- 872 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Gökteki Işıklar
Bir kış günü sabah işe gitmek üzere evden çıkmıştı, Otobüs durağına doğru yürürken çok düşünceliydi, kafasında o kadar çok gelecek planları vardı, umutları vardı umuda olan bağlılığı vardı, Gününü geleceğini yapacağını zihninde şekillendiriyor, sıraya diziyordu. Durakta yarım saat bekledikten sonra belediye otobüsü gelmeyince dolmuş ile işine gitmeye karar verdi bir müddet sonra dolmuş yanaştı dolmuş biraz kalabalıktı ama olsun,, işe gitmek zorundaydı dolmuşu binmeyi sevmezi balık istif misali, işe gitmek otobüsle göre daha sıkıntılı idi .
Cam kenarın da ayakta yolculuk başladı, iniş ve virajlı yolda dolmuş giderken, birden gözü ilerde buzlu bir viraja takıldı, işallah buda sorun olmadan virajı döneriz diye düşünürken ani bir fren sesi ve gürültü ile irkildi . Dolmuş virajı dönememiş taklalar atarak sürüklenmişti. Sesler duyuyor du, bağrışmalar yardım çığlıklar duymaktaydı. İnsanlar yardım çığlıkları atmaktaydı. Yarası vardı, kanlar içinde kalmıştı bir müddet sonra bağrışmaları duymaz oldu, rüzgarın uğultusu duyulmaz olmuştu, üşümeye başladı. Etrafına bakındı, yardım istemek için bağırdı, ama bir tuhaflık vardı sanki kimse onu duymuyordu ve sesini kimseye duyuramadığını anladı , şaşırmıştı tuhaf şeyler olmaktaydı. Üşümesi de kalmamıştı ,
Kendisini evinde olduğunu gördü ama kimseyle konuşamıyordu sesini duyuramıyordu, evinde matem vardı, evinin bahçesinde. babasının torunlarının yanına oturmuş torunlarına alaca karanlık ta ufuklara bakarak bir şeyler söylediğin duydu.
Göklere bakın çocuklar, şu parlak ışıları görüyorsunuz değil mi o ışıklardan en parlak olanı babanızın ruhu orda ve babanız orada ve size bakıyor ve bir gün sizler de bende o ışıkla, ışıklarla...... babanızla birlikte olacağız diyordu...
Anlamıştı, dünya hayatı bitmişti ve ruhu ışık olmuştu o yüzlerce ışıktan biriydi ve planlarını gerçeğe dönüştüremeden ruhu diğer gökteki ruhlarla ışıklarla birlikte olmuştu.
Kasım 2009
c.d.