- 955 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Öylesine Bir Yazı!
Ruhumun derinliklerinde tarifi mümkün olmayan acılar kol geziyor. Eskilerin deyimiyle gam-ı gusse içinde kıvranıyorum. Beynime karıncalar doluşmuş sanki kış hazırlığı için harıl harıl çalışıyorken; beyin hücrelerimi tırmalıyorlar. Gecelerin derin sessizliği içinde ruhuma sükût arıyor gibiyim. Bir dirhem huzura muhtacım ki hem de ne muhtaç…
Sıkıntımdan kurtulmak için otursam da bir şeyler yazsam diyorum.
Diyorum demesine de, ne yazacağım!
Yüzlerce gazete, dergi sayfalarında, binlerce internet sitelerinde on binlerce insan politika yazıyor. Güncel olaylar üstünde herkes kendince fikirler üretiyor. On binlerce yazarın içinde bir artı, bir eksi olmuş ne fark eder! Benim siyasi fikirlerimi kim ipler? Yazsam ne yazar, yazmasam ne yazar!
Ortalık, faşistinden, şovenistinden, liboşundan, döneğinden, kızıl artığı sahte Atatürkçüsünden, Kürtçüsünden, barışçı geçineninden, dökülen kandan nemalanan fırsatçısından, hırsızından, namussuzundan tutun da puştuna, pezevengine kadar bir sürü insan müsveddelerinden geçilmiyor. Ülke insanından milyonlarcasının sinir olduğu bu it kopuk güruhuna; ben karşı çıksam ne yazar, çıkmasam ne yazar!
Şiir mi yazsam acaba? İlhamı da küstürdük; gelmiyor. Yok canım, yanlış anlamayınız, adı cumhuriyet olan ama sırf babasının oğlusu olduğu için president olan İlham Aliyev’den bahsetmiyorum. Siz anladınız onu. Neyse dönelim konumuza. Gene yüz binlerce şairin şiir yazdığı bu ülkede, bendenizin birkaç satırdan oluşan zırvaları kimi ırgalar? Yani yazsam ne yazar, yazmasam ne yazar!
Yaş elli beş; yolun yarısından yirmi geçmiş. Sakalı verdik çoluk çocuğun eline…
Aman öyle yapmayın, buna dokunmayın, onu atmayın, şunu kırmayın… Öt babam öt… Kimsecikler dinlemez… Kızsam ne yazar, kızmasam ne yazar!
Yok, ağabeylerim… Yok, ablalarım… Ben bende degilem bögün. Xarmanımı yeller almış, bostanımı seller almış. Neyim varsa eller almış… Benim benden xeberim yox.
Turgut hasta… Turgut ağır hasta…
O bir hasta; ben binbir hastayım…
Çık balkona üst üste iki cıgara tüttür. Hatıralar umman… Hatıralar dalga dalga… İki cıgara; iki damla gözyaşı…
Gir içeri, raftan bir kitabını çıkar… Rastgele bir sayfa aç. İki satırdan fazla okunmuyor… Dört damla gözyaşı daha…
Otur bilgisayar başına; gir sitesine… Tıkla iki şiirini… Artır seyl-i sirişkini…
Yok, dostlar… Yok, ağabeyler, ablalar… Ben bende degilem bögün…
Bilmem ki ne desem daha; Bir umut kaldı Allah’a…
Cahit KILIÇ
6 Kasım 2009 / İstanbul