Hay Şansımın İçine
-İsmet abiiiiiiii
IIIIIIIIıııııııııııggggggggghhhh(acı bir fren sesi)
-Nere gidisun abi haboyle, insan bi sağina soluna bakar
-Oooo Selamiciğim ne haber, çarşıda işim var da, birisiyle buluşacağım, atla seni de bırakayım istersen
-Eyvallah abi sağolasın benda o tarafa gididum zaten, sen nasisun görüşmeyeli.
-Ne olsun işte “iç güveysinden hallice” ölmesek te, sürünüyoruz.
-Niye durduk abi
-Görmüyor musun kırmızı yanıyor
-Bas kornaya bas abi, ula a…na godumun uşaği bakkaldan mı aldun o ehliyeti, yürrüü
-Yahu soksana kafanı camdan içeri, başımı belaya sokacaksın şimdi, inşallah duymamıştır
-Duysun ib..e
-Fessubhanallahhh, bak bir daha benim yanımda böyle şey yapma gözünü seveyim
-Si..tir et abi ya, daha ne var ne yok, biraz dertli gördüm seni
-Ahh, ah! “Olmaz ilaç sine-i sad pareme”
- -????.
-Sakın anlamadım deme, anladın sen onu
-Ne diyisun abi, Türkçe koniş daa.
-Bahtımın karası yüreğime çalmış, çaresiz dertlere muzdarip olmuşum, manasına da gelen, güftesi Namık Kemal’e , bestesi Hacı Arif Bey’e ait şarkının ilk dizesi. Görmüyor musun dünyanın, memleketin hallerini, muhalefet iktidar birbirini yiyor, ekonomik krizi ayrı, açılım krizi ayrı. Biliyorsun devlet memuruyuz ya, her şeyden ilk etkilenen hep biz oluyoruz
-Giren ilk bize giriyo deyisun
-Efendim!
-Yok, bi şe, "Şansumun içine siçayim, parça, parça olmiş yüreğume hiç bişe çare olamaz" deyisun yani
-Eh işte
-Şimdi anladum abi, Ey Cenab-i Rebbil Âlemin; bilmemki habu "kiç" kadar küçük dunyada, "kil" kadar kısa emrumuzde, habu “got” kafali, “gıt” beyinli gullarun neyi paylaşamazler, bi anlasam. Hatirlarum, eskiden daha ufacuğuz "hayfum sende" oynarduk. Biri ötekine laf, sokar, enseye şabulaği vurur, "g..te" de parmağı sallar, kaçarduk.
- Göethe Almanyadan mı sallardı parmağı!
-Birak şimdi abi stendap yapma bağa, anladun oni sen.
-Tamam, tamam anladım şaka yapayım dedim oğlum. Eee sonra
-Öbiride oğa aynisini yapar, lakin illa en soninci hamleyi o yapacak. Birak enseye şabulak vurmayı, hiç bi şe yapamazsakda havöyle bi sürtinsek, barmağumizi herhangi bir yerune değdursek sanki "origazim" olmiş gibi sevunurduk. “Ohh hayfum sende galdiya” diye.
-Eee sonra
-Şimdilerde pakayrumda; sağda, solda, toplumda tartişiyruk ayağına herkes "hayfum sende kalsun" oynay.
-Benim de sıkıntım ondan ya, ne olacak halimiz, Allah hayreylesin, lakin benim hiç umudum yok.
-Sen gönlünü ferah favcet tut abi, her şey hallolur.
-Vay espiride yaparmış, oğlum kadının kemikleri kalmadı neredeyse, sen nerden tanıyorsun “Farah Favcet” i de bakayım, kerata
- Çarlinin meleği da, o kadar da genel çülturumuz olsun da abi, aşk olsun yani
-Tebrik ederim, lakin bu “genel” kültürden çok “özel” kültüre benziyor biraz
-Abi madem öyle ben sağa genel çültürden bi şe sorayim?
-Sor bakalım
-İstanbul’da bulunan meşhur tarihi bir gule, “G” harfinlan başlayi
-Bunu bilmeyecek ne var tabiî ki “Galata kulesi”
-Bilemeduuun, doğri cevap “giz gulesi” olacağidi. Senun genel çültürda benden aşaği değil hahahahah
-Oğlum böyle sorumu olur, burada hile var, adam gibi soru sorsana
-Hilleluk, milleluk yok. Ne var abi sorida, sorinun adam gibisi mi olur, gıvırma şimdi
-La hevla vela…
-Abi merak ettum, sen askerde tankçimıydın
-Nerden çıktı şimdi bu
-Ne bilim ayni “tank” gibi durisun heheheheh
-Oğlum o zamanlar çakı gibiydim, olsun o kadar, dile kolay tam yirmi beş yıl geçti
-Abi senun ehliyet ağır vasıta mı, yoksa küçükmi?
-Küçük, küçük -B- sınıfi, niye sordunki
-Dinime, imanuma şimdi polis çevirsun volla cezayi yersun.
-Niye ki
-Abi sen arabaya bindiğunlan araba ağır vasita oldi da ondan, huhahuhahahhahhah
-Şakamı şimdi bu, oğlum insanların “fiziksel” özellikleri ile alay edilmez, ayıptır. Ne yani üç beş kilo fazlamız varsa
-Abi bilama spor yapsan bi şen kalmaz ha
-Vallahi haklısın. Gençken biraz boks yaptım, biraz futbol oynadım, fakat bu aralar spor yapmaya vakit bulamıyorum koşuşturmaktan. Ne yalan söyleyeyim birazda tembellik var.
-Belli abi belli Allah tosun şifası versun, iyi bakmişsun gendune
-Eyvallah, senin aran nasıl sporla, bir şeyler yapıyor musun?
-Abi ben bol, bol seyrediyorum. T rabzonun hiçbir maçini kaçurmam. Gerçi s..çti ağzumuza, zevk mevk birakmadi ya.
-Bence haksızlık ediyorsun takıma, taraftarın hiç mi suçu yok yani
-Boş ver abi, bu aralar çok köti tenise merak sardum, ozelluklan bayanlarun maçlarini kaçurmayrum
-Şu zenci kardeşler değilmi? Venüs ile Serana
-Yok be olar “katir” gibi karilar, abi ben “Ruslar” a hastayim,
-Şaşardım zaten, ee
- Maria Savarona’nın hiçbir maçini kaçirmayrum, “at” gibi bokşiyenun kizi.
-Oğlum “Savarona” dediğin “yat” ismi değil mi, sakın “Şarapova” olmasın o dediğin tenisçinin ismi
-Abi bağa diyisun ama senunda genel çültür nanay, fizik nanay ama ozel çültur bayaği guvvetli
-Ne alakası var şimdi
-Bak istersen bi dani da matematik sorisi sorayim o zaman.
-Sor da, gene saçma bir şey olmasın ama.
-Yok, yok, sorayimda bak, beşbindörtyüzdoksan ’ı, binsekizyüzotuz ilan çarpup, çikani da yüzatmişdörtbinyediyüz ’e bolersan sonuç kaç çikar.
-Nerden bileyim oğlum şimdi bunu, kaç çıkarmış
-Habu gada basit soruyu da pilemedunya ayip sana abi, kaç çikacak tabiî ki “61” .Fiziksel ozelluğunden vaz geçtum, senun “matematiksel” ozelluğunda -B- sunufi galiba abi huhahuhahahhahhah
-Ya sabır, çok arıyor musun bu soruları.
-Diizıbıttın karaya vuruyomu
-Haaa???
- Zııuut Erenköy! ha ha ha ha hahhahahaha
-Oğlum yeter ama, sıktın ha a-aaaa
-Abi sağada bi turli yaranamayruk, biraz moraluni açayim dedum, bırak allasen yav
-Kızma, kızma bu aralar kafam çok karışık, hadi gel şu arabayı müsait bir yere park edelimde şurada bir şeyler içelim.
*****
-Abi dünyada olmaz çaylar benden pak, nah iki gözum önüme aksunki
-İyi, iyi senin dediğin olsun, bak bir daha ki sefere de ben ısmarlıyacağım ona göre, anlaştık.
-Anlaştuk abi, hişşt uşağum, alooouuvv “çaykovski” , iki dani davuşan gani çay “transbaran” olsun, bi danisi “dekolte” tarafindan
-Ne diyorsun oğlum, operaya mı geldik pavyona mı, yoksa çay ocağına mı? Şunun şurasında iki bardak çay içip kalkacağız.
-Abi sende amma “mal” sun yav
-Oha! Ne biçim konuşuyorsun oğlum sen, terbiye evde ders çalışıyor galiba
-Pardon abi çok cahilsun diyirum sağa. “Transbaran” diyirum yani mümkinsa çaylar cam bardakta olsun, fincanda içmek sarmay, şimdi anladun mi?
-Peki “dekolte” ne ayak
-Abi midemde ulserum varda koyi çay tokiniy bağa, o yüzden çayi açuk içerum, dekolteden kasdum, çay açuk olsun idi.
-Ha tamam anladım, fon müziği olarak ta Çaykovski ’den bir keman konçertosu çalsın diyorsun, aferin sana, klasik müziği seviyorsun, bak şimdi takdir ettim seni. Şopın’ı, Bah’ı, Şubert’i Mozart’ı, Bethovın’ıda severmisin?
-???? Abi arada sen bağa küfür felan sallamadun değil mi?
-Bunu da nereden çıkardın şimdi.
-Ne bilim abi altı üstü iki dane çay soyleduk karsona, uzattun da uzattun.
-Oğlum peki bunları doğru düzgün “Türkçe” yle söylesen olmaz mı?
-Abi boyle teduğumde, olaya daha bir “entekerlektuvel” bir hava verirum da.
-Ne, ne!
-Entekerlektuvel abi entekerlektuvel, top sakal muhabbeti daa
-Ah birde söyleyebilsen
-Abi doğrisini istersen klasik müzik söyleyemem, ama sağa bi türki diyeyim, istersan, beraber diyetta yaparız.
-Ne diyeti oğlum, kilomuz varsa da hani o kadar da değil,“ düet” diyecektin her halde
-Ne gada çok bilisuuun, bi dinle da abi yav,… “panda yuva yapmiş söğüt daaaliina ah daaaliina”
-Keees, kes, ne biçim türkü oğlum bu, hem benim bildiğim “panda” değil “manda” olacaktı
-Abi bu “Çin Halk Türkisi” da
- Ulan “yırtık don” mahallesinde mi oturuyordun sen, nerden çıktın karşıma
-Ne dedun abi
-Çaylar gelse de kalksak diyorum, sıkıntı bastı, oof,of
-Abi sıkıntı basti dedunda akluma geldi “kolbasti” pilirmusun
-Sen şimdi birde “kolbastı” oynamaya kalkarsın, bunun üstüne.
-Yok, be abi, o gada da değil yani, şimdi haburda nafele yere terleyup da başuma iş alamam, zaten öküz gribi gol geziyi etrafta
-Domuz gribi diyecektin herhalde
-Yok, abi bu öküz gribi
-Nasıl yani
-Abi terli, terli rüzgâra durup öküzlük yaparsan “öküz gribi” olursun
-Aferin ula, yarım saattir buradayız doğru bir laf ettin
-Neyi abi
-Boşverrr
-Abi zaten hep boş vere, boş vere habu hallere gelmeduk mi? Kolliyacaksun kenduni abi, terli, terli soğuk su içmiyeceksun. Eğitim şart abi, eğitim şart. Gözüni seveyim hangi çağdayuk. Bilgisayar, internet çağindayuk abi. Abi internet dedumda, geçen gün internette bi hatunla tanişdum olmaz boyle bi şey. Uyku tulumu cibi volla, yemada yaninda yat
-Oğlum biraz alçak sesle konuş, bir gören, duyan olacak ta şimdi rezil olacağım millete, bana ne senin özel hayatından, fantezilerinden.
-Abi bağa diyisun bağirma diye, ama sen benden çok bağirisun, biraz sakin ol daa.
-Gene asabım bozuldu. Olmuyor, olamıyorumr yapamıyorum
-Abi yapamaysan bağırsaklarda broblem var demektir. Bak abi şimdi sabahlari aç garnina bi su bardaği ilik suyi iç, peşinede beş alti tani guri gaysi veya guri inciri götür, söker atarsun vollayi.
-Ne diyorsun oğlum.
-Bak abi bular da fayda etmezsa, sağa bi formül daha diyeyim abi
-Ulan sıçtırtma şimdi formülüne, gene ne saçmalıyorsun
-Ooo formül daha şimdiden işe yaradi abi, baksana başladun hemen siçmaya heheheh
-Ulan benim de ağzımı bozdurdun, tövbe, tövbe. Si..tir lan, si..tir git
-Abi daha çaylar gelmedi.
- Si..tir lan, si..tir git dedim sana
-Abi bak ayip oluyor haa
- La hastir git
-Tamam, abi tamam gidiyorum, gidiyorum kızma.
-Kabahat sende değil oğlum, o ki seninle bir iki kelam edelim dedim aldım arabaya, ulan cahil ilen sohbet edilir mi, işte Allah böyle verir cezanı. Hay şansımın içine
-Ulan ne deduk ki yav, Allah, Allah
-Garson oğlum çayları bırak ta sen bana bir su getir, şu hapımı içeyim, tansiyonum fırladı
*****
-İsmet ağbiiiii, kaçta dönüyorsun geri ona göre, kendumi ayarliyayım. Gene beni buradan alursun ha
-Dönmeyeceğim ulan dönmeyeceğim, sana inat bir hafta burada kalacağım
-Eyyy, pis bunak ne halun varsa gör. Ey Cenab-i Rebbil Âlemin; bilmemki habu "kiç" kadar küçük dünyada, "kil" kadar kısa emrumuzde, habu “got” kafali, “gıt” beyinli gullarun neyi paylaşamazler, bi anlasam
İsmet BABAOĞLU
YORUMLAR
Abi doğrisini istersen klasik müzik söyleyemem, ama sağa bi türki diyeyim, istersan, beraber diyetta yaparız.
-Ne diyeti oğlum, kilomuz varsa da hani o kadar da değil,“ düet” diyecektin her halde
-Ne gada çok bilisuuun, bi dinle da abi yav,… “panda yuva yapmiş söğüt daaaliina ah daaaliina”
-Keees, kes, ne biçim türkü oğlum bu, hem benim bildiğim “panda” değil “manda” olacaktı
son günlerde hep hüzünlenerek yada gözdamlalarıyla yazılar okumak beni baya kasmış , bol kahkaha atarak bir yazı pardon bir değil iki defa okudugum bir yazı, harika kaleminiz de yüreğinizde dert görmesin ..... ama biz lazlar bu kadar agzı bozuk mu konuşuyoruz acaba bir an onu düşündüm de ve aklıma büyüklerim geldi en iyi lafları haaa bu pohhh yiyendaaa, sevgiyle kalın dost kalem gerçekten çok harika bir yazı olmuş
saygımla.
jasmina...
Ağyar
Yalnız bu "Selami" gibiler yalnız bizim Doğu Karadenize özgü tipler değiller, haksızlık etmeyelim şimdi, her yerdeler. Çat burada , çat kapı arkasında, yanı başımızda veya karşımızda.
Saygı bizden, selamlar