- 554 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNLÜĞÜMDEN-14
GÜNLÜĞÜMDEN - 14
Pencereden dışarıya bakıyorum. Renkler koyulaşmış. Akşam olmak üzere. Gökyüzü açık. Bitiş ve başlangıç iç içe. Gündüz bitiyor, gece başlıyor. Çok uçuk bir bulut var, pembe. Eşsiz bir düzen. Her şey, birbirini tamamlıyor. Ben de, o bütünün bir parçasıyım. Hissedebiliyorum.
İnternetten, klasik müzik kanalları buldum.Sık kullananlar’ıma ekledim.Çok rahatlatıcı, yaylı sazlar ve kemanlar. Şu an dinliyorum.
Hava kapalı ve serin olunca, sıcak su gelmiyor. Banyo yapma aralıklarım uzuyor. Huzursuzlaşıyorum, rahatsız oluyorum. Bana küçük bir elektrikli soba ve banyoya şofben alacaktık. Yan apartmandaki komşumuz Sema, “Ben ikisini de vereyim. Gidene dek kullanırsınız.” Dedi. Ama daha alamadık ondan.
Aslında, bu kış öyle idare etsek iyi olacak. Yeni ev kurduğumuzdan, borçlarımız var. Önce onları bitirmeliyiz. Ev değiştirme işini de, sanırım birkaç ay erteleyeceğim. Hem istediğim koşullarda ev yok.Hem de Şerife’nin Alanya’dan gitme durumu netleşsin.
Dün, Anar’ın stüdyosuna çalışmaya gidecektim. Hazırlandım. Bana merdivenlerden inerken, kimin yardım edeceğini düşünüyorduk,Şerife de giyinirken. Kocaman apartmanda,kapısını çalabileceğimiz insan yoktu. Yardım edebilecekler, gezmeye gitmişlerdi. Diğerleri de, yüzümüze bile bakmıyorlar. Ne acı? Değil mi Tutku?
Ama Allah hep yardım ediyor bana. Tam o anda, açık balkon kapımdan, Yüksel bakmaz mı? Öyle sevindim ki… Bir gece önce, Volkan’la konuşurken, Hadi gel Nilgün abla, bu gece gezelim demişti. Tamam, bekliyorum seni yanıtını vermiştim. Onu beklerken, mutfakta Şerife ile,sütlü nescafe içtik. Volkan’ın bacakları, çok ağrımış. Hastaneye gitmek zorunda kalmış.
Gezme işi ertelenmişti, sorun değildi. Ama işte, hemen ertesi günü,arkadaşlarıyla beni almaya gelmişti. Ve bu demekti ki, o gün takı tasarımı yapmayacak, gezecektim. Buna da ihtiyacım vardı. Sevindim, gezmeyi, eğlenmeyi de çok seviyorum ben.
Anar’a uğradık. O, çalışıyordu. Yüzümdeki anlamı görünce anladı, gezmek istediğimi. Onun da gelmesini istedik. Sen git eğlen dedi. Evini tarif etti, gidip görmem için. Çünkü, Anar evi boşaltınca, benim geçmemi planlıyorduk. Sağolsun, Yasemin gösterdi evi. Ne yazık ki,birçok koşulu bana uymuyordu. Ama balkon ve evin dışındaki manzara süperdi.
Oradan ayrılınca, kaleye çıktık. Gördüklerime inanamadım. Gerçekten, soluğum kesildi. Akdeniz, uçsuz – bucaksız aşağıda,ayaklarımın altındaydı. “ Of bee, inanılmaz. “ Çığlığı koptu dudaklarımdan. Harika bir turkuaz rengindeydi. İçimden, “ Bir ömür kalabilirim burada.” Diye düşündüm.
Az önce Anar’la da konuştuk. İkimiz de,deniz aşığıyız. Gözümüz, gönlümüz, ruhumuz, beynimiz, tüm benliğimiz, hep güzellikleri istiyor. “Alanya da yaşayacaksan? Kalede oturacaksın, değil mi Nilgün?” Dedi. “Kesinlikle evet.” Yanıtını verdim. Kafamdaki planlar değişmeye başladı.
Volkan beni epey dolaştırdı. Alanya’nın güzel yerlerini gördüm. İlk defa, denizde güneşin batışını izledim.Çok güzeldi. Batış sonrası,bulutlar-dağlar-gökyüzü-deniz-her yer-ama her yer,koyu maviye kesti. Soluksuz izledim.
Volkan bana, özel durumumdan dolayı, otuz bin liralık otomobili, on bin liraya alabileceğimi. Üstelik,o on bin lirayı da, on yıla taksitlendirebileceğimi. Söyledi. Eğer böyleyse? Süper bir şey. Bunu araştırmalı, neler yapmam gerektiğini? Öğrenmeliyim.
O zaman, belki kalede bile oturabilirim. Ya da denize sıfır bir yerde. Haziranda, bütün borçlarım bitiyor. Anar’la yapacağımız işten de, iyi bir gelir elde edeceğimizi umuyorum. O zaman, maddi sorunum pek kalmayacak. Otomobili alırım, Kendi koşullarıma göre de, dizayn ettiririm. Oturacağım evi de,gerektiği şekilde düzenlerim. İnşallah tüm bunlar, gerçekleşecek. Ve yaşamım, çok daha kolaylaşacak. Çalışmam, hep çalışmam gerek. Olsun. Yıllarca, kendim için çalışmadım ve yaşamadım.
Nilgün ACAR 15. 11. ALANYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.