- 1005 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK
Eskiden aşk vardı.Giderek bozuldu, yozlaştı aşk.Günümüzde kendi gitti adı kaldı yadigar.Aşkın gitmesiyle birlikte ince hastalıkta bitti.Aşkın demlenmiş haline kara sevda denirdi.Kara sevdaya düşen, yataklara da düşerdi.Gramofonda çalan taş plak teklerken, aşkta önce küçük, kısa öksürüklerle, sonra dudaktan sızan kanla sesini ve rengini belli ederdi.
Kağıt mendiller henüz icat edilmemişti ve mendillerin bir anlamı vardı aşka dair.Sevgililer birbirlerine mendil vererek duygularını gösterirlerdi.Tek kelime bile etmeden, mendilleri konuştururlardı.Kırmızı mendil tutkulu aşktı.Portakal sarısı kalp yarası.Yeşil niyet.Pembe sevgi bağı.Siyah umutsuzluk ve ayrılık.Mor birleşme umuduydu.Yırtık ve yanmış bir mendil ise ‘gönül derdinden ölüyorum’ demekti.Eriyip bitmekti.Veremin eşiğinde olmaktı.
Yarin gözleri, dudakları, elleri için yazılırdı şiirler.Erkeğe özgüydü daha çok, duyguları şiirleştirmek.Bir şiirden bir kadın, bir kadından bir aşk yaratmak vardı.Bugün gibi tek gecelik değildi aşklar.Aşk eskiden kara sevda olur yürekleri dağlardı.Ferhat’a dağları deldirirdi.Mecnun’u çöllerde inletirdi.Romeo’yu zehirlerdi.
Eskiden aşkın bir anlamı vardı.Aşk gözlerin, bakışların, seslerin birbirine değmesinin adıydı.Çılgınlığın, tutkunun kardeşiydi.Bir yarım ayın güneşle buluşmasıydı.Volkanların patlaması, denizlerin taşmasıydı.Gönül gözüyle bakmaktı.Sevgilinin adıyla uyanmaktı.
Aşktı dünyayı başlatan.Bizi bizde çoğaltan, sanatı yaşatan.Sınırları ortadan kaldıran aşktı.Servet aşktı.Sultanları iktidara getiren, düşüren aşktı.Ülkeleri kardeş yapan, toplumları yakınlaştıran, hayata anlam kazandıran aşktı.Müsvedde defterimizde unuttuk aşkı, temize çekmedik.Ve şimdi bir ormanın içinde yalnızlık büyüten ağaçlar olduk.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.