Sevgili dostlar bu gün cuma namazında Üsküdar da Mustafa Kasar Baba camiindeydim.
Kavsar sepet demekmiş,rahmetli 1600 lü yıllarda sepetçilik yaparmış.Sepet örüp el emeği göz nuruyla bu küçük şiirin mescidi yaptırmış.Neyse 4 asırdan fazla zamandan beri
Kavsar Babamız Nur içinde yatıyordur eminim.Vaiz efendi şöyle bir hikaye anlattı.
Dallarına yazmalardan,elbiselerden,mendillerden kesilmiş bez parçaları bağlanmış
bir ağacın etrafında insanlar döner, dualar eder,dilekler tutar,,adeta ağaca tapınırlarmış.Müslüman bir zat almış baltayı eline düşmüş yola.Aklına koymuş bu ağacı kesecek ki insanlar ağaca tapınmasın.Yolda karşısına şeytan çıkar,yolunu keser,
başlarlar dalaşmaya ardından güreşmeğe.Adam şeytanı altına alır,şeytan yalvarır,
ben ettim sen etme,gel bu ağacı kesme.Dön evine hayatını yaşa.Sana söz veriyorum her sabah yastığının altında bir sarı lira bulacaksın.Adamcağız sarı lirayı rüyasında bile görmemiş.Kıt kanaat geçinen biri.Tamam demiş şeytana anlaştık.Dönmüş evine.
1. gece bakmış sarı lira yastığın altında.2. gece yine sarı lira yastığın altında.3. gece yine.Derken 4. gece yastığın altı boş.Tekrar baltayı almış eline düşmüş ağacın yoluna.
Şeytan yine çıkmış karşısına.Başlamışlar güreşmeye.Bu defa şeytan adamcağızın sırtını yapıştırmış yere.yahu bu ne iş demiş şeytana.Geçen de ben seni kolaylıkla yenmiştim.
Şimdi neden böyle oldu anlat hele.Şeytan demiş sen o zaman sırf Allah rızası için ağacı kesmeye gidiyordun aranızda hiçbir şey yoktu.,bugün araya sarı liralar girdi.
Cumamız mübarek olsun efendim.