- 1560 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SAHİPSİZ MEKTUPLAR 1
BİZ DAHA YENİ DOĞDUK
Daha kaç geceler böyle sessiz, böyle sensiz yaşayacağım kim bilir? Bilmiyor musun ki ey yar, beni ne çok mahvediyor uzaklığın, ne çok bölüyor kalbimi kalbin. Bir gece daha başlıyor işte sensiz, sessiz ve özlem dolu. Daha kaç gece yaşayacağım bu ızdırabı. Önümde upuzun yaşayacağım bir gecem, sensiz bir karanlığım daha var. Ama biliyorum ki bu karanlıklara, sensiz soğuk yataklara daha çok gireceğim ve bunu düşündükçe yüreğimden bir şeylerin koptuğunu hissediyorum.Yani anlayacağın sensiz saatlere, saniyelere gireceğim; damarımdaki kanıma kadar işleyeceğin bir gecem daha başlıyor işte. Bir gecem, bir sevdam daha başlıyor ama yazık ki yine sensiz uyanacağım yeni bir güne ve sol yanım hep boş kalacak. Göz yaşlarıma giren olmayacaksın, ama benim sevdiğim olarak hep kalacaksın. Seni artık acılarımla baş başa bıraktı ağlamalarım. Göz yaşlarım bile beni terk etti. Sen geldiğinden, sen olduğundan beri tüm her şey beni terk etti. Ben de tükettim onları zaten. Ben sadece seni özlüyorum, ben sadece seni seviyorum gülperisi.
Evet artık geceleri uyuyamıyorum. Karanlıklar başlar başlamaz kalbimin ağlamaları başlıyor. Önceleri onları dinlememeye, onlara ses vermemeye çalışıyordum. Fark etmiyormuşum gibi davranıyordum;sırf o karanlık geceyle yüz yüze gelmemek için. Biliyordum o yalnızlığı yaşamam gerekiyordu. Bir insan arıyordum yanımda, geceyi bana unutturacak. Onun iyi, güzel ve çirkin olması da önem taşımıyordu. Yeter ki benim yanımda olsun. Olsun ki gece üzerime üzerime gelmesin. Yanımda birini görüp vazgeçsin benden. Sonra sen geldin iyiki de geldin. Ama körolmayasıca neden geç kaldın. Neden bunca yıl beklettin beni. Bazı geceler seni unutmam gerektiğini düşündüm. Evet evet seni unutmalıydım, sensiz gecelere bir son vermeliydim. Rüyalarımdan atmalıydım seni ama gel gör ki bu köpek yüreğim seni unutturamadı bana.Zaten sen de izin vermezdin ve vermedinde.
Seni unutmasına izin verseydim yüreğimin veya sen yardımcı olsaydın, biliyordum ki geceyle yüz yüze kaldığım zaman sevda dışında bir şey olmayacaktım. Sonra, sonra bu dönem de kayboldu. Yalnızlığı arayan, yalnızlığa özlem duyan oldum. O karanlık gecelerin ıssızlığına gömülmekten kaçamaz oldum. Çünkü onlarda seni buluyordum. Çünkü bana gündüzlerin veremediğini veriyordu geceler. Kimi mi? Tabi ki seni…
Gündüzlerde yoktun, ağaçlı yolda yanımda yürüyen değildin. Ama geceleri öyle miydi? Geceleri yüreğimde yürüyordun ve ben adımlarında yaşayandım. Artık uyuyamıyorum. Hem de hiç mi hiç ne kadar çabalasam da olmuyor. Bir garip ağırlıkla kah seni bekleyerek kah gelmeyeceğinden emin olarak geçiriyorum saatleri. Seni yaşıyorum, seni özlüyorum ve kahretsin ki seni seviyorum.
Gecelerde yüz yüze kalıyorum seninle. Bir yıldızlar şahit sevişmemize bir de kahrolası yalnızlığım. Gece vefalı, fedakar bir anne gibi kucağına alıyor ve beni sabaha kadar götürüyor tutup elimden. Zaman akıyor, zaman geçiyor sensiz . Ama sensizliğimi sen bilmiyorsun. Hiçbir zaman da bilen olmayacaksın. Zira sen yanımda değilsin, yatağımda değil koynumda hiç değilsin. Bundandır sana olan sitemim. Bundandır sana olan özlemim.
Düşünüyorum da bazen ben bu yaralarla, bu kanıma işleyen aşk yangınlarıyla sabaha nasıl kül olmadan varabiliyorum? Yanmaktan ateş olduğum bu gecelerde beni tüketmeyen neydi? Sevgin mi? Beni evirip çevirip kora getiren söndürmeyen neydi? Bağrımdaki yangından neden yok olmuyordum? Beni sabaha vardıran geceler miydi yoksa?
Geceler Benim gecelerim. Senin gecelerin. Seni yaşadığım geceler. Gönlümde bir derin yarasın sen! Bu gecelerde de çok şey istedim bir şeyler yapabilmeyi. Elime çoğu kez kalem kağıt alıp seni yazmayı istedim. Olmadı ama. Yani seni anlatabilecek kelime bulamadım. Güzelliğini kıskanan meleklerimi yazmalıydım yoksa gözlerindeki ışıktan utanan güneşimi. Kalbim seninle öylesine doluydu ki her hareketim sönük kalıyordu. Saatlerce, saatlerce oturup seni düşünüyordum. Kalbimde bastırmaya çalıştığım duygularıma ilk olarak geceleri yaşama hakkı veriyordum.
Herkesten gizlemeye çalıştığım o korları gecelere çıkartıyordum sanki. Gecelerden saklamıyordum hiçbir şeyi. Gecelerle paylaşıyordum, ve geceler sarıyordu beni. Beni alıp sensizliğin okyanusunda boğmuyordu. Beni sensizliğin zirvesinde, en uç noktasında aşkın sonsuzluğuna götürüyordu. Benim senlerim benim yalnızlıklarım, benim aşklarım diyebildiğim gecelerim.
Evet artık uyuyamayan, ağlayamayan gözlerime ağlamıyorum. Gecelerimi de feda ediyorum sana. Gündüzlerde söyleyemediklerimi gecelerde haykırıyorum. Ve uçsuz bucaksız seviyorum seviyorum SENİ ÇOOOOOKKKK SEVİYORUM.
Uykular haram oldu bana senden sonra. Hem nasıl uyuyabilirim ki? Gözlerin var artık gecelerimde, senin gözlerin senin karanlık gözlerin. Hiç öpmediğim gözlerin. Sanıyorum ki artık sana yalnız ben değil, geceler de vurgun! Beni böylesine koynuna alışı, karanlığında bunca aydınlatması neden? Evet sen öyle güzel, öyle güzelsin ki, geceler de seni sevdi. Öyle ki sana ihanet edip de seni yaşamıyormuşçasına uyumaya, gözlerimi yummaya çalıştığım zaman hemen giriveriyorlar içime ve seni getiriyorlar bana. Gözlerimi öyle bir açıyorlar ki bir dahasına kapayamıyorum bile...
Sabahları uykuda yakalayan olmaktan çıkıp, sabahları uykuda bulunan olmak istiyorum. Sana olan özlemimi, içimde bir dağ kadar ululaşmış hasretini belki bir parça dindirebilirim diye düşünüyorum. Unutmak istiyorum seni, zira çıkmaz bir sokakta kör bir kuyuda olmak gibi bir şey bu. Ama gel gör ki ne yüreğim ne de içimdeki çocuk izin vermiyor ve sözümü dinlemiyor....
Tüm dünya, tüm tabiat susmalarda ve uykulardadır belki ama benim yüreğimde gizlenmektedir tüm dünya. Bilmezler enayiler çünkü. Ne kadar birlikte olamayacağımızı bilsem de, artık benim dünyam sensin.
Sanırım yağmur yağıyor İstanbul’da. Nedendir bilmem sana değen her yağmur damlası beni ıslatıyor. Artık bütün dünyam sensin dedim ya, kalbinin atışını avuçlarımda duyuyorum. Şaşırıyor binlerce yıldır yağan yağmur böylesi bir sevdaya. Yapacak bir şey yok yağmur kardeş;
BİZ DAHA YENİ DOĞDUK, SEVDANIN ADINI DEĞİŞTİRMEK İÇİN.
Emre Vehbi ALKAN
ŞİİRBAZ