- 673 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Çeşit İş Baş-vuruşu
Merhabalar sevgili insan kaynakları, danışmanlar, sekreterler, müdürler ve seçicilikle kıllık özelliğine sahip diğer ayrıştırıcı bilumum elemanlar. Bendeniz bülbül’ün hazırlayıp sunduğu CV show’a hoş geldiniz. Neden diğer normal insanlar gibi klasik bir CV dosyası değil de, böyle saçma sapan bir show? Bilmem, belki bunun cevabını danışın diye görevlendirdiğiniz kapıdaki danış-taylarınızdan öğrenebilirsiniz. Çünkü haftalarca uğraşıp didinip malum terler akıtarak hazırladığım CV dosyamı, karma karışık İstanbul sokaklarında, karma karışık adresinizi bularak bizzat kendi elceğizlerimle teslim etme gafletinde bulundum.
O dosyanın akıbetini tıpkı bir pişmiş Mudurnu tavuğuna benzetebilmek için elinizden geleni yaptığınıza eminim. Ya dosya elinize hiiç geçmedi (danışmadaki dayı ile akraba oldu), ya sekreterinizin eline geçti sekreterinizle birlikte secret-olup gitti, yada bizzat sizin elinize geçti ama ilgilinizi çekmedi (çöp kutusundaki yerini itinayla koruyor), veya ilgilendiniz sadece dudak büktünüz geçtiniz (dolabınızda diğer gariban dosyaların arasında gayri meşru, aşk-ı memnu bir ilişki yaşıyor).
Çünkü alternatifleri çok, öncelik hakkına sahip (kibar diliyle) referanslı (amiyane tabirle) torpilli-torbalı asistanlar, asistan adayları, kadrolular, kadro adayları, maaş vermekten sıkıldığınız ama bir türlü teşşekküllü diye elinizden çıkartamadığınız vesaire vesaire kalabalık elemanlar topluluğu kitlesi-kütlesi adayları ve aday adayları...
Hal böyleyken nacizane bir CV dosyası hazırlayıp dürüp büküp insan kaynaklarına en uygun şekilde kaynak yapmanın bir faydası olmayacağını siz de takdir edersiniz ve haklısınız ki; bu kadar karmaşanın, aksiyonun ve atraksiyonun arasında; beş sene teknik bilgisayar okumuş, ‘S’ harfleri oldukça göze batan kpSS gibi bir sınavdan SekSen puan almak kaydıyla, kadrolu ciddi bir fiyata memur olabilecek teknik bir öğretmen adayının, şirketinizde ileriki hayatını idame edebilme konusunda riskli bir mecrada çalışabilmek adına kendini ve bilumum organlarını bu kadar yırtmış olması dikkate değer bile olmasa gerek.
Tabi siz hangi okulun hangi bölümünü ne dereceyle bitirdiğimden veya hangi teknik özelliklere ve niteliklere sahip olduğumdan ziyade benim kim tarafından gönderildiğimle daha çok ilgilendiğiniz için ve talihin cilvesine bakınız ki bu ‘kim’ sorusunun herhangi bir cevabı olmadığı için sekreterinizle olan ilişkim maalesef bir selamlaşmaktan öteye geçemedi. Ve Türkiye Kızılay Derneği tarafından firmalara hayrına dağıtılan “biz size daha sonra döneriz” klişesini benden esirgemediğiniz için sizlere ne kadar minnettarım inanın bunu gelip görmeniz gerekir.
Firmanızda herhangi birisiyle görüşebilmek veya en azından bir başvuru formu doldurabilmek şöyle dursun kapıdaki danışmayı –danışarak geçmek- bile nasip olmadı ama klasikleşmiş bir insan kaynakları bilgi formu sorusu olan; “daha önce herhangi bir deneyiminiz var mı?” sorusuna cevabım evet var olacaktır.. Her ne kadar hem onlara hem kendime karşı deney olarak itiraf edemesem de; 2-3 farklı şehirde 2-3 farklı benzeriniz firmada kendimce başarılı ve denek olarak kullandığım deneyimlerim oldu. Bu ‘Denek olarak kullandığım’ sözünden dolayı eski patronlarımdan özür dilemeyeceğim; çünkü onlar da beni eşşek gibi kullandı benim ise hala buna bir itirazım yok.. Kendimce başarılıydım diyorum, çünkü başarı ibaresi kişiden kişiye değiyormuş bana bunu sonradan öğrettiler.. Ondan dolayı bu kelimeye takılmanızın hiç gereği yok. Farz edin ki ben başarısız salağın tekiyim. Nasıl olsa bunun da bir anlamı önemi yok.
Taa Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde bile yapılan başvurulara daha anca cevap verebildiğinize göre, benim başvurumun değerlendirmeye alınmasına hangi torunum şahit olacak gerçekten büyük bir merak söz konusu.
Amerika’daki, mortage’li(mor-kıçlı) godomanların çıkardığı tozpembe krizin, bize teğet olarak sürtünmekle kalmayıp, doksan derecelik açıyla girip çıktığını iddia eden insan kaynakçılarına ve onların da kaynakçısı müdürlere sesleniyorum; çivisi çıkmış bu dünyanın menteşelerini çakmak adına hazır ben çekiç olup dövülmeye razı olmuşken, odundan da olsa bir sap olabilmeyi benden esirgemeyiniz... Tabii ki şimdiden teşekkürlerimi de bir borç biliyorum, umarım bir faydasını görürsünüz…
Bol maaşlı günler…