- 854 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
9/5'lik Bir Yazı
Her yılın 10 Kasımı saat 9’u 5 geçe durur kalbim.
Bir acı siren duyarım. O acı siren, son bir kaç yıldır bir tehlikeyi haber verir gibi... Şehrin valisi ve belediye başkanı, sadece orda olmak zorunda olduğu için o anıtın önündedir. Tüm hareketler planlı, protokole uygun ama samimiyetten yoksundur. Anadolunun bir çok kentinde tablo böyledir artık!
Binbir emekle kurulan cumhuriyet; onlara emanet edilen gençlik derin uykuda ve o cumhuriyetin savcıları gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlara karşı mahmurken derinden derine bir sarsıntı içindedir.
Bu sarsıntıyı hissedenler, haklarında herhangi bir suçlama yokken gece baskınlarıyla cezaevlerine konuldular. Aylar sonra birisi çıkıp onların bir terör örgütü mensubu olduğunu söyledi ve yargılanmaya başlandılar. Sadece savcı iddianamesinde ve mahkeme tutanaklarında adı geçen; herhangi bir resmi kurum tarafından onaylanmamış ve örgüt tarafından ismi telafuz dahi edilmemiş bir terör örgütü...
Öte yandan tüm dünyanın terör örgütü olarak kabul ettiği bir örgütün kampından geldiğini göğsünü gere gere haykıran bir kaç adam için sınırda özel bir mahkeme kuruldu ve herhangi bir teör eylemine katıldıklarına dair kanıt olmadığı gerekçesiyle jet hızıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar!
Ergenekon vardır ya da yoktur, bu konu bu yazının yazılış maksadının çok uzağında... Var olduğunu varsayıp, iki örgüt üyeleri arasında bağımsız olduğunu varsaydığımız mahkemelerin yaklaşımının çok farklı olduğunu fark ediyor musunuz?
Gerçekten fark edemiyorsanız, 9/5’lik bir şarkının ritmi ile kıvırmaya başladığınızdandır. Atalarımızın ’İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur’ sözüne kulak asmayıp ’değiştim’ diyenlere inanmanızdandır.
Ya da bütün bir geleceği üç parça kömür karşılığı sattığınızdan ya da bu satışa göz yumduğunuzdandır!
’Atam uyan’ demeyeceğim. Uyanması gereken O değil, topyekün uyuyan bir halktır!
Ufuk Bayraktar
10 Kasım 2009; Bitlis
YORUMLAR
Türkiye Cumhuriyeti ATATÜRK'ÜN bize bıraktığı en büyük ve en değerli eserdir. Ülkem içinde yaşayan bazı beyinler onun büyüklüğünü ve varlığını inkâr etme yoluna gitseler de, bizler, yani ATATÜRK çocukları asla onun yok olmasına izin vermeyecek ve bıraktığı mirasa canımız pahasına sahip çıkacağız.
Hiç bir millet ATATÜRK gibi bir lider yetiştiremedi. Her milletin gözü oldu üstümüzde. Türk Milletinin ona bağlılığını görenler ve devrimlerinin inkâr edilmesi gerektiğini söyleyenlerin çoğalmasının nedeni budur. Biliyorlar ki bizler ona gönül bağımız ile bağlıyız, biliyorlar ki yaşadığımız sürece Devrimleri ve ilkeleri yolumuz ve o yol aydınlık bir yol o yolu karartmak için önce içimize nifakları sokmaları ve içimizden vurmaları gerekiyordu ve bunu yaptılar.
Ve biz on kasımlarda değil yılın üç yüz atmış beş günü ağlıyoruz sevgili şairim.
Artık ağlamanın değil, kalkıp silkelenmenin ve yeniden kurtuluş savaşını başlatmanın zamanı. Yoksa her şey için çok geç kalmış olacağız.
Mirasımıza sahip çıkabilmek umuduyla sevgiler yüreğinize
’Atam uyan’ demeyeceğim. Uyanması gereken O değil, topyekün uyuyan bir halktır!"
Uyanmaları dileğiyle... Ey sürü ! Başınızdaki her türden işbirlikçi ve satılmış çoban sizi uçurumun başına getirdi !
Toplu halde intihar edin diyorlar, sizlere haşhaşin cenneti vaadediyorlar. Sürü psikolojisi ile mi davranacaksın?
Uyan sürü, uyan güruh ve uyan bu genel haysiyetsizlikten ! Bekleme kurtarıcı, sen kendini kurtamayı iradileştirmedikçe !
Saygı, sevgi, özlem ve rahmetle anıyoruz. Utançların en büyüğünü yaşıyoruz ! Ruhu şâd, mekanı uçmağ olsun...
Selamlar.
Göktürkmen tarafından 11/10/2009 8:31:51 AM zamanında düzenlenmiştir.