- 1799 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
EVET, BÖYLE OLACAK - 10 Kasım
“……memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir…..”
Büyük Atatürk ‘ün “Gençliğe Hitabe”sinden alınan bu sözlerin gene kendi sesinden yayınlanması ile oyun sonlanır, perde kapanır.
* * *
O an’ a kadar bütün oyunu önceleri umut ama sona doğru gizli bir hüzün ve endişe ile izleyen salon kalabalığı, hep birden ayağa kalkar ve alkışlarını kesmeden, yüzlerine yeniden yerleşen aydınlık ve umut dolu bakışları gizlemeye gerek görmeden, görkemli salonun batıya bakan ön kapısından çıkarak salonu boşaltırlar, ışıklı ve renkli şehrin geniş bulvarlarında , hep beraber, kol-kola , marşlar, şarkılar, türküler söyleyerek gözden kaybolurlar.
O an’ a kadar bütün oyunu, önceleri endişe ama giderek gizli bir sevinç ve içten pazarlıklı sırıtışlarla izleyen bir başka ama küçük grupta oyunun bitimi ile birlikte sessizce ayağa kalkarlar ve suratlarına yerleşen renksiz çaresizliği gizleyemeden başları önde , küçük adımlarla salonun arka kapısından çıkarak karanlıklar içinde gözden kaybolurlar.
O an’a kadar bütün oyunu kendilerine ayrılan bölümde, ellerini ovuşturarak ama olabildiğince ses çıkarmadan izleyen yabancı ülke temsilcileri de perdenin kapanması ile birlikte önce şaşkın ifadelerle birbirlerinin suratlarına bakar sonra da oturdukları koltuklarda kalakalırlar. Teşrifatçı çıkış yolunu gösterinceye kadar…
* * *
O an’a kadar bütün oyunu özel locasından, yüzündeki tebessümü ve güven ifadesini hiç değiştirmeden hepsi birbirinden güzel ve aydınlık yüzlü çocuklarla birlikte izleyen Atatürk, ayağa kalkar ve
- Haydi bakalım çocuklar, der…., şimdi “motorları maviliklere sürmeye” devam
"çocuklar inanın inanın çocuklar
güzel günler göreceğiz güneşli günler
motorları maviliklere süreceğiz
güzel günler göreceğiz güneşli günler ...."
* * *
Her şeyin farkında olarak ve umudu hiç tüketmeden , saygıyla anıyoruz.....
Cevat Çeştepe
YORUMLAR
Her şeyin farkında olarak sadece seyrediyoruz... Nereye kadar sürecek bu seyir?
Ülkemiz; bugün olanları ve olacakları hak ediyor mu?
Ata'mızın, Ceddimizin kemikleri sızlıyor..
Onlar bu neslin Atası olmaktan gurur duyarlar mıydı acaba?
............................
ATA'yı rahmet ve saygıyla anıyor, paylaşımınızı Kutluyorum.
GENÇLİĞE HİTABE
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927
SAYGIYLA ANIYORUZ.
SAYIN ÇEŞTEPE;
SİZİ VE PAYLAŞIMINIZI
SAYGIYLA SELAMLIYORUM...