Kumbet Altında 38. sayı

• 10 Kasım 2009 Salı 20:43:51

KUMBET ALTINDA BİR 38. SAYI
Tokat Kültür ve sanatını tüm ülke genelinde tanıtma, Tokatlı şairlerin ülke genelinde tanınması için çaba harcayan Kültür Derneği’nin yayını olan 3 aylık Kumbet Altında Dergisi 38. sayısını gecikmeli olarak yayınladı. Bana ulaşan Dergi de güzel yazılar yer almakta.
Bizim de bir şiirimizin yayınlandığı dergi, Tokat halkının destekleri ile gelişmek, yoluna emin adımlarla devam etmek istemekte.
Derginin Kapağında Evliya Çelebinin Seyahatnamesinin 5. cilt sayfa 69-70 sayfasında yer alan ve Tokat hakkındaki şu görüşleri yer almakta :
“ Bu havası hoş şehrin dört tarafında , bahçe ve bostanlar içinde sular akar. Bu bahçelerde bülbüllerin ötüşü , insan ruhuna sefa verir. Meyveleri lezzetli ve latif olup, her tarafa hediye olarak gönderilir. Her bağında birer köşk, havuz, fiskiye ve çeşitli meyveler bulunur. Halkı zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar. Kin tutmaz, hile bilmez, deryadil, haluk, selim ve halim insanlardır. Herkese iyi zanda bulunurlar. İyi geçinirler. Hayırlı yapılar yapmaya hevesleri çoktur. Camii saray, köşk ve imaretleri o kadar güzel ve metin olur ki, buralara girenler hayran olurlar. Şehir genişlik ve çok ucuzluk bir yer olup, dünya yüzünde eşi yok gibidir. Yılın her zamanında halkın nimetleri boldur. Hacı Bektaş Veli’nin hayırlı ve bereketli duaları ile bu eski tarihi şehir , “ Alimler Konağı, fazıllar yurdu ve şairler yatağıdır”
Evliya Çelebi böyle derse işte bundan dolayı Tokat’ta her 3 kişiden 6 tanesi şair olur ve Tokat halkına şiirlerini çoğu sunmaz. Bakanlar gelince , iki şair kitap sunsa bakanlar tüm Tokat’ı şair zannederler.
Kumbet altında dergisinin 38. sayısında bizlerinde bir şiiri yer almakta . Şiirimiz “ Seven-Sevilen” adını taşımakta. Bu şiirde şöyle seslenmekteyim.
“Seni seviyorum” dedim adama.
“Bende seni seviyorum” dedi.
Baktım gözlerine ta derinden,
Gerçekten, içten ve yürektendi.

“Seni seviyorum “ dedim adama,
“Sen deli misin” dedi.
Baktım gözlerine ta derinden.
Bakamadı yüzüme.
Anlamadı sözümden.

“Seni seviyorum” dedim adama
Gülümsedi içten.
Baktım gözlerine ta derinden.
Bakışıyla vurdu beni can evimden.
Sevgi aktı taa kalbimim içine.

O da insan, bu da insan.
Bakışı farklı hayata , yürek farklı.
Düşünce farklı, bakış açısı farklı.

Hayat böyle devam edecek.
Dünya böyle gidecek.
Kimi seni çok sevecek.
Kimi sana deli diyecek.
Kimi sana canını verecek.
Bu dünya böyle dönecek.
Böyle dönecek.
Turan Yalçın
Dergilerde her zaman bana, şiirler hoş gelirler. Şiirleri severim.Şair Dostlardan Kerimoğlu Mustafa Erol “ Döndüm” şiirinde bakın nasıl seslenmekte:
Bir ömür çalışıp durdum.
Ekmeğinen aşa döndüm.
Beyhude ben beni yordum.
Ben hayale düşe döndüm.
Şair dostlardan Ünal Kar dergide yer alan “Türkistan Gök Bayrağım” şiirinde şöyle seslenmekte .

Masmavi Gökyüzünde hilalim mahzun bakar
Atamın öz yurdunda toprağa kanım akar.

Yüreğim parça parça acının nefesinde.
Urumçiden yükselen gökbayrağın sesinden.

Yılardır mezalimler, çekik gözlü dehşetten
Gözlerini aç dünya haberin yok vahşetten”
Şiir böyle dizelerle akıp gitmekte.
Tokat esnafının Ahmet Hamdi Aydoğan ağabeyi de şairdir. O da “Ben “ şiirinde bakın nasıl seslenmekte bizlere :
Ben şiiri severim hava gibi su gibi
Şairi bir görüşte heybetinden tanırım.
Ara sıra yazarım aşkımdır müsebbibi
Şiir diyemem hani şairden utanırım.

Edipler meclisinde bir muti olabilsem,
Kalem erbaplarına ben hizmete atansam
Yazmak ki ne mutluluk bende becerebilsem
Bir ufuktan ufuğa uçupta kanatlansam .

Edibe edep gerek şairlere ihtarım.
Mürekkebin ehline saygı hörmet edile
Bir güzel deyiştir ki bize en büyük ikram
Gökkubbede hıoş seda bırakarak gidile.
Ahmet Hamdi Aydoğan
Şair dostlardan Dursun özlek “ Köyüm Ahmetalan” şiirinde şunları yazmakta .
“ Gümenekten çıktım , tuzlayı gördüm.
Karacaahmete yüzümü sürdüm
Yıllarca gurbette eğlendim kaldım.
Özledim köyümü, köyüm ne güzel

Kabacıya çıktım küçük bir tepe
Yağmurda yağıyor çok sere serpe
Danalar yayılır kuzular körpe
Özledim köyümü köyüm ne güzel.
Dursun Özlek
Dergi sayfaları arasında gezerken bu sefer Hayati Gönültaş’ın “ San hasretim” şiirine rastlamaktayız. Gönültaş bu şiirde şunları söylemekte:
Seviyorum deyişinin ta üstünden
Geçen yüzyıllar var ki sana hasretim.
Sensiz olamam diye verdiğin sözlerden
Yiten gençliğim var ki sana hasretim

Özlemim buram buram hala tütüyor
Geleceksen gel artık ömrüm bitiyor.
Beklemekten inan mecal bitiyor
Kahrolmuşluğum var sana hasretim
Hayati Gönültaş

Kumbet dergisi bu gibi şiirler ve güzel edebiyat yazıları ile sürerek devam etmekte.
Kumbet Dergisi TAŞHAN’da bulunan Kültür Derneğinden alınabilir.
TURAN YALÇIN-TOKAT