- 487 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
EY AŞK NEREDESİN ? 28
Gecenin sonunda, oynadıkları oyunun ve ortamın verdiği huzur ile ikisi de stresini atmışlardı. Hesap ödeme zamanı geldiğinde ise Tarık Nihal’ e ,
“ Sevgilim, lütfen yanlış anlama beni ama hesabı ben ödeyeyim. Seninle anlaşmıştık fakat burada bu tür şeyler farklı algılanabilir. O yüzden, bu akşam ben ödeyeyim. Başka bir ortamda da sen ödersin olmaz mı? Şimdi ödemeye kalkınca da sorun olur. Dursun Ağabey, almayabilir ve benden olsun der kapatır konuyu. Tamam mı ? “
Tarık’ ın açıklaması çok mantıklıydı. Anadolu insanı, bu tür şeyleri hala sorun yapabiliyordu. Aslında, sorun olması gereken bir şey değildi ama sorun oluyordu nedense.
Onun içinde kabul etmek zorunda hissetti kendini ve onayladı başıyla. Garsonun gelmesini beklemeden içeriye girdi. Hesabını istedi. Ödedikten sonra içeriden Dursun ile çıktı. Dursun, onca yorgunluğuna rağmen neşesinden bir şey kaybetmemiş gibiydi.
Kapıya kadar uğurladı onları. Onan ayrıldıktan sonra arabanın yanına geldiklerinde, denize baktılar bir müddet. Sonra Tarık, Nihal’in elinden tuttu ve sahile doğru yürümeye başladı.
Denizin güzelliği ile ay ışığı birbirini tamamlamıştı. Bir süre kenardan el ele denizi seyrettiler. Denizden sahile vuran küçük dalgaların sesi, sessizlikte ayrı bir huzur veriyordu ikisine de. Bir süre yürüdüler ve araca geri döndüler.
Arabaya binmeden elindeki anahtarı Tarık’ a uzattı. Tedirgin olmuştu. Geceleri araç kullanamıyordu. O yüzden de geceleri dışarı çıkmazdı. Yerine oturdu ve hareket ettiler.
Otelin önüne geldiklerinde, Tarık ondan önce indi ve Nihal’ in kapısını açtı. Kapıları kilitledikten sonra anahtarı Nihal’ e uzattı. Güzel bir gece geçirmişlerdi. Ayrılık zamanı gelmişti.
Tarık, mesafeli davranmaya gayret gösteriyordu. Ayrılma anı geldiğinde, Nihal ona yaklaştı ve sarıldı. Sonra utangaç bir ifade ile dudaklarına yarım bir öpücük kondurarak, otele girdi acele ile. Tarık, onun bu hareketinden sonra arkasından gülümsedi bir müddet.
Minibüs durağına geldiğinde saat neredeyse, yirmi üç otuzu gösteriyordu saati. Bir süre bekledi. Sonra gelen minibüse binerek evine doğru yola çıktı. Eve geldiğinde, içeriden gelen cılız bir ışığın varlığını fark etti. Tedirgin bir şekilde kapıyı anahtarı ile açtı. İçeri girdiğinde, televizyonun açık olduğunu gördü. Kamil ise kanepede uyuyakalmış olmalıydı. Ses çıkarmamaya özen göstererek, içeriden üzerine battaniye getirdi ve örttü. Televizyonu kapattıktan sonra odasına gitti.
Bir süre yatağında, Nihal’ i gözlerinin önüne getirdikten sonra uyudu.
Aralarındaki birbirlerini anlayamamaktan çıkan sorunlar bitmişti. Birbirlerini sıkmadan, görüşüyorlardı. Tarık’ ın da sağlık sorunu ortadan kalkmış gibiydi. Birbirlerine güveniyorlardı. Tarık’ ın işleri de düzelmeye başlamıştı. Kamil ile uyumlu bir şekilde hem çalışıyorlar hem de evdeki yaşamları düzgün bir şekilde devam ediyordu.
Nihal ise ailesini çok özlemişti. Özlemin yanında, onlarla Tarık ile olan ilişkisini paylaşmak istiyordu. Onlarla, yüz yüze konuşmak istiyordu bu konuyu. Onu yetiştiren ailesine karşı duygularını paylaşmak istiyordu. Bu ilişkiyi onların da kabul etmesi onu daha çok sevindirecekti.
İki hafta izin alarak ailesinin yanına gitmeye karar verdiğini Tarık’ a açtığında, onun yüzündeki bir anlık mutsuzluğu fark etmişti. Yine de hemen eski haline dönmüş ve onaylamıştı bu kararını.
İznini aldıktan sonra eşyalarını hazırladı. Tarık ile vedalaştıktan sonra sabahın erken saatinde yola çıktı. Ailesine haber vermemiş, onlara sürpriz yapmak istemişti. Yedi saatlik yolu tamamlamış ve evinin önündeydi.
Tatil gününü özellikle seçmişti yola çıkmak için. Annesi, babası ve kardeşi evde olmalıydılar şimdi. Merdivenleri çıkarken, heyecanı artmaya başladı.
Kapıya geldiğinde zili çaldı uzun ve aceleci bir şekilde. İçeriden, ayak sesleri gittikçe yaklaşmaya başladı. Kapıyı açan annesi Nihal’ i görünce, sevinç çığlıkları atarak,
“ Kızım! Kızım gelmiş. Nihal’ im, neden söylemedin geleceğini. Çok özlemiştik seni. Hayırsız kızım. “
“ Geldim işte anne. Ben de sizi çok özledim. “
Dedi ve bir taraftan da sıkıca sarıldı. Bir süre kapının önünde sarıldılar. Sonra içeriye girdiklerinde, salonda televizyon seyreden babası Nihal’ i karşısında görünce,
“ Hoş geldin kızım. Çok özledik seni. “
Diyerek sarıldı. Sesleri duyan kardeşi de geldi. Hepsinin yüzü gülüyordu. Saatlerce sohbet ettiler. Özlem giderdiler. Annesi onun sevdiği yemekleri yaptı.
Özel konuyu ilerideki günlerde konuşmaya karar verdi. Yuvasına dönmüştü bir süreliğine de olsa. Şimdiden, Tarık’ ı özlemeye başlamış olsa da ailesinin yanında olmak ona çok iyi gelecekti.
DEVAM EDECEK !
YORUMLAR
Umarım Nihal'in ailesi bir sorun çıkartmaz ve birlikteliklerine onay verrler. Çünkü ne olursa olsun erke ya da kız aileler onay verdiğinde sevgileri çok daha güzel ve olumlu yönde ielrliyor.
Güzel bir bölüm daha okumanın keyfini yaşattınız sevgili Nermenin hanım.
Sevgiler yüreğinize