Gönül Gerçeği
.........................................
saklanmakla
gizlenmekle bir yer(ler)e varmaz
gönül
Gönül, elbet bir gün geçekler(iy)le karşılaşacak. Elbet iki kere ikinin daim dört etmediğini anlayacak. Kavrayacak dünyasını, farkına varacak ağırlığının gönül...
Gönül
kanmakla
yanmakla yoluna devam edemez
Gönlün de molaya ihtiyacı var. Soluklanmak, dinlenmek, huzura kavuşmak, iç sesine ulaşmak, kendini tanımlamak, kendini görmek, sahici duruşuna kavuşmak gönlün de hakkı...
Kaçmakla
olduk/olmadık zamanda uzaklara gitmekle
kaybeden
gönüldür
Gönül dediğin, coğrafyasında kök salar. Kaynaklarına, sevdiklerine, yakınlarına, dağlarına, zenginliklerine, renklerine, dahası güzelliklerine sahip çıkar. Sadık kalır biricik sevdiğine. Kokladığı gülü için bülbül kesilmekten vazgeçmez gönül dediğin. Gönül dediğin nasıl adım atacağını, nasıl konuşacağını, neyi hangi dilde diyeceğini, nerede nasıl davranacağını iyi bilir...
Gönül dediğin
kaç gramlık,
kaç değerlik olduğuna
gücenmez
itiraz etmez
Neyse ona razı olur gönül. Gönül, olması gerekeni yapmakla sorumlu kılındığını, sadece kendisi için bu dünyada yaşamadığını, başkalarının hayatlarına da saygı duyarak nefesler tüketmek zorunda olduğunun bilinciyle hareket eder...
Vicdanın sesine
yüreğinin esintine göre
bir yaşamı omuzlamakla yükümlü olduğunu unut(a)mamalı
gönül
...........................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
13 Kasım 2009,,,
Mardin