Sarımsak ve Sarımsak Hakkında Bir Yazı
Sarımsak mitolojik ve dinsel metinlerde öylesine güzel duruyor ki ilk okuduğum sarımsakla ilgili dinsel metinde şaşkınlığım yüzümden yansıdı sanki evet okuduğum şey Romalı gladyatörlerin kendilerini korusun diye arenaya çıkarken boyunlarına sarımsak kolyeleri asmalarıydı daha da ötesi gladyatör adaylarının eğitildikleri kapalı mekanlarda Romalı efendilerinin aksine sarımsağa tapmalarıydı.Arenada dövüşürken uğruna öldükleri onurları ve cesaretleriydi onlara ise bu cesareti ve onuru sağlayan ise kendilerini kötü ve şer güçlerden koruyan sarımsaktı. Daha da öncesi ise gladyatörlerin seçildikleri toplumlar hep roma zulmü gören geri kalmış ilkel toplumlardı.Kısaca geri kalmış toplumların koruyucusu simgesi olan sarımsak ve onun verdiği cesaretle Roma zulmüne direnen ve arenalarda kendi cesaretleri için ve getirildikleri toplumlarının onurları için çarpışan cesur gladyatörler.
Bu günde sarımsak yetiştiren ülkemizdeki üreticilerimin sosyal ve kişisel panoramalarını izlediğimde diğer üreticilerden ayrıştıklarını ve daha farklı özelliklere sahip olduklarını görmekteyim onurlu ve cesur üreticiler. Tarihte ilk sarımsak üretim alanı olarak çeşitli kabartma ve yazıtların açılımı incelendiğinde mezopotamya nın yukarı kısımları yani Hititlerin etkin olduğu alanlar karşımıza çıkar ancak bu gün ki munzur dağlarında Urartuların hakim olduğu alanlarda doğal ortamlarda kendiliğinden yetişen munzur sarımsağınıda düşündüğümüzde Urartuların bunu bilmemesine imkan yok diye düşünüyorum.Özelliklede Hititlerde sarımsağın biliniyor olması hemen Hititlerin kuzeyinde Hititlere komşu olan bu gün ki Kastamonu bölgesinde yaşayan gaslarında sarımsağı bidiğini var sayıyorum çünki savaşçı bir millet olan gasların tarihte koruyucu bir dinsel kimliği olan sarımsağa sahip çıkmaları gerekir diye düşünüyorum zaten doğal ortamda bol ve kaliteli yetişen bu ürünü tanımaları gerekir diye düşünmeden geçemediğim için.
Anadoluda bugün bilinen en önemli üretim yeri Kastamonu taşköprüdür.Taşköprü sarımsağı beyaz sarımsak diye bilinen sıkı başlı iri dişli hasatla ekim arasında en uzun süre dayanabilen meyan açısından zengin ve güzel bir sarımsaktır.Daha sonra ise Balıkesir pamukçu,Çinge köyü,Savaştepe gibi ikinci büyük üretim alanı gelir üçüncü büyük üretim alanı ise Kırklareli Babaeski ve vize Çavuş köy üretim alanları karşımıza çıkar yazlık tüketim yani taze tüketim içinse Maraş narlı Gaziantep Oğuzeli Urfa Birecik ve mersin Mezitli üretim alanları söz konusudur bu üretim alanları daha çok turfanda ve taze tüketime üretim yapan alanlardır yeni,yeni üretim alanları ise devreye girmeye başlamışsa da ürün kalitesi tutturulamamaktadır.
Türkiye dünya sarımsak üretiminde hak ettiği noktada değildir özelliklede rekabet ettiği ülkelerin üretimleri düşünüldüğünde ülke üretimimiz çok yetersiz kalmaktadır.Türkiye nin yıllık üretimi yazlık ve kışlık tüketim olarak değerlendirdiğimizde bile 50-60 bin ton arasında gezinmektedir ki rekabet ettiğimiz üretici ülkelerden sadece Çini düşündüğümüzde bu rakam yıllara göre değişmekle birlikte 1 milyon tonun üzerinde gerçekleşmektedir.Bunun yanında İspanya, Arjantin, Peru, Fas, İran, Kırgızistan ve Macaristan gibi ülkeleri saydığımızda üretim olarak çok gerilerde kaldığımızı söyleyebilirim bizim üretim olarak geride kalmamızın nedeni aslında yetersiz üretim değildir gerçek neden tarımsal teşviklerin yeteri kadar uygulanmaması ve kontrollü üretim yapılamamasının yanı sıra kaliteli olan sarımsağımızın cinsinin ve çapının dünya standartlarına getirilememiş olmasıdır.
Ülkemizde Göksoy Gıda ve Şükrü Göksoy’un da destekleri ile kuruluş çalışmaları sürmekte olan sarımsak üreticileri birliği çalışmaları nın asıl hedefi sarımsak üretimindeki sorunları ortadan kaldırmaktır.
İyi bir sarımsağı tanımlarken öncelikle göze hitap eden görünüşüne bakmamız gerekir iyi bir sarımsak oval görünümlü natural beyaz ve 45mm üstünde olmalıdır daha sonra tadı ile ilgili olarak şunları söyleyebiliriz çiğ yendiğinde bile midede yangı oluşturmayan keskin kokulu uçucu kükürt yağ oranı fazla olan sarımsak tercih edilmelidir.üretim bölgesi mevsime görede sorgulanmalıdır eylül ayından mart sonuna güvenle nefis bir şekilde Kastamonu orjinli sarımsağı tüketebiliriz nisan mayıs aylarında taze tüketim için Maraş ve antep kökenli siyah sarımsak diyede bilinen sarımsak ideal dir haziran temmuz ve ağustos aylarında Balıkesir ve Babaeski iri dişli sarımsağı tüketebiliriz bir sarımsağın mevsim dışına çıkıp çıkmadığını yani kalitesinin bozulup bozulmadığını bir diş sarımsağı kırarak yada ortadan boydan boya keserekte anlayabiliriz eğer içi yeşillenmişe bu sarımsak özelliğini kaybetmiştir ve iyi nefaset vermez. Sarımsak dünya mutfağında özelliklede Akdeniz kültürünün yaygın olduğu mutfaklarda baş tacıdır.
Bugün Meksika, Peru, Şili, Arjantin gibi Akdeniz kültürünün etkin olduğu Güney Amerika ülkelerinde ve Akdeniz kıyısındaki ülkelerde revaçtadır. Ülkemizde de sarımsak özellikle güney doğu mutfağında çok önemli bir yere sahiptir kebablarımızın lezzet kutusu dağarcığı sarımsaktır iç Anadolu ve iç egede çorbalarımızın sıkı bir vazgeçilmezidir.Bugün İtalya ve Amerika’da bir çok sarımsak dostu insanların kurduğu sarımsak külüpleri vardır ve festivaller fuarlar düzenlenmektedir. Bizde ise Kastamonu Taşköprü’de son yıllarda sarımsak üreticilerinin bilinçlenmesi ile her yıl belediyenin büyük katkılarıyla sarımsak festivali düzenlenmektedir. Sarımsak kokusunu gidermek için sarımsaklı yemeklerden sonra bir bardak süt içilebilir ve bilinen şekliyle karanfil tohumu çiğnenebilir maydanozda bir çözüm şeklidir ancak ben önermiyorum sarımsak bizim dostumuzdur ve kokusuda onun süsüdür.
Bugün ülkemizde bir çok üründe olduğu gibi sarımsak ürününde de sorunlar vardır bence bunların en başında endemik yöresel olan sarımsak türlerinin yok oluş tehlikesi ile karşı karşıya olmalarıdır Taşköprü sarımsağı önemli bir ticari ürün olma özelliği taşımaktadır ve bu önemli ticari üründen binlerce çiftçi yaşamını idame ettirmektedir ancak bu ürünün tohumu yok olma tehlikesi i,le karşı karşıyadır tarım bakanlığı Yalova Atatürk bahçe kültürleri merkezi özelliklede Gülay beşirlinin yaptığı tohum iyileştirme çalışmalarına ve sarımsaktaki nematot hastalığı ile ilgili mücadeleye şükrü Göksoy gerekli destekleri sağlamaktadır bu sorunların gidserilmesi için gerekli mücadelenin yapılması gerekmekte aksi taktirde gelecekte Taşköprü sarımsağı diye bir sarımsak olmayabilir kısaca doğada oluşan yeşil boşluklara Taşköprü sarımsağıda katılabilir bunu yanında toroslarda doğal ortamda yetişen Akseki munzur dağlarında yetişen munzur sarımsağıda eklendiğinde bu tarz korunması gereken sarımsak cinsleri onları yetiştirip gelir sağlayan çiftçilerimin ve doğada ki yeşil dostlarımızın korunması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Ş.Göksoy
YORUMLAR
genelde ayrılıkların, acıların yer aldığı 'yazılar' listesindeki başlıkları okurken sarımsak konusu ilginç geldi...
aşk? ve sarımsak? ...diye düşündüm...
sarımsak nasıl bi acı yaşatmış olabilir ki dedim; sonra güldüm okurken ne umduk ne bulduk oldum...
sarımsağı pek tüketmeyen biri olarak ilginçti yazınız...
bu arada sayenizde yazım yanlışı yaptığımı da öğrenmiş oldum sarmısak değil saımsakmış...
her açıdan ilginç bi yazı oldu benim için.