Bu millete her şeyi öğrettim ama uşaklığı öğretemedim.

• 8 Kasım 2009 Pazar 20:35:12

Büyük Türk Milletinin geçmişi,mazisi tertemiz zaferlerle taçlanmış,Adaletle hükmetmenin şefkatle yaklaşmanın örnekleriyle doludur.Bu büyük milletin varlık ve bekâ davasını anlatmakla bitiremeyiz.Zalimlere korku salmış,hainlere,uşaklara ve yerli işbirlikçilere gereken dersini vermiş,mazlumların,ezilenlerin,haksızlığa uğrayanların yanında olmuştur.

Alparslan ın mahşeri meydanda “Üzerimizdekiler bizim kefenimiz,bizimle gelmek isteyenler bu kefeni giyeceklerdir.Gelmek istemeyenler ise evlerinde karıları ile oturabilirler”sözünden sonra ordu galeyana gelmiş bilindiği gibi MALAZGİRT Meydan muharebesi ile yeni bir ÇAĞ açılmıştır.

Beynelmilel Yahudiliğin YEHOVA’nın emirlerine uyarak tüm Dünyanın başına çeşitli belalar açtığı ve tüm İnsanlığı tehdit eden EMPERYALİST ideallerini bir bir uyguladığı biliniyor.
ABD’nin Yahudi lobileri ile birlikte AB’ye tahakkümü,dayatmaları;İnsanlığı tarifi imkansız kölelik düzenine doğru götürmektedir.Milletimizin kutsal değerleri,Örf,Âdet,gelenekleri öylesine törpülenmektedir ki;Türk Milletinin bir ferdi olmak bile artık günümüzde tartışma konusu yapılmaktadır

Her Millet kendi geçmişi ile gurur duyarken,Türk Milletinin bir ferdi,Vatandaşı olmak neredeyse suç sayılacak hale getirilmiştir.Böylesine yabancı hayranlığı,Türk düşmanlığı alabildiğince fütursuzca sergilenmektedir.Atalarımızın ecdadımızın kemiklerini sızlatacak bu tutum ve davranışlar milletimizi de derinden yaralamaktadır.

İğnenin deliğinden HİNDİSTANI görecek zekâ ve kabiliyete sahip Büyük Türk Milleti bu hezeyanlara neden maruz kalmaktadır?Sanırım kendimize sormamız gereken en önemli sorulardan birisi bu olsa gerek!...

Endişelerimiz varlık ve bekâ davamız geçmişimizde ki o haşmetli günlerimize tekrar kavuşmanın heyecanını taşımamız gerekmiyor mu? Genç bir nüfusa sahip Ülkemizin geleceği,her TÜRK Vatandaşını ilgilendirmeli milli değerlerimize sahip çıkarak,gelecek neslimizin de geleceğini kurtarmamız gerekiyor.

Bizden sonra gelecek kuşak,ne yazık ki üzülerek ifade etmek gerekirse tarifi imkansız bir girdabın uğultusunda kaybolmaktadır.Her gün yaşanan onlarca olaylar GENÇ’liğin uyuşturucu,alkol,darp,kapkaç hatta cinayetlere nasıl karıştıklarını izliyoruz.

Bu tür olaylar neslimizin nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığını göstermektedir.Aileler ise bu trajedi karşısında adeta eli kolu bağlı seyretmektedir.Ülke Ekonomisinin ve gelir dağılımının bozukluğu Ailelerin geçim sıkıntıları çocuklarımızın da geleceğini olumsuz etkilediğini göstermektedir.

Artan fuhuş olayları da GENÇ’liğin Kültürsüz bomboş gelecek kaygısı olmayan bir anlayışla yetiştiğini hep beraber görüyoruz.

Televole dizileri gençlerimizin tarifi imkansız özentileri günden güne elimizin altından kayan gençlik.Hele hele son zamanlarda evimizin baş köşesinde misafir ettiğimiz televizyondaki ahlak dışı diziler bu erezyonu daha körüklemektedir.İzledikleri dizilerin tesirinden kurtulamayan genç kızlarımız bir gece fuhuş ederek nasıl kısa yoldan zengin olunur derslerine özenirken.
Delikanlılar ise nasıl adam vurulur,nasıl adam parçalanır,kafası kesilir.Dizileri ile eline bıçak alan Polat Alemdar oldu.Eline silah alan deli yürek oldu.Sonuçta korkulan oldu kimileri annesinin kimileri babasının,onun bunun kafasını,kolunu,bacağını kesti kopardı.Münevver cinayeti bunun en canlı örneğidir.
Çocuklarımız gençliğimiz özentilerle seviyesiz,kültürsüz,bom boş ahlak dışı yollara sapmaktadır.Ülkemizde aileden sorumlu devlet bakanlığı vardır.Ancak ne işe yarar merak konusu kim dur diyecek bu kötü gidişe…

Çocuklarımızavatan,bayrak,din,tarihimizi,kültürümüzü öğretmemiz gerekirken nasıl kafa kesilir.nasıl adam öldürülür nasıl kısa yoldan zengin olunur kontrolsüzce seyreden dizi filimler sayesinde bunları öğrettik.

O halde kim DUR!diyecek bu gidişe;hep beraber toplum olarak el ele gönül gönül’e vererek bu gidişata DUR dememiz gerekmiyor mu?Bu konu da kanaatim önce aileler eğitilmeli MİLLİ değerlerimize sahip çıkmalı,tabiri caizse bir KURTULUŞ mücadelesi verilmelidir.

Göz göre göre bu trajediye göz yumamayız.Aksi halde yarın çok geç olabilir.Ne dersiniz Millet olarak kendimize gelmemiz gerekmiyor mu?Milletimizi bu duruma düşürenleri daha ne kadar af edeceğiz!...Hani bir Atasözü var”DÜŞENİN DOSTU OLMAZ” diye sizce TÜRK MİLLETİNİN dostu kaldı mı?

Atalarımız tüm Dünya ya İnsanlık dersi verirken şuursuzca yetişen GENÇ’lik ise derslerini ihmal ederek her gün kendi değerlerinden uzaklaşmaktadır…İşte ATATÜRK’ ün Tüm Dünyaya verdiği derslerden birisi sanırım anlamamız gereken daha çok şeylerimiz var.“İngiliz Kralı VIII.Edward İstanbul’a ATATÜRK’ ü ziyarete geldiği zaman,ATATÜRK kendisine bir akşam yemeği vermişti.Ziyafetten önce:

-“Bana İngiltere sarayında verilen ziyafetler ne şekilde olur,onu bilen birisini yahut bir aşçı bulunuz!...”dedi

ve nihayet bu sofra merasimini bilen bir zattan öğrenerek sofrayı o şekilde düzene koydular…Akşam Kral sofraya oturunca kendisini sarayında hissederek memnun oldu.Atatürk’e dönerek:

-“Sizi tebrik eder ve teşekkür ederim.Kendimi İngiltere de zannettim” diyerek memnuniyetini bildirdi.Sofrada hep TÜRK garsonlar hizmet etmekte idi.

Bunlardan bir tanesi heyecanlanarak,elindeki büyük bir tabakla birden bire yere yuvarlandı.Yemeklerde halılara dağıldı.Misafirler utançlarından kıpkırmızı kesildiler.Fakat ATATÜRK Krala eğilerek;
-“Bu Millete her şeyi öğrettim,fakat uşaklığı Öğretemedim!”dedi.Bütün sofradakiler ATATÜRK’ ün zekasına hayran oldular.ATATÜRK garsona da “Vazifene devam et” emrini verdi.
İşte TÜRK MİLLETİ bu!...