- 1623 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜLLER FEDA
,
Genç kız akşam evine gitmek için dolmuşa binmişti, şans eseri boş yer bulmuş oturmuştu. Bir sonraki durakta aynı dolmuşa bir gurup kişi daha binmişti bunların, içinde oldukça yaşlı bir adam da vardı. Gurup içindeki kişiler dolmuşa binerken nerdeyse yaşlı adamı düşüreceklerdi. Yaşlı adama öncelik verecekleri yerde itip kakmışlardı.
Genç kız içinden bu kişilere çok şeyler söylemek istemişti ama huyunu suyunu bilmediği insanlara bulaşmak istememişti. Yaşlı adamın elinde bir eczane poşeti vardı, doktordan geliyordu. Zaten hal ve tavırlarından iyice halsiz olduğu da belliydi.
Adam dolmuşa binince etrafına bakınsa da oturacak bir yer bulamamıştı. Etraftan bir kimsede yerinden kalkarak yaşlı adama yer vermemişti. Genç kız bunu görür görmez hemen yerinden kalkarak “amca gelin oturun” dedi. Yaşlı adam kendisine yerini veren kişinin bayan olduğunu görünce bu teklife “hayır, kızım sen otur ben iyiyim” dediyse de genç kız buna itiraz ederek yaşlı adamı kendi yerine zorla oturttu.
Genç kız tüm bu olan bitenlere çok içerlemişti. İnsanların bu kadar duyarsızlıklarına ve ilgisizliklerine anlam veremiyordu. Bu duyarsızlığı gösterenlerin bir gün bu yaşlı amcanın durumuna geleceklerini düşünmemeleri çok acı bir durum olduğunu düşündü. Genç kız ayakta olmasına rağmen içinden bu olumsuzlukları düşünüyordu.
Sonra yaşlılığın zor bir durum olduğunu ancak bu amca gibi zorluklarını yaşayanların bilebileceğini içinden geçirdi. Oysa herkes kendisini bu yaşlı insanların yerine koyarak birazcık düşünseler bu gibi yanlış davranışlarda bulunmayacaklardı. Ama maalesef pek çok olmaz şeylere ayrılan zamanı hiç düşünmeye ayrılmıyordu. Genç kızın aklına mahallesindeki Hüseyin dede dediği kişi geldi.
Kız Hüseyin dedeyi çok seviyordu. Onu ne zaman alışverişten gelirken sokak başında dinlendiğini görse hemen ona koşar, onun çantalarını alır evine kadar götürürdü. Hüseyin dede de onun bu davranışına karşılık kimi zaman çikolata, kimi zaman bisküvi vererek, kendisini sevindirirdi.
Genç kızın kendisi artık bir lise öğrencisiydi sokakta oynadığı günler geride kalmıştı. Hüseyin dede ile sokakta karşılaşmaları çok az oluyordu ama son zamanlarda kendisini hiç göremiyordu. Hüseyin dedenin iyice yaşlanmış olabileceğini düşünerek kendisini ziyaret etmeyi aklına getirdi.
O bu düşüncesini sonra mahalleden olan kız arkadaşına da söyledi ve kendisiyle beraber onunda gelmesini istedi. Arkadaşı da sevinerek bu teklifi kabul etti. Aralarında kararlaştırdıkları bir gün, bir demek çiçekle Hüseyin dedenin evine gittiler. Kapıyı orta yaşlarda bir adam açmıştı. Kızlar “biz Hüseyin dedeyi ziyarete gelmiştik” dediler. Adam güler yüzle “buyurun, hoş geldiniz” diyerek, onları içeri davet etti. Adam içeri girerken de “baba bak seni kimler ziyarete gelmiş” diye çağırdı.
Hüseyin dede kızları görünce o kadar mutlu olmuştu ki gözyaşlarını tutamamıştı. Kızlar çiçeği masaya koyarak dedelerinin ellerini öpmüş ve hal hatırını sormuşlardı. Masaya koydukları çiçeği dedenin kızı vazoya koyarak masanın üzerine bırakmıştı.
Hüseyin dedenin yanında dede epeyce yaşlandığı için artık damadı ve kızı kalıyordu. Dede bir yandan kızlarla sohbet ediyordu bir yandan da mutfağa kızına seslenerek “onu getir bunu getir kızlarıma ikramda bulun” diye emirler veriyordu. Kızlar “gerek yok biz tez kalkacağız” deseler de dede itiraz ediyordu. Hüseyin dede çok mutlu olmuştu, bülbül gibi konuşuyordu. Kızı ve damadı da bu ziyaretten çok memnun kalmışlardı. Kızlar yarım saatlik bir oturmadan sonra izin isteyerek kalkmak istediklerinde “durun bakayım” diyerek kızına “bana yardım et bahçeye kadar çıkacağım” dedi. Kızı “ne istiyorsan bana söyle ben getireyim, baba düşersin” diyordu. Hüseyin dede itiraz etti. Ağır ağır düştü düşecek bahçeye çıktı ve bahçedeki gül ağaçlarından güller kopardı ve tekrar ağır ağır güç bela içeri girdi. Benim kızlarım benim yanıma gelirde ben onlara kendi ellerimle çiçekler vermez miyim? Onlara bütün güller veda olsun” diye ekledi.
Kızlar Hüseyin dedenin bu ince davranışı karşısında çok duygulanmışlardı ve kendisine çok teşekkür etmişlerdi. Vedalaşırlarken Hüseyin dedeleri kendilerini dualarla sevgi ile uğurlamış kendilerini kapıya kadar geçirmişti. Kendisine tekrar görüşmek için ziyaret sözü vermişlerdi. Evlerine dönerlerken çok mutlu olsalar da bu ziyareti daha önce neden yapmadıklarının pişmanlığını içlerinde duymuşlardı.
EMİNE USTA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.