HAYATIMIZI KURANA OKUTMAK
Kuran,arapçada okunan manasına gelir.Son inen ilahi mesajın ismidir.Herhalde dünyada en çok okunan kitaplar arasında ilk sırada yer alır.Herhalde demek yanlış olur ilk sırada yer alır.Evet bu daha doğru bir tesbit oldu.Bir müslüman olarak sevindirici bir haber değilmi? fakat dünyada en çok okunduğu halde en az anlaşılan kitaptır desek bu çok daha doğru bir tesbit olur.Malesef öyle.Evinde kuran olmayan hemen hemen yok gibidir.Hemde evin en yüksek tepelerinde, koruyucu zırhlar içinde ulaşılamayacak kadar korunaklıdır.Sanki ev sahibi kurana şöyle demiştir:Bak seni en güzel kılıflara koyduk.Hemde süslemeli ve en yükseğe astık.Sakın sesini çıkarma.Birisi ölürse seni belki oradan alırız anlamadanda olsa biraz okur seni yine aldığımız yere bırakırız.Kuran,böylece sadece ölülerin arkasından okunan ölü kitabına dönüşmüş olur.Halbuki kuran biz diriler için inmiştir.Birde birisine bişeymi inandırmak istiyorsunuz hemen başvurulan yine kurandır.Bak inan bana kuran çarpsın ben yapmadım.Ve kuran bu sefer yemin kitabı olur.Kuran çarpsın dedikya biraz önceki örnekte.Ah keşke bizi çarpsa.Ama öyle cin çarpması gibi değil yanlış anlamayın.Kuran hayatımıza öyle bi girseki leylanın mecnunu çarptığı gibi çarpsa.Siz buna kara sevda deyin.Hiç çıkmasa hayatımızdan gecemiz gündüzümüz olsa başucu kitabımız olsa.Hani derlerya: arkadaş ben bugün öyle bir kıza vuruldumki sorma çarptı beni.Bizde öyle diyebilsek.Allahım senin bu vahyin çarptı bizi vurulduk kitabına.Kimisi kuranın türkçe mealini hayatında bir kez olsun okumamıştır.Merakta etmez zaten.İşte belliki güzel şeyler yazıyodur canım der.Ama cep telefonuna veye e-mail adresine gelen mesajı büyük bir ilgi ve merakla okur.gelen mesaj arkadaşındandır veya sevgilisinden.ismi kuran olan bu mesaj, alemlerin rabbi,varlığın kaynağı,insanı yaratan,göğü ayakta tutan,yeri döşeyen,güneşi batıran ve doğduran,insana şah damarından daha yakın olduğunu söyleyen Allah tarafından gönderilmişse okunmaya değmezmi?meraka değmezmi?Kuran bizzat hayatın ta kalbine inmiştir.Gözden uzak kimsenin yaşamadığı,tenha ve antisosyal bir çevreye inmemiştir.Bilakis ozamanki Mekke tam bir ekonomi toplumuydu.Ticaret hat safhadaydı.Yani kuran hayata tam bir rehber olarak inmişti.Sözün özü hayat kitabıydı.Eğer kendimize kuran nedir diye bir soru sorarsak cevabını yine kuran bize söyleyecektir.Bakara surasinin başında hemen şöyle buyrulur:kendisinde şüphe olmayan bu kitap Allahtan sakınanlar için bir hidayet rehberidir.Evet,kuran hidayetin yani kurtuluşun tek rehberidir.Duvara asılan bir tablo gibi tozlanmaya mahkum edilemez.Çünkü hayatın içindedir.Hayat makinasının tek kullanım kılavuzudur.Hayatımızın her alanındaki davranışlarımızı ve işlerimizi kuran mihengine vurursak işte o zaman hayatımızı kurana okutmuş oluruz.Eğer kuran hayatımızda arka sıralarda olursa işte buda kuranın canına okumak olur.