşlar dostlar vatan millet diye durmadan yazarız gelin bunları hep birlikte okuyalım.
Karanlık günlerden geçiyoruz. Dün internette bir haber okudum dağlarda ÖNCE VATAN yazısı varken değiştirmişler. Diyorlar ki; daha önce BURADA NE MUTLU TÜRKÜM yazıyordu. Onun yerine önce vatan yazdık. Bu ne demektir? Birileri bu ülkeyi parçalama sevdasından hiç vazgeçmeyecekler. Birilerinin sildiği yazılara karşı ben buradan bağırıyorum NE MUTLU TÜRKÜM. NE MUTLU MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İZİNDEYİM. NE MUTLU BANA BU VATAN UĞRUNDA CAN VERMEYE HAZIRIM.
Anadolu çok eski bir Türk yurdudur. Bunu bilmeyenlerin kafasına sokmalıyız bu fikri. Öğrenmeliyiz ve öğretmeliyiz bildiklerimizi. Yüzlerce yıl Etrüskleri Türk kabul etmediler. Ama Batılı araştırmacılar tarafından tekrar tekrar yapılan DNA testlerinde Etrüsklerin % 97 oranında Türk olduğu kabul edilmiştir. Gelin bulunan bu bilgilere birlikte bakalım;
• İ:Ö 700 tarihini taşıyan ve Marsiliana Yazı tahtası adıyla tanınan ders tahtasının üstündeki, sağdan sol’a yazılmış olan ve Latin alfabesi sanılan alfabenin Etrüsk (OQUQU-PULT)u yani, Ön-Türk alfabesi olduğunun ortaya çıkmasıyla, Anadolu’nun dört bucağında bulunan, bilinmeyen bir halka ait okunamayan denen ya da denmek istenen yazıtların Ön-Türkçe olduğu tasdik edilmiş bulunmaktadır…
• Profesör Afif Erzen’in, içinde yabancı araştırmacıların da bulunduğu bir ekiple 30 yıl kadar Doğu Anadolu’da yaptıkları inceleme sonuçlarını, TKK tarafından 1984’de basılmış olan Doğu Anadolu ve Urartular adlı kitabında okuyoruz :
“…Kafkaslardan, kuzey Suriye ve İrak’ a kadar uzanan Doğu Anadolu Yüksek yaylası, büyük bir dört yol ağzı olan bu geniş yaylada, nerdeyse, taş döneminde bile insan olmadığı(!) kanısına varılmıştı. 30 yıl guruplar halinde çalışan ekibimiz, buraya (onüçbin)lerden itibaren Orta Asya’dan sürekli göçler olduğunu meydana çıkarmıştır. Kars ve devamında Van / Hakkâri bölgesindeki 40bin kaya resmini içeren Tir-işin yaylasıyla, 30 Km içerde İRAK’taki Şanidar mağarasına kadar uzanan bölge, Orta Asya kültürünün etkisindedir. Azerbaycan Kobistan bölgesine uzanan olan kaya resimleri ile Sibirya kültürü arasında bağlılık bulunmuştur. Bunlar Erzurum’daki CUNNİ mağarası resimlerini de katmamız gerekir…”
Prof. E.Alok’un 15 binde başlattığı tarih, bu kaya resimlerinde, bin yıllarla yelpazelenerek 1500 tarihinde , Silopi ilçesi yakınlarındaki CUUDİ dağında sona ermektedir.
Prof.Erzen, “tarih öncesi çağlardan beri Anadolu bölgesi ile Azerbaycan ve Asya bozkırlarının Kültür ve san’at merkezleri arasında kopmaz bir birliğin olduğu açıktır”.der.
Prof.E.Feigl “İ.Ö 4’ncü binde, Diyarbakır merkez olmak üzere, Doğu Anadolu’da çok kudretli bir Ön-Türk kültürü egemendir” diye yazar.(Mythe d.l.Terreur,Nonntal Salzburg.)
Kâzım Mirşan ,bu kaya ve mağara resimleri arasında şimdilik ve Yalnız doğu Anadolu’da 26 yazıtın Ön-türkçe içeriklerini örnek olarak ortaya koymuştur ; Etrüsk gerçeğinden sonra bu yazıtların Türkçe olmadığına kimse itiraz edemez...
Sonuç : demek ki ,Doğu Anadolu DİP KÜLTÜRÜ, ÖN-TÜRK KÜLTÜRÜDÜR.. Sonra gelen kültürler bunun üzerinde sentez ve gelişin prensibiyle yerleşmişlerdir.
Gerçekler bu kadar da değildir. Centre National de la Recherche Sceintifique’in 2000 Eylül, 386 nolu Bülten’i ne diyordu : Hint-Avrupa teorisinin yalanlama zamanı gelmiştir… Öyleyse, Doğu Anadolu’da, Hint-Avrupa dili konuşan bir etni(halk) yaratma, yapay kalmağa mahkûm, Batı’nın, hastalık derecesindeki üstünlük Kompleksi’nden doğan siyasal bir yutturmacadır.
Dip Kültürün Ön-Türk olduğu , Hint-Avrupa dilleri teorisinin Batılılarca reddi sonucu, Anadolu’yu bir Mozaik olarak görme, onu Alt Kimlik ve üst kimlik diye tabakalara ayırma, Türkiyeli diye bir deyim icat etme, bu tutum, Anadolu’yu Öteki ülkelere uygulanmayan Wilson prensipleri ve Sevr şartlarına göre bölmek isteyenlerin safsatalarından ibarettir.
Demek ki, Anadolu’nun DİP KÜLTÜRÜ, Ön-Türk Kültürü’dür. Sonra gelenlerin dilleri bu köken üzerine kurulmuş ya da, bu kökenin büyük etkisi altında organize olmuşlardır.
Anadolu Ön-Türk kültürü Mezopotamya ya inmiştir ve Mirşan , Asur’un tarihteki ilk adını vermiştir : AT- UB UÇUB(tanrıya erişme ruhuna sahip yüce önderlik), Profesör Abdülhalûk Çağ’ın tespitine göre, İ.Ö. 2bin’de Asur’da Türkçe konuşulmaktadır. Asur yılıklarında TURUKKU adının varlığı bu köken kültürün Ön-Türk olduğunun bir öteki ispatıdır.
Siyasal tarih ve Mezopotamya ayrı bir incelemeyi gerektirir.
Doğu Anadolu’yu tarihsiz bırakan Batılıların amacı ortadadır : Bu geniş yaylaya, çıkarlarına uygun devletleri yerleştirmek…VE de, BOP’nin gerçekleşmesine engel olan , Dip kültürü, Türk kültürünü yok saymak …Atatürk, ne diyordu, tarihimizi, bilimsel belgelere dayanarak biz, kendimiz yazmalıyız…