- 2278 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
BÜYÜKLERE MASALLAR
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde. Ülkenin birinde genç bir kız yaşarmış. Bu kızcağız o kadar sevgi doluymuş ki! Aklından hiç kötülük geçmezmiş. Herkesi kendi gibi bilir öyle benimsermiş. Birine eğer dostum demişse o gerçekten dostu olduğu içinmiş. Hiç art niyet düşünmezmiş ve karşılıksız, çıkarsızmış sevgisi. Menfaat ummazmış hiçbir kimseden. Hem zaten ayakları yere sağlam basarmış, ne menfaati olsunmuş ki diğerlerinden!
Herkesi ve her şeyi çok severmiş. İnsanları da çok severmiş; hiç ayırım yapmadan. Kadın veya erkek fark etmezmiş onun için; yeter ki insan olsun ve ona yoldaş, sırdaş, arkadaş ve en önemlisi dost olsun.
Arkadaşları varmış bir çok hepsi birbirinden değerli!
Ama bu kızcağız öyle sanıyormuş.
Sanıyormuş ki; kendisi nasıl görüyorsa insanları, insanlar da onu öyle görüyor, öyle seviyor.
İnsanlar asıl yüzlerini yavaş yavaş göstermeye başlamışlar zavallı genç kıza. Onu bir insan değil; sadece bir obje, bir kadın olarak görüyorlarmış bazı dost bildikleri. Bunları öğrendikçe zavallım ben ne yaptım demeye başlamış kendi kendine. Oysa onun hiçbir suçu yokmuş ki!
Yoo aslında varmış bir suçu! O da insanları kendisi gibi bilmesi ve onlara güvenmesiymiş.
Her yediği dost ve arkadaş kazığından sonra aklı başına gelmeye başlamış yavaş yavaş ve kendi kendine bir karar almış. Artık insanlara gerektiği kadar değer verecekmiş. Güvenmeyecekmiş öyle her dost bildiğine.
Ve bir karar vermiş; içindeki iyi insanı öldürecekmiş. Varsın katil diye yargılasınlarmış onu; hiç umurunda değilmiş. Çünkü artık yorulmuş her gün birilerine bir şeyler anlatmaktan ve onlardan da aynısını beklemekten. Çünkü yorulmuş artık insanların sahte yüzünden, sahte tebessümlerinden.
Mantığı bunları söylerken; halen kalbinin bir yerlerin de bir umut kırıntısı kalmış öldüremediği. Onu öldürememiş, kıyamamış ne yapsın. Ufakta olsa o kırıntı, onun varlığıyla avunmuş…
Yaa işte böyle!
Gökten üç elma düşmüş demeyi çok isterdim ama; gökten elma falan düşmemiş. Düşmemiş çünkü masalın sonu henüz gelmemiş ki!
Yarın üçüncü sayfa gazete haberlerinde okursanız bir genç kızın kendi insanlığını öldürdüğünü; önce kendinizi sorgulayın. Acaba ben nerede hata yaptım diye. Belki o zaman vicdanınız sızlarda o umut kırıntısından koca bir yürek yaratırsınız. Kendiniz için değilse bile bunu o masum kız için yapın.
Büyüklere masallar devam etmeyecek; çünkü uyutmak istemiyorum büyükleri boş masallarla!
Serap Baycan
Not: Genç kızın bir de ricası varmış; gereksiz kişiler üzerine alınmayacakmış....
YORUMLAR
ooo masalcı nesirdede çok iyiysiniz harika bir yazı aslında yazıya masal gibi girdim ama okudukça gerçeklerle yüzleştim keşke her kes kendi masalını yaza bilse ama olmuyor
yazının içeriği çok güzel ama yinede siz güvenin doğru kişileri bularak
gerçek dostluklar yapabilecek dostları
menfaat dostluklarından uzak kalarak doğrularla karşılaşman dileğiyle.................................üç yanlış bi doğruyu götürmesin azda olsa doğrular vardır eminim................................saygımla
tebrikler
canımsın yaaaaaaaaa
ne güzel yazmışsın duygularını..
evet işte böyle çok masumdur insanın yüreğindeki tüm sevgiler...zaman kirletir bu güzel yüreği..acımasız olmayı öğrenmeye..yenile yenile yenmeyi öğrenmeye çalışır.
ama yüreği ama çok uzun sürmez çümkü o yürek sevmeyi inanmayı arzular hep.
her şey rağmen yüreğinizde ki polyanna hiç değişmesin genç kalem.
sevgimle.
Bu masalı okyan her kişi bir an " bu ben miyim " diye düşünecek sevgili Serap. Çünkü bizler bu masalları gençlik yılalrımızda çok dinledik ama inan bize o kadar uğraş vermemeize rğamen bir arpa boyu yol alamadık. Çünkü hiç üstüne alınmaması gerekenler alınırken, alınması gerekenler " ben hata yapmam" mantığını güttüğü için alınmadı ve aynı yaşamlarına devam ettiler.
Güreğinden öpüyorum ve mesajın doğru kişiler tarafından alınmasını diliyorum
Mantığı bunları söylerken; halen kalbinin bir yerlerin de bir umut kırıntısı kalmış öldüremediği. Onu öldürememiş, kıyamamış ne yapsın. Ufakta olsa o kırıntı, onun varlığıyla avunmuş…
öldürürsen
sakın kimseyi suçlama
ki öldürürse insan o kırıntıyı
esfeles safilin den farkı kalır mı ?
Yarın üçüncü sayfa gazete haberlerinde okursanız bir genç kızın kendi insanlığını öldürdüğünü; önce kendinizi sorgulayın. Acaba ben nerede hata yaptım diye. Belki o zaman vicdanınız sızlarda o umut kırıntısından koca bir yürek yaratırsınız. Kendiniz için değilse bile bunu o masum kız için yapın.
bu arada ben hiç kimse üzerine almasa da üzerime aldım
çünkü daha farkında olmak için ve daha da düzeltmek için
yolumu almak zorundaydım...
arada silkelemeli insan kendisini
sahi sen üzerine almadın mı !!!
Canım benim, çok güzel bir masalmış, ama dediğim gibi masal. Masalıındaki genç kızı bir an kendim sandım ama genç kız değilim. Ah bitanem o genç kızın başına gelenler hepimizin başına her gün geliyor. Gelmeseydi de olgunlaşamazdık ki. O smasaldaki gibi ben de çok kazıklar yedim ama hala sahte de olsa yalan da olsa o insancıkları sevmekten vaz geçemiyorum işte. Ne yapayım ben de nöyleyim bir tanem. Yani anlayacağın , o nmasaldaki genç kız hiç yalnız değil. Az da olsa kelaynak kuşları gibi soyu tükenmektee olan insanlar da var . Sevgilerimle canım. :) tebrikler yüreğine ve kalemine
Sevgili Serap! sen bu masalları yazmaya devam et bence. Çok güzel yazıyorsun. Ben de kendimi gereksiz kişiler sınıfına sokmadığım için hiç üstüme alınmadım.
Lütfen devam. Sana yazı yazmak çok yakışıyor. Eline kalem yakışan ender kişilerdensin... yazın akıcı ve çok güzel. Ayrıca Lazuşağına katılıyorum. İyilik yapan kötülük buluyor ama; hiç mi iyilik yapmayacağız. O zaman dünya çekilmez olur bence... Biz yine de iyilik yapalım derim ben...
Sevgilerimle...
Serap hanım ben bir büyük olarak yaşca büyük demek istedim gönlüm büyüktür zengindir ama ben asla büyük olmadım büyük Allahımızdır sadece yaş itibariyle sizden büyük olarak masalınız ( masal diyorum kusura bakmayn mişlı olunca masal olması lazım onun için ) beni uyutmadı aksine uyandırdı içimdeki duygularım canlandı gereksiz olduğumuda düşünmedim ama gereksiz kişiler var tabiiki olabilir normaldir.
Ben bir yetişkin olarak o genç kızın yaşadıklarını kendimce yorumladım inanıyorumki iyilik yapınca karşılığında kötülük görmen kaçınılmaz.
Birine dostum arkadaşım canım dediğinde sen o insanlar için her şeyin iyisini düşünürken sırtında bir acı hissediyorsun eğer dönebilirsen geri bakıyorsunki güvendiğin abi dediğin kardeş dediğin adamın elinde hançer seni sırtından hançerlemiş hemde doğru bir şey yapmış gibi sırtarır.
Hikaye ile tam olarak bağdaşmayacak ama bir ata sözü söylemek istiyorum " malım seni vereyimdemi kötü olayım vermeyimdemi "demiş birisi çok doğrudur.İyilik yaptığın insandan kötülük görüp yıkılmaktansa hiç iyilik yapmamak daha iyi.
Adamın biri demişki bir arkadaşına falan adam senin için çok kötü sözler söylüyor demişki diğeri neden söylüyorki ben ona iyilik yapmadımki demiş....
yazılarınız çok güzel sizler gibi güçlü kalemlerle aynı aile ortamında bulunmaktan onur duydum.
Ellerine yüreğine sağlık.....saygımla
Güzel bir masaldı ama hakkını vermek lazım. En çok da finaline bayıldım: "gereksiz kişiler üzerine alınmayacakmış...."...Sanki bana biraz "ben sözümü söyledim. Varın siz çıkın işin içinden " dermişsiniz gibi geldi? Sevgili mirage?..:-)
Genç kızımız yorulmamalı. Bu oyunda " yoruldum " diye bir sözcük hakkı yok. Hala hayata bir yerlerinden tutunmaya çalışıyoruz. Bence beceriyoruz da....
Sevgiler yüreğinize...