- 624 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
40 YILDIR AÇILIM BEKLEYENLER
Onlar hala bekliyorlar.
Biraz açılım, biraz yumuşama, biraz insaf, biraz izan…
İnancına göre örtünmeye çalışanları kasdediyorum.
Türban deyin, başörtüsü deyin, cilbap deyin ya da tesettür deyin, aynı kapıya çıkıyor.
Bir açılım bekliyorlar.
Onlar terör örgütü kurup dağa çıkmadılar. Kanunların kendilerine verdiği hakları kullanmak için çırpınıp duruyorlar.
Onlar silahlanmadılar. Silah kullanmak bir tarafa ellerine bile alıp tanıma şansları olmadı. Tek silah olarak gözyaşları var. Taş kalplere işlemeyen, damlaların birleşmesiyle sel olup akmaya devam ettiği halde kimsenin etkilenmediği…
Onlar dağa çıkmadılar. Okul önlerinde, pencere perdelerinin arkasında, duvar diplerinde, park köşelerinde soğukta, sıcakta, gaspedilen haklarının ne zaman verileceğini gözleyip durmaktalar. Kendilerine hakaret edenlere, coplayanlara, saçını yolanlara, tebessümle karşılık vererek…
Onlar terör eylemlerinde bulunmadılar. Bilakis Türkiye Cumhuriyeti güvenlik güçlerinin teröristlerle yaptığı mücadelelerde en çok onlar zarar gördüler. Askere gönderdikleri oğullarının, kardeşlerinin, ağabeylerinin, ya da babalarının tabutlarını çığlıklarla, hıçkırıklarla kahrolarak onlar karşıladılar. Oğullarının kardeşlerinin asker yemini, törenlerine, ya da orduevlerinde yapılan mutlu gün törenlerinde kapı dışarı kovulma ezikliğine katlandılar, katlanıyorlar.
Kahraman ordumuz ve güvenlik güçlerimize silah çekmek ne demek, onları en çok alkışlayan, gece gündüz başarı duaları eden, maddi ve manevi can ve mal konusunda her türlü fedakarlığı yapan da onlar…
Onlar Türkiye’nin 300 milyar dolarını da heba etmiş değiller. Bilakis kuruşuna kadar vergilerini ödeyen vatandaşlar.
Açılım bekliyorlar, insaf bekliyorlar, izan bekliyorlar, gasp edilen, ya da hala verilmeyen haklarını geri istiyorlar. Üstelik onların açılımı için kıyametler koparılması gerekmiyor. Onların açılımı için Amerika’nın Avrupa’nın, ya da komşu devletlerin araya girmesine, yardım etmesine, ya da buyruk vermesine ihtiyaç yok.
Onlar için yeni anayasaların, yasaların, yönetmeliklerin hazırlanmasına da gerek yok. Mevcut anayasanın ve yasaların uygulanması yeterli olacak.
Onlar için seyyar mahkemeler ve olağanüstü çalışmalar yapılmasına gerek yok. Çünkü zaten kanuni haklarıdır gasp edilen.
Onlar için trilyonlar harcamaya gerek yok. Kanunların uygulanmaya başlanması yeterli.
Onlar için af kanunları çıkarmaya da gerek yok. Hiç suç işlemediler ki.
Onlar için il il ilçe ilçe gezerek, halka açılım benimsetmeye gerek yok. Çünkü halkın yüzde doksanı konuyu biliyor ve çözülmesinin şart olduğunu söylüyor. Anketler bunu gösteriyor.
Onlar için muhalefetin dağa çıkma edebiyatını kullanmasına gerek yok. Çünkü onlar da bunun bir an önce çözülmesini istiyorlar.
Onlara yapılacak bir açılımın Türkiye’yi bölme tehlikesi yok. Bilakis devlet millet kaynaşmasını sağlayacak mekanizmaların en mükemmeli bu açılım olacak.
Onlar ayrı dilde eğitim de istemiyorlar. Herkes nasıl eğitim görüyorsa onlar da onu istiyorlar.
Onlar için ayrı TV kanalları, ya da okullar açılmasına gerek yok. Onlar içimizdeler.
Onlar bölücülük yapmadılar. 70 milyonun kardeşliğini savundular. Savunuyorlar.
Ey gücü elinde bulunduranlar, ey açılım mimarları, ey Millet’in temsilcileri, ey yöneticiler, ey iktidar, ey muhalefet!...
Bu konuda hala niçin bir açılım yok? Açılımı geçtim, bir tek söz yok…Sağduyular, solduyular, insaflar, izanlar nerede kaldı? Yoksa sizce başını örtenler, uğruna açılım diye aylardır ülkeyi gerdiğiniz PKK teröristlerinden daha mı tehlikeli?
Neredesiniz?
.ekremsama.
YORUMLAR
çok şeyler elimizden alındı...karşımda duran o müdürün bakışlarını ömrüm boyunca unutmayacağım asla...daha çocukken çalındı hayatlarımız....
ama bizim açılımımız, ebed bir açılım olacak inş...
Mevlayı gören,Leylayı neylesin hocam....
bu sancıyı çok derin bilen biri olarak
selam ve dua dileklerimi bırakarak ayrılıyorum sayfanızdan................
kutluyorum.....saygımla.............