- 449 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GRİP A YA DA ASRIN SOYGUNU!
Tüm dünyayı ve ülkemizi önce kuş, şimdi de domuz gribi korkusu sardı. Bir ara kâbuslarımızda keneler tarafından ısırıldığımızı görüyorduk, bugünlerde domuz gribi ile uyanıyoruz. Son günlerde ülke gündemine açılım, GDO(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar), Domuz gribi ve aşısı meselesi de eklenince vatandaşlarımız ciddi ölçüde kaygılandırılmıştır. Uzmanların, siyasilerin konulardaki farklı söylemleri, aşı hakkındaki bu kadar ayrılıklarını ve tartışmalarını anlamak mümkün değildir.
Tüm bu korkuların ardında biyolojik saldırı var mıdır, değil midir? Beynelmilel ilaç firmalarının iflastan kurtarılması ve nesillerin kobay olarak kullanılması tartışmaları ciddiye alınmalıdır! “Şüyuu vukuundan beterdir” ! (Bir şeyin yayılması olayın kendisinden daha beterdir) Hastalık mikrobunun sanki yaşatılması için uğraşıyorlar. Onlardan çok bahsetmek bile insanı rahatsız ediyor! Vatandaşımız artık domuz gribinden değil de, her gün ruhsal sağlığını bozan propagandalardan rahatsız olmaya başladı. Bu işin arkasındaki gerçekler ortaya çıkarılmalıdır, elbet ortaya çıkacaktır…
Domuz gribinin arkasındaki ekonomik çıkarlar nelerdir? Bakınız Perulu Veteriner Hekim Dr. Carlos Alberto Morales Paitán, (Çeviren) Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettiş Dr. Talip Ünsaldı, neler diyor;
“Dünyada her sene milyonlarca insan malaryadan ölüyor, hâlbuki basit bir tül sineklik onları koruyabilir. Dünyada her sene 2 milyon çocuk ishalden ölüyor. Hâlbuki 23 cl’ lik bir serum onları kurtarabilir. Gazeteler bundan bahsetmiyor! Kızamık ve zatürree ve diğer hastalıklardan her sene 10 milyon insan ölüyor. Tüm bu insanlar daha ucuz ilaçlarla kurtulabilir. Gazeteler bunlardan da bahsetmiyor. !
Bundan birkaç yıl önce kuş gribi çıktığında bütün gazeteler bizi bilgiye boğdu...
Bütün diğer salgınlardan daha tehlikeli... Dünyayı tehdit eden salgın! Gazeteler sadece bu tavukların korkunç hastalığından bahsediyordu. Buna rağmen toplam insan kaybı 10 sene de 250. Yani senede 25 kişi! Normal grip senede yarım milyon can alıyor. 25 e karşı yarım milyon!
Sadece bir saniye: Niçin kuş gribinden bu kadar bahsedildi? Çünkü bu tavukların arkasında bir "horoz" vardı, büyük ibikli bir horoz. Uluslararası Roche ilaç grubu Asya ülkelerine milyonlarca doz Tamiflu sattı, Ingiltere hükümeti halkını korumak için 14 milyon doz satın aldı. Kuş gribi sayesinde Roche ve Relenza, iki büyük ilaç grubu milyonlarca dolar kar ettiler. Dün tavuklarla, bugün domuzlarla. Evet, bugün domuz gribi psikozu başlatıldı. Tüm dünya medyası sadece bundan bahsediyor. Kendi kendime soruyorum: Eğer tavukların arkasında bir "horoz" varsa... Domuz gribinin arkasında büyük bir domuz olmasın? Kuzey Amerikan Gilead Sciences, Tamiflunun bröve sahibi. Bu işletmenin en büyük hissedarıysa tam bir kişilik, Donald Rumsfeld, George Bush dönemi savunma bakanı, Irak savaşının stratejisti... Roche ve Relenza hissedarları milyonlarca dolarlık Tamiflu satışı nedeniyle ellerini ovuşturuyorlardır. Gerçek "Pandemie" (dünyayı etkileyen büyük salgın) çıkar salgınıdır, sağlık paralı askerlerinin çıkarları.
Çeşitli ülkelerin aldığı önlemleri inkâr etmiyorum. İşte burası bam teli (tercüme edenin düşüncesi) Eğer domuz gribi söylendiği gibi gerçekten dünyayı tehdit eden büyük bir salgınsa (pandemiyse) dünya sağlık örgütünün başındaki o kadar bu hastalıktan tedirgin oluyorsa (Margaret Chan adında bir Çinli) neden o zaman bu hastalığı dünya sağlığını tehdit eden bir hastalık olarak ilan edip, hastalığa karşı savaşmak için jenerik türevlerinin üretilmesini önermiyor? Rocheve Relenzanın brövelerinin iptalini isteyip yerine her ülkenin kendi üreteceği jenerik türevlerini üretmiyorlar?
Herkes bu büyük salgının arkasındaki gerçeği görsün. Çünkü medya sadece kendi sponsorlarının haberlerini veriyor.
Hiçbir ülkede, hatta ölümlerin yaşandığı ülkelerde bile, ülke halinde bu kadar aşı talebi olmazken, neden Türkiye kobay ülke olarak deneniyor? Domuz gribi hastalığının kendi kendine oluşabilecek bir evresi olmayan, yani özel laboratuarda özel hazırlanması gereken bir hastalık olduğu söylenirken niçin bunca yaygara? Sözde sanal hastalık ile halkı kandıran bu ülke yöneticileri, haberlerde yapılan domuz gribi haberleri ile halkı psikolojik olarak baskı altına alıp kendilerince alınacak 43 milyon aşının (yani 1 milyar dolarlık aşının) bahanesini oluşturdukları söylemlerine kim açıklık getirecek?”
Şimdi asıl düşünülmesi gereken şey; ülkemizi ve insanlarımızı Psikolojik, Biyolojik ve Kimyasal saldırılara karşı kimler nasıl koruyacaklardır? Açılım, domuz gribi aşısı gibi konular gündemi meşgul ederken yoksa bu ülkede yabancı aklı, sömürü, istismar pirim eder hale mi getirilmek isteniyor sorusu? İster istemez insanların aklına geliyor!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.