- 563 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
MEĞERSE BU KAZIN AYAĞI FARKLIYMIŞ
Son günlerde internet postası çok aktif çalışmakta ve insanlar bilgi verme yarışına girmişler adeta.
Ben, kimilerini okumadan siliyor ve genel bir temizlik yapıyordum. Birçoğu mürekkep kirliliğinden başka bir şey değildi. Özellikle bir tanesine gözüm takıldı. Allahtan tam silecektim ki, “kurnazlık” sözcüğü dikkatimi çeldi.
Kurnaz insan zeki midir, değil midir?
Kendi kendime sordum soruyu. Kurnazlığın çeşitli renkleri olabileceğini düşünürken bir de” köylü kurnazlığı” geliverdi aklıma. İşte bu yazının içeriğine uygun bir kurnazlık türüydü. Sakın beni yanlış algılamayın. Gerçek köylüye son derece saygım var. Onların masumiyetlerine, çilelerine, doğa ile olan uyumlarına, hatta kişiliklerine hayranım bile. Benim ifade etmek istediğim gerçek kurnazların zekalarıyla başardıklarına sınırlı bir hoşgörüyle baktığımızda, aşağıdaki “köylü kurnazlığı” ise iğrenç gelmektedir. Zeki insanın zekasını hangi amaca hizmet ettiğine bakarsak doğru olanı temel alırız. Eğer zeki insan zekasını insanları sömürü yoluyla kandırmaya yönelikse bu kişilere “kurnaz” denir.
Baştan aşağı okuduktan sonra bu bilginin daha geniş bir alana duyurulması düşüncesi ile sizlerle paylaşmak istedim.
Yıllar önce teyzem ile söyleşiyorduk.
“Emine, biliyor musun, bu sigara çok ucuz. 20Krş’a mal oluyor. Fabrikadan çıktıktan sonra çok yükseliyor. %40’a yakın savunmaya, %20 gibi Kızılay’a, %40 gibi eğitim ve öğretim için kesiliyor ve şu gördüğün 2000 sigarası 3.000’e dükkanlarda satılıyor…”
Teyzem Cevizli Tekel Fabrikasında tütün sarma ünitesinde senelerini tüketmiş ve tam bir nikotin bağımlısıydı. Bu sözler aklıma gelince düşünmüştüm.
Bir sigaradan kesilen yüzdeler, diğer ürünleri de düşünecek olursak, savunma sanayisine oldukça yüksek vergiler ödemekteyiz. Eğitime katkı, adı altında da sadece tekel ürünlerinde değil, tapu dairelerinde alım/satımlarda başta olmak üzere, daha neler nelerde kaç yüzde kaç trilyonlar hazine bütçemize akmaktadır.
Ben o zamanlar şu şekilde düşünüyor ve kesilen yüksek miktardaki vergilerimizin doğru adreslere gittiğine sevinmekteydim…
“Vatan sağ olsun, ne var, okumayanlar okusun işte…”
Veya,
“Askerin canı sağ olsun, kolay mı doğuda görev yapmak, aldıkları maaş onların canlarını geri getirmiyor ki, çoğu ailesinden ayrı, maaşları çift olması bile az onlara, …”
Veya,
“PKK’nın kökünü kurutmak için silah ve levazım gerekli, ordumuzun canı sağ olsun, kolay mı doğuda görev almak? Hem, o lanet olasıcıların kökünü kurutmak için karda çamurda, uykusuz vatan toprağını ve insanını korumaktalar, keşke daha fazla vergi ödeyebilsek de kurusa kökleri o teröristlerin…”
Bunlara benzer düşüncelerle hoşgörümü tetiklemiştim, o yıllarda.
Meğerse kazın ayağı öyle değilmiş. Bana gelen bir e-postada bu sağlıklı düşüncelerim buhar oldu sanki, yerini öfkeye bıraktı.
Nalan Akgün, Van Üniversitesinde çalışan bir öğretim görevlisi. Bakın kendi kaleminden neler dökülmüş sayfalarımıza?
Zeka koşarken kurnazlık uçarmış. Akıl da yürürmüş. Bu nedenle akıl her zaman arkadan gelirmiş.
Akıl, zeka ve kurnazlık üçlüsünü birbirlerinden ayırt etmek ve aralarındaki bağı da iyi değerlendirmek gerekiyor. Akıl ve zeka uyum sağlarken kurnazlık diğer ikisine zarar da verebiliyor.
Biz zeki olmakla kurnaz olayı karıştırıyoruz zaman zaman. Aradaki ince nüansı fark etmek gerekiyor.
Meğerse kazın ayağı farklıymış.
Sevgi ve ışıkla
Emine Pişiren/Bursa
06.11.2009
“….KURNAZLIK! İŞLERİNE GELİNCE HER ŞEYİ ÇOK İYİ BİLİYOR VE KULLANIYORLAR. NASIL OLUYORSA DA HAKLARINI ALAMIYORLARMIŞ.
Doğuda 6 yıldır görev yapmaktayım.
İlk ay onlara acıyorsunuz, altı ay sonra devletimize ve batıda yaşayan vatandaşlarımıza.
AKTÜTÜN PROPAGANDASI
Bazı TV kanallarında, terör mağduru olarak adlandırılan aktütün köyü sakinleri ve özellikle ilköğretim çocuklarının okula gidememesi, köyün boşaltılmak istenmesi, kaymakamlık makamından yardım edilmemesi gibi çeşitli propagandalar yapılmaktadır...
YALAN !!!
1. Bahse konu köyde, basına yansıdığı kadar çocuk bulunmamaktadır,
2. Devlet tarafından çocuk yardımı yapılmaktadır, bu sebeple bazı aileler 1,5-2 BİN YTL arasında aylık nakit para almaktadırlar,
3. Köyü terketmek istemeleri tamamiyle YALANDIR. Asıl niyetleri teör bahanesiyle köyü terk edip, aradan birkaç yıl geçtikten sonra, KÖYE DÖNÜŞ YASASI kapsamında aile başına 30-40 hatta 50 BİN YTL yardım almaya çalışmalarıdır. (Örnekleri aynı Şemdinli ilçesinde 2008 yılında yaşanmıştır.)
4. Sınır kaçakçılığından korkunç miktarlarda rant sağlamaktadırlar. Yerli araba görmeniz biraz imkansızdır.
5. Anlatılanlar küçük kız çocuklarına basın mensuplarınca ezberlettirilen; duygu sömürüsü amaçlı, tamamen asılsız diktelerdir. Oradaki çocuklara devlet tarafından her türlü yardım yapılmaktadır. İnanın batıda kendi çocuklarınıza böylesine bir destek hiçbir zaman verilmemiştir, verilmemektedir.
6. SON OLARAK, mayıs 2008 ayındaki AKTÜTÜN Karakoluna yapılan terör baskınında, karakola "köyün içinden" ateş açılmıştır. Devletten aylık 650 YTL maaş alıp hiçbir direniş göstermeyen, aksine saklanan korucularsa işin içindeki dalaverenin alametifarikalarıdır.
BU HAİNLERİN GERÇEK YÜZÜNÜ BİLELİM, DUYURALIM !!!
TERÖR SADECE DAĞDA DEĞİLDİR; ASIL TERÖR, DEVLET DÜŞMANLIĞIDIR...
UNUTMAYIN: YALAN SÖZLERLE EKRANLARDA BOY GÖSTEREN HAİNLERE ACIRSANIZ, SONUNDA ACINACAK DURUMA DÜŞEN SİZ OLURSUNUZ...
Nalan Akgün
Yüzüncü Yıl Üniversitesi
VAN…”