...
Geceler hep aynı ,degişmeyen tek yoklugun.Bir başıma kalıpta duşunuyorum...
Geçmişi ve gelecegi ve pişman senelerimi... Soruyorum kendime,neden yoktun geçen senelerim de..Anlamadan farketmeden neleri yaşayacagız kimbilir!Ama sen varsın..
Ve benden beni alan o selvi boyun ve adam gibi yuregin var!Beni seven -duşunen..
Kimselerin bilmedigi..
Hangi gece vardır ki yokluguna tanıktır an be an!
Hangi saat vardır ki seni dusunmeden geçtigini söyleyebilir!
Bir nokta da tıkalı kalıp,kendimi yargılamak yerine gunahımı sevmeyi yegliyorum. Sonsuzlugun tanımı ifade etmeyi istemiyorum. Ve bunu kendimden men ediyorum.Bu denli insafsız olmak,kendime yapacagım en buyuk haksızlık olur sanırım.Seni anltmanın zorlugu bu denli kolay degil.ne sıgarsın sözcuklere ne de şu sıkışmış karelere..
Bir adam ayaklanmış yuregim de deli deli..
Her dogan guneş bizi ısıtmak zorunda.ve biz de yaşamak zorundayız. Kabil kılndık bu Aşk’a... Kim aksini ispatlayabilir ey gönlu guzel sevgili!!Başımı yastıga koyup,gözlerim mıhlanıyor soguk duvarlara.. Kalıyorum vakitlerce,dusunceler peşisıra..Senden geçemiyorum.Birerbirer kırıyorum gönlumun zincirlerini.Salıyorum aşk neferimi..
Ruhum beni göturdu ezeli
Yokum sen gittin gideli..
Bir sigara yak ve hisset..Ellerimin ellerinde kayboldugunu,Ruhunda kaybouşumu seyret. Aşk bizimle nasıl dans ediyor hissedebiliyormusun Ey aşk..
Ne akilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi...
Aşk’ı umut edip yuregimizde gunduzlerde,geceleri bekleyip,geceler de sabahı beklemedik mi?Kavuşmak ugruna ,Aşk ugruna,ölup ölup dirilmedik mi ?...