- 718 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
NASIL BİR ADALET, NASIL BİR ZAFER???!!!
Son günlerde ülkemizde insan aklının sınırlarını zorlayan, ülke gündemine oturan, tarihi bir talihsizlik olarak niteleyebileceğim olaylar yaşanmakta olduğunu görmekten gerçekten büyük üzüntü duyuyorum.
Açık kalplilikle ifade etmek gerekirse bu çağda gerekçesi ne olursa olsun bir kanser hastası insanın cezaevinde tutulması abesle iştigal etmektedir. Bu geçmiş tarihimizde zaten hasta ve aynı zamanda iki gün sonra idam edilme kararı verilmiş olan Rahmetli Adnan Menderes’e son isteğinin sorulması üzerine, Menderes’in “Sigara içmek istiyorum.” sözüne doktorun “Hayır, içemezsin sağlığına zararlı” şeklinde dalga geçercesine verdiği cevap kadar komik bir o kadar da abes gerçekten…
İnsani erdemler ve Yüce Türk milletine yakışan odur ki bu durumdaki bir insana gani gönüllü, merhametli bir yüreğe sahip insanlar olarak gerekli yakınlık, ilgi ve ihtimam gösterilmeli ve gereken destek verilmelidir. Buna bir diyeceğimiz yok ama, mesele şudur ki; son günlerde bazı basın ve yayın organlarında bu olay “İşte Zafer” ya da “ Geç gelen Adalet” başlıklı yazılarla veriliyor. Bu noktada anlamakta zorluk çektiğim konu “ Bu neyin zaferidir?” ve “Bu nasıl bir adalettir?”, “ Tek yönlü işleyen bir adalet nerde görülmüştür?”
Adalet, herkes için eşit işleyen, işlemesi gereken bir kurumdur. Tek yönlü işliyorsa orda adaletten bahsedilemez. Allah Güler Zere’ye sağlık versin ancak ölümüne sebep olunan 14 kişinin vebali nasıl ödenmiştir? Yakınlarının yanan yüreklerinin ateşi nasıl söndürülmüştür?
Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımız, Güler Zere için yaptığı şeyi yine bir kanser hastası olan ve hiç kimsenin ölümüne sebebiyet vermemiş olan ve yıllarca Akademik anlamda bu ülkeye hizmet etmiş olan nerdeyse bir deri bir kemik kalmış Türkan Saylan için neden yapmamış yapamamıştır? NEDEN? Bütün bu soruların cevabı muallakta iken adaletten nasıl bahsedilebilir?
Bu eğer zaferse, Türk milletinin insan sevgisinin, insani erdemlerinin zaferidir. Bu eğer adaletse Türk milletinin geleceğe kara bir leke gibi taşımak istemediği için gösterdiği anlayış, olgunluk ve sağduyunun adaletidir.
Olaya başka türlü kisveler yüklemek, başka türlü anlamlar çıkarmak gaflet ve dalaletten ibarettir. Her zaman olduğu gibi bu olayda da büyüklük Yüce Türk milletinin ruhunda, gani gönüllü olmasındadır. Kimse başka noktalarda yorumlama hatasına düşmesin ve hiç unutulmasın ki; YÜCE TÜRK MİLLETİ KİN, ÖFKE, NEFRET DUYGULARINDAN UZAK, MEVLANA MİSALİ DERİN ALLAH VE İNSAN SEVGİSİNE SAHİP YÜREĞİYLE HAREKET ETMEKTEDİR.
YÜCE TÜRK MİLLETİ SÖZÜ DE İŞTE TÜRK MİLLETİNİN BU ÖZELLİĞİNDEN KAYNAKLANMAKTADIR. HEPSİ BU İŞTE, DURUM BUNDAN İBARETTİR.
TÜRK,
ÖĞÜN,
ÇALIŞ,
GÜVEN!
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
SONSUZ SAYGI VE SEVGİLERİMLE………
YORUMLAR
Öz olarak çok haklısınız, her suç karşılığı ne ise o cezayı gerektirir bu konuda size katlılıyorum ama, benim asıl takıldığım böyle olması gereken bir durumda tahliye edilmesinin zafer ve adalet olarak algılanması değişik anlamlar yüklenmesi, Türkan Saylan'a gelince doğru tutuklu değildi ama o durumdaki bir insanın olmadık olayların içine çekilmeye çalışılarak ölümünün hızlandırılması hiç doğru değildi, öz olarak anlatmak istediğim budur. Teşekkürlerimle.
Hasta olmanın, kanser olmanın işlenen suçların affedilmesine gerekçe olmasını doğru bulmuyorum.
BU aynı zamanda insanları suç işlemeye de teşvik eder zira.Nasılsa affedilirim diyerek bir kanser hastası suça karışırsa ne olacak?Suç cezasız mı kalacak?
Güler Zere affedildi de suçları ne olacak? Hapishaneye tesadüfen düşmemişti ki?
Affetmekten ziyade, cezasını çekerken hakkıyla sağlık hizmetlerinden faydalanması için düzeltmeler yapılabilir en çok.
Diğer husus Türkan Saylan kıyaslaması.Türkan Saylan hiç tutuklanmadı zaten.O yüzden kendisine farklı uygulama gibi birşey sözkonusu olmadı.İstediği hastahaneye istediği şartlarda gitti.Güler Zere gibi mahkum değildi dolayısıyla onun gibi de affedilmesi sözkonusu değildi.