- 447 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
EY AŞK NEREDESİN? 32
Tarık’ ı neşeli görmek Kamil’i mutlu etmişti. Kaç gündür yüzü gülmezken, bir telefonla, mutlu olmuş ve tekrar gülmeye başlamıştı. İçinden “ Acaba, bir gün bende tekrar mutlu olabilecek miyim ? “ Diye geçirdi. İç sesiyle kendisi ile konuşurken, “ Of of “ çıkınca, bu sözleri duyan Tarık, Kamil’ e,
“ Ne oldu Ağabey ? İçlendin galiba. Canın bir şeye mi sıkılı yoksa? “
“ Yok, be kardeşim. Ne bileyim. İçimden öyle çıktı geldi işte. Seni mesut görmek hoşuma gitti birden. Rahmetliyle yaşadığım günler aklıma geldi birden bire. Bir daha mutlu olabilecek miyim diye düşünmekten alamadım kendimi. Onu çok sevmiştim. Fakat doyamayacakmışım. Ne diyelim. Mukadderat! Allah ne yazdıysa o oluyor. Sen, bana sahip çıkmasaydın, ben de yok olup gidecektim. Beni hiç tanımadığın halde yardım elini uzattın. Sana kadar kaç kişi gördü beni o halde. Kimisi korktu kaçtı. Kimileri tiksintiyle baktı yüzüme. Bir tek sen inandın bana. İçimdeki yaşayan gerçek Kamil’ i gördün. İnsanlar da haklıydı. Saçım sakalıma karışmış, zavallı biriydim. Ayağa kalkmak, yaşamak iççin bir tek nedenimin kalmadığına inanıyordum. Bir an önce ölüp, karıma, sevdiğim kadına kavuşmayı istiyordum. Ölüm, istemekle gelmiyor ki! Alın yazısında ne yazılıysa o oluyor. İnancım kuvvetli olmasına rağmen, son zamanlarda yaşadıklarım, beni farklı davranmama yol açtı. Emaneti, vaktinden önce teslim edemiyor insan.
Sayende, işim, kalacak bir evim oldu. En önemlisi de hayata tutunacak umutlarım var. Ben senin hakkını nasıl öderim kardeşim. Belki ileride, tekrar bir aile kurabilecek kadar da güçlenirim. Nasip !
“ Ağabeyim. Öyle düşünme. Benim yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı. Belki benim yaptığım şey aslına bakarsan, bu zamanda delilik. Yanlış anlama sakın, böyle konuştuğum için. Benim önsezilerim çok güçlüdür. Seni gördüğüm ilk anda, kendime çok yakın ve samimi hissetmiştim. Aynı şeyi başkasına yapamazdım galiba. Az önce dedin ya, ben senin gözlerinde, içinde yaşayan gerçek, dürüst ve iyi Kamil’ i gördüm. Yanılmadım da. Peki senin bana yaptığın iyilikler az mı ? Sen, benim gerçek ağabeyimden hiç farkın yok. Bak ! Onu uzun zamandır göremiyorum. Başka bir şehre yaşıyor. İstediğimiz her zaman görüşemiyoruz. Ya sen, hep yanımdasın. Benim yüzümü gözetliyorsun. Hastalığımda, yüzündeki üzüntüyü gördüm. Bunlar çok önemli şeyler. Ne kardeşler var. Kötü zamanlarında, birbirlerinin yanlarında olmuyorlar. Kaçıyorlar. Bence, kan bağından çok, gönül bağıyla bağlanmak daha önemli. Ben, mutluyum şimdi. Nihal’ i tanıdın. Çok iyi ve samimi, aile terbiyesi almış bir genç kız. Hayatımda ilk kez bir kadın, içimi titretti. Âşık oldum. Onsuz geçen, her an bir yanım eksik. Geçmişte yaptığım sorumsuzlukları yapmayacağım. Onu çok seviyorum. Onun karım olmasını istiyorum. Yarın, yola çıkacağım. Babası benimle tanışmak istiyormuş. Onun ailesini ben de tanımak istiyorum. Üstelik bir de teşekkür borçluyum onlara. İyi bir evlat yetiştirdikleri için. Hayırlısı. Ağabey, bir şey dikkatimi çekti. Yüzünde bir mutluluk ifadesi var. Bir taraftan da kararsızlık da var sanki. Özel değilse anlatır mısın ? “
Kamil, köşeye sıkıştığını fark etmişti. İçinden “ Söylesem mi ki acaba? “ Diye geçirdi. Sonuçta o da bir insandı. Duyguları vardı ve bu duygularını Tarık ile paylaşmayıp, kiminle paylaşacaktı.
“ Gözünden de hiçbir şey kaçmıyor senin. Evet, biraz mutluyum, biraz kararsız. Beni sakın kınama ama. Benim yaşımda bir adamın, yaşayacağı şeyler değil ama bilmiyorum. Hislerimde, değişiklikler var. Hani, biz buraya oturmadan önce temizlik yaptırmıştık ya. Temizliğe gelen Halime’ yi kendime çok yakın hissediyorum. Dün karşılaştık yolda. Ağzımdan, birden bire bir sürü lüzumsuz sözler çıktı. Onu tanımak istediğimi söyledim. Çay içmeye davet ettim. Durumuma bakmadan. Sonra da pişman oldum. Şimdi gitmemek de hoş olmaz. Ne bileyim işte içimden geldiği gibi çıktı o cümleler ağzımdan. Ev yok, para yok, işim var sayende. Bu şartlarda ona nasıl bir yaşam verebilirim.
“ Vay ağabeyim. Ateş, bacayı sarmış bence. Sakın pişmanlık duyma. Hislerin çoğu zaman doğru söyler. Allah, bir kolayını verir. Randevuya git. Onu tanı. Ev yapan ile evlenene Allah yardım eder derler. Boşuna mı konuşmuş atalar. Sen rahat ol. İyice tanıyınca, durumunu açık açık konuşursun. Kalbinin sesini dinle. “
“ Haklısın be kardeşim. Tamam, gideceğim. Sen, ne zaman gidiyorum dedin? “
“ Yarın sabah çıkacağım inşallah. Bir gece kalır, dönerim. İşlerim var biliyorsun. İşyeri sana emanet. Zaten, sen olmasaydın, bu kadar rahat olamazdım. Bakalım, tanışma nasıl geçecek. Ailesinin beni kabullenmesi de çok önemli. Biraz gerginlik var aslında. Bana müsaade ağabeyim. Yoruldum. Erken de kalkacağım. Dediklerimi sakın unutma. “
“ İyi geceler kardeşim. Yarın sabah görüşürüz. “
“ İyi geceler! “
Odasına geçen Tarık, üzerini değiştirerek yatağına girdi ve uyuya kaldı. Yalnız bir şekilde biraz televizyon seyreden Kamil de odasına geçti. Uyumak istiyor, düşüncelerinden sıyrılmak istiyordu. Epey bir mücadeleden sonra uykuya teslim etti kendini.
Ertesi sabah, ikisi de sabahın erken saatinde kalkmıştı. Tarık, şık bir şekilde giyinmişti. Kahvaltıyı yaptılar. Kamil, onu uğurladıktan sonra hazırlanmak üzere içeriye girdi. Tarık da terminale gitmek üzere yola çıktı.
Terminale geldiğinde, daha önceden ayırttığı biletini aldı. Otobüsteki yerine oturdu ve kalkmasını beklemeye başladı. Camdan dışarıdaki insanları seyrediyordu bir taraftan da. Yanlarında hareket etmeye hazır bir otobüsün yanındaki iki genç gözüne çarptı. Sıkıca birbirlerine sarılmışlardı. Genç kız, ağlıyor, bir taraftan da gözlerinden akan yaşları elinin tersiyle silmeye çalışıyordu. Onu sıkıca saran genç ise kimselere aldırmadan, gözlerinden, yanaklarından, alnından öpüyordu. Aslında kendisi de ağlamaklıydı. Belli etmemek için gözlerini kızdan kaçırıyordu. Otobüs şoförünün kornaya basmasıyla birden kendilerine geldiler. Birbirlerinden ayrıldılar. Genç kız otobüse binmek için ayağını merdivene attı. Sonra geriye döndü ve tekrar bir kez kucakladıktan sonra koşar adımlarla otobüse bindi.
Otobüsün hareketinden sonra güçlü olmaya çalışan genç adam sarsılarak ağlamaya başladı. Sonra da yavaş adımlarla yürüdü gitti.
DEVAM EDECEK !
YORUMLAR
kamil ve Tarık'ın arkadaş olarak birbirlerine güvenmeleri çok güzel, böylelikle her türlü keder ve sevinçlerini paylaşmış olacaklar.
Her ikisi içinde güzel günler kapıda demektir...
Sevgili Nermin konuyu ele alış ve okuyucuya anlatımınız bir harika. Sizi kutluyorum... Sevgilerimle...
Kamil ile Tarık'ın dertleşmeleri harikaydı..
Dış dünya ile de ilgi kurup otobüsün yanındaki sevgililerin koklaşmaları ve ayrılık manzarası da bambaşka bir güzeldi...
Her bölümün kendine has güzelliği var...
Yazmaya devam,biz de okumaya...
sevgim sonsuz Nermin...
ayhansarıkaya tarafından 11/15/2009 8:33:41 AM zamanında düzenlenmiştir.