- 600 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
NAYLONLANMIŞ CAMLAR
NAYLONLANMIŞ CAMLAR
Gecenin sessizliğini,online dinlediği slow radyonun, hüzünlü şarkıları tamamlıyordu.Hep yumuşak-duygusal müzikleri sevmişti genç kadın.Çocukluğunda bile,yalnız kaldıkça,hüzünlü şarkıları söylerdi kendi-kendine.
Evindeydi.Odasında,bilgisayarın başında.Göz gezdiriyordu etrafına.Gönlünce güzelleştirmişti her şeyi.Kırmızı tül perdeler.Boncuklarla-pullarla işlenmiş,kırmızı yatak örtüsü.Siyah yatak odası takımıyla,tam bir kontras yapmıştı.Klasik ve modern tarz çok uyumluydu.
O hep güzellikleri,kaliteyi sevmişti.Elinde değildi,çok seçiciydi her şeyde.Temiz-düzenli-uyumlu-özenli olmalıydı, kendisi ve yaşadığı yer.
Bir şarkıyı dinlerken,dalıp gitti,elini yanağına dayayarak.Geçmişe uzandı,anılarda kayboldu.
Yıllarca iki kardeşiyle paylaştığı,sonra da,yalnız kaldığı odasını düşündü.Bir apartmanın 4. katındaydı evleri.O eve ilk gittiği andan beri sevememişti.24 yıl boyunca da,o duygu kaybolmadı içinde.
Çocukluğu-gençkızlığı,acıları-küçük yada büyük sevinçleriyle,işlenmişti evin her yerine.Ağlayışları-kahkahaları-umutları-hayalleri-aşkları-sevgileri-ille de hüzünleri,dolaşıp duruyordu.Şimdi oturanlar bilmese de.
Ankara da kışlar çok,çok soğuk geçerdi.Soba,sadece salonda yanardı.L salon anca ısınırdı.Onun odası,en fazla 10 derece olurdu.Çoğu kez,canını acıtırdı soğuk.
Odasının pencere ve balkon camlarına,soğuğu kessin diye,kalın naylonlar yapıştırılırdı.Zaten bir avuç gökyüzüydü gördüğü.Apartmanlar iç içeydi.O bir avuç gökyüzünü de,naylonlanmış camların ardından,sisli-buğulu görürdü.
Aylarca,loş ışıkta kalırdı.Okuduğu kitabı,ya da yazdığı yazıyı göremez olunca,lamba yanardı.Şiirler,mektuplar yazardı daktiloda.Dergiler-gazeteler-kitaplar okurdu. Bilinçlenmek,birikimlerini çoğaltmak.Geleceğe kalan, gerçek bir şair-yazar olabilmek için.
Yürüyemiyordu ve hareketleri çok kısıtlıydı gençkızın.
Kendince sürdürüyordu,yaşam savaşımını.Asla vazgeçmiyordu.Dergilerde-gazetelerde yazıyordu.Kitapları bile basılmıştı.Sağ elinin,tek parmağıyla.
Üşürdü,çook üşürdü.Kat kat giyinirdi.Örtülere, battaniyelere sarınırdı.Ocak ve Şubat ayları en kötüsüydü. Bazen,çok hastalanırdı.O kadar zayıftı ki,bedenine göre giysi bulmakta zorlanırdı kardeşi.
Saçlarını çok seviyordu.Upuzun,dalga-dalga ve gürdü saçları.Onları taramaktan,banyodan sonra saatlerce uğraşarak kurutmaktan,keyif alırdı.Tokalara sığmıyordu. Kaç toka kırılmıştı,saçlarını taşıyamayarak.
Kış boyunca,naylonlanmış camlara bakardı hüzünle.Bir arkadaşı,saksıda çok güzel bir çiçek getirmişti. Odasının bir köşesine koydu çiçeği.Her gün konuştu onunla.Sevdi,dertleşti,hiç susuz bırakmadı.Ama günden güne soldu çiçek.Önce,güzelim pembe çiçeklerini döktü. Sonra bir,bir yapraklarını.
Işık istiyordu,güneş istiyordu.O bile dayanamadı diye düşündü genç kız.Gözyaşlarını tutamadı,saksının başında. Ben dayanacağım,bir gün her şey değişecek ama dedi kendi-kendine.
Karşı apartmanın çatısında,bir sürü güvercin ve kumru vardı.Hep onları seyrederdi,geleceğe dair hayaller kurarak.
Ne kadar sevgi doluydular birbirlerine karşı?Özgür kuşları seviyordu.Hele minicik serçeleri,daha çok seviyordu.Çoğu kez,hüzünlerinden serçeciklerinin cıvıltılarıyla,sıyrılıyordu. Umutlu bir gülümseme yayılıyordu yüzüne.
Genç kadın daldığı anılardan silkindi.Tuvalet masasında,aynanın önünde duran,canlı sklamenine baktı. O açıyordu sürekli ve yemyeşildi.Onunla da konuşuyordu. Seviyor-öpüyor-kendi eliyle suluyordu.
“Nereden?Nereye?”diye düşündü.”Şimdi,Akdenizin bir ilçesinde,kendi evimde,özgür ve çok mutluyum.Güzel yürekli,özverili arkadaşlarım,iyi bir çevrem var.”Diyerek, gülümsedi.Tatlı bir yorgunlukla gerindi.
Nilgün ACAR 07. 11. 2009 ALANYA
YORUMLAR
Saygıdeğer Yazar;
Güzel yazınızı, baştan- sona dikkat ve ilgi ile okudum.
Her, nokta ya da virgülden sonra bir tıklayıp arada boşluk bırakırsanız, yazınızı okuyan çok daha rahat olur.
Yazınızın konusu ve anlatımınız güzeldi...Tebrik edrim.
Bordo zemin içinde beyaz harfler, sayfaya çok yakıştı.
Ha, bir de şunu ekleyeyim; az daha unutuyordum:
Merdiven çıkan ve inenler için düz durak yâni sahanlık bırakılır ya yorulan durup dinlensin diye. İşte öylece yazı aralarında geniş boşluklar bırakıverin lûtfen.
Böyle yazdığıma bakmayın, ben yazı yazma konusunda sâdece bildiklerimi; iyiniyetle hatırlattım. Öğrenmeye çalışan bir çırağım.
Affınıza sığınarak bildirdim...Sağolun.
Selâm ederim...
K.Y. kadiryeter
08.11.2009 PAZAR. TRABZON.
.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=tum_yazilar&k=detay&yazi_id=47939
BLUE RİVER Nilgün ACAR 07. 11. 2009 ALANYA
"NAYLONLANMIŞ CAMLAR"