- 2004 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIN ANLAMI
Adamın biri o kadar mutsuzmuş ki hiç bir şeyden zevk almıyor, Her şeyden şikâyet ediyormuş. ‘Hayatın anlamı’nın ne olduğunu takmış kafaya. Kendi kendine ben hayatın sırrını anlamını bulacağım diyerek kütüphaneler dolusu kitap okumuş, bilginlere, âlimlere, üstatlara sormuş, hiç biri ona yeterli cevabı verememiş… Aldığı cevaplarda tatmin etmemiş…
‘Fakat! Mutlaka bir cevabı olmalı’ diyormuş… Ve dolaşıp bunu herkese sormaya karar vermiş. Koca dağları aşmış, ‘hayatın anlamını’ bulmaya uğraşmış, uçsuz bucaksız çölleri geçmiş… Engin denizleri aşıp… En kalabalık yerlerden, en ıssız yerlere giderek herkese sormuş. Sormadığı kimse kalmamış. Ama bu arada zaman durmuyor su gibi akıp gidiyormuş…
Tam umudunu yitirmişken insanlar karşı dağlarda yaşayan aksi bir bilgeden söz etmişler. Dağın zirvesinde, yüksek duvarlar ardındaki bir bahçede yaşayan bu bilgenin her soruya bir yanıtı varmış. Diyince adam sevinerek yola koyulmuş. zorlu bir yolculuktan sonra bilgenin yaşadığı zirvedeki bahçeye ulaşmış. Ulaşmış ama bilge ona kapısını açıp içeri almamış. Adam günlerce bilgenin kapısı önünde beklemiş. Yalvarmış. Yakarmış. Ve sonunda bilge insafa gelip ona kapıyı açmış.
Kapıdan içeri giren adam sonunda ‘Hayatın anlamı’nın ne olduğunu sorabilmiş bilgeye…
-Bilge; ‘Sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor’ demiş. Adam kabul etmiş.
Bilge küçük bir çay kaşığı vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş.
-‘Şimdi çık ve bahçede bir tur at. Tekrar buraya gel. Ama kaşıktaki zeytinyağı bir damla bile eksilirse kaybedersin’ demiş.
-Adam gözü çay kaşığında, bahçedeki patikayı takip ederek bahçeyi turlayarak gelmiş…
-İşte!’ demiş adam… ‘kaşıktan bir damla bile eksilmedi’… ‘söyle bana artık hayatın anlamı nedir?’
-Bilge; ‘acele etme, istediğin cevabı alacaksın, önce bana bir anlat o gezdiğin bahçe nasıldı?’ diye sormuş.
-Adam şaşkın ‘ama ben kaşıktan başka bir yere bakmadım ki! Bir damla bile dökmemem gereken zeytinyağı dolu olan kaşık vardı elimde’ demiş…
-Bilge; ‘Şimdi yeniden bahçeyi dolaşacaksın, kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi iyice inceleyip geleceksin’ demiş…
-Adam tekrar bahçeye çıkmış, geri geldiğinde bilge, adama ‘bahçe nasıldı?’ diye tekrar sormuş…
-Adam gördüğü güzellikler karşısında büyülendiğini anlatmış…
‘Hayatımda gördüğüm en güzel bahçe bu, o çiçekler, o ağaçlar, kelebekler, kuşlar, akan sular harika’ demiş adam…
-Bilge ona; ‘sen bu bahçeyi daha öncede gezmiştin. Bir damla bile yağ dökmemiştin ama şimdi ise kaşığında hiç yağ kalmamış’ demiş…
‘Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Ya sadece bir noktayı görürsün hayatın su gibi akıp gider ellerinden ve sen farkına varamazsın’…
‘Yada güzelliklerin ortasında hayatını yaşarsın, hayatın tadına varırsın.’
Hayat senin bakışlarında gizlidir. Hayata nasıl bakarsan öyle görürsün. İkinci kez sen bu bahçeyi gezebilecek misin? Bu dünyaya bir daha gelmeyeceğine göre…
Hayata bir daha bak, Sana sunulan en değerli armağan değil mi? Aldığın her nefes…
Bazen insanlar bakar kördür. Gözünün önündeki güzellikleri ya görmez yâda görmezden gelirler. Ne yazık ki geriye dönmek imkânsız ve kaçan balık her zaman büyük olur. Ellerindeyken değersiz ve küçük gelir. Ama elinden kaymaya başlayınca değeri artar. Kıymetleşir. Hayat bizim bakışlarımızda anlam kazandığına göre, bakış açımıza göre değer kazanıyorsa, neden hayatımıza güzel bakmıyoruz. Hayatı kendimize zehir ediyoruz. Allah’ın bizlere verdiği bu değerin kıymetini bilmiyoruz.
Geçen her saniyenin değerini bil. Ve dağları çölleri, denizleri aşmana da gerek yok. Yeter ki sen bakmasını, görmesini bil. Hayatına iyi bak. Çünkü senden başka sen yok. Bu hayat senin. Nasıl görmek istiyorsan öyle bak. Öyle büyüt. Hayat yaşamaya değer.
Hayatınızın kıymetini bilmeniz, sağlıklı bir hayat geçirmeniz dileğiyle…