- 1859 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Mesleki Makaleler 1 - Tasarımda Türk Dili
DİL NEDİR?
İnsan, en eski dönemlerinden bugüne gelişim ve değişim evresinde duygu, fikir ve algılarını anlatıp aktarabilmek, toplumsal iletişimi kurabilmek için birçok unsuru araç olarak kullanma gereksinimi duymuştur. Bu unsurlardan en önemlisi, işaret ve seslerin dönem dönem çeşitlendirilip, kendi içinde belirli kurallar bütünlüğü çerçevesinde birleştirilerek ortaya çıkartılmış olan dil kavramıdır. İnsan kendine özgü aynı zamanda sosyal olma özelliğini kapsayan, kendi çabasıyla oluşturduğu konuşma ve yazım dilini, varlığını devam ettirdiği sürece hayatın her alanında etkin ama aynı zamanda doğru, düzgün ve anlaşılır bir biçimde kullanmaya bir anlamda zorunludur.
TÜRK DİLİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ
Türkçe; Altay dil ailesine dahil, sözcüklerin eklerle yapıldığı, eklerle çekildiği, sondan eklemeli özelliğe sahip bir dildir. Dünya genelinde konuşulan diller arasında okunduğu şekilde yazılan, yazım şekliyle okunabilen nadir dillerden biridir. Bilimsel gelişimini, üstlenen kurumların çalışmalarıyla her geçen gün daha güncel olarak sürdüren Türkçe aynı zamanda akıcı, cümle oluşumunda gereksiz sözcükleri içermeyen yapısıyla kolay yazılabilen, konuşulabilen, öğrenilebilen bir dildir.
* Türk diline ait ilk yazılı metinlerin 7-9. yüzyıl Orhun Yazıtları’na kadar uzandığı bilinen bir gerçek olmasına rağmen asıl Türkiye Türkçesi 11. yüzyıldan sonra Anadolu’ya yerleşen Oğuzlar ile tarih yolculuğuna başlamıştır. (Eski Anadolu Türkçesi-15. yüzyıla kadar.) 13-15. yüzyıllar arasında Türkçe yoğun olarak Arapça ve Farsça sözcüklerin etkisi altında kalmasına rağmen sade bir dil olma özelliğini korumuştur. Bu dönemden sonra Türkçe, yoğun Arapça ve Farsça sözcükleri içeren Osmanlıca etkisine girmiştir. (Osmanlıca-16-20. yüzyıl) Tanzimat Dönemi ile birlikte Arap alfabesinde, aydınlar tarafından yapılan değişiklikler, Cumhuriyet tarihi ile birlikte kullanılacak olan çağdaş Türkçeye zemin hazırlamış, Cumhuriyet döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün yoğun çabası ve çalışmalarıyla Latin alfabesine geçilmiş, dildeki Türkçe sözcüklerin oranı çoğaltılmış ve günümüz Türkiye Türkçesinin temeli hazırlanmıştır.
* KAYNAK: www.dilimiz.gen.tr
GRAFİK TASARIMDA TÜRK DİLİ ve KULLANIMI
"Konuyu irdelemeye başlayalım mı yoksa konuya start mı verelim? "
Grafik tasarım sektöründe faaliyet gösteren çalışanların bireysel, sosyal statüleri ve yaptıkları işin kendilerine yüklediği sorumluluk gereği Türkçeyi kullanım biçimleri, Türkçe kullanımındaki olumlu ya da olumsuz tüm kazanç ve kayıpların farkındalık noktasında olmaları hem çalışma alanında hem de sosyal yaşam içinde bir adım önde yürümelerine eş değerdir.
İçinde yol aldığımız dönem birçok alanda kullanımı açısından Türkçenin yoğun bir biçimde kayba uğradığı, mevcut yapısının bozulmayla karşı karşıya kaldığı, anlamsız ve gereksiz değişimlerle mücadele etmek zorunda olduğu bir dönemdir. Yaşamımızın her alanında ve birçok sektörde Türkçe karşılığı olmasına rağmen yabancı sözcük kullanma alışkanlığının yaygın olarak varlığını sürdürüyor olması hatta yabancı sözcüklerin Türkçe karşılığını ve anlamlarını araştırıp bulmak zorunda kaldığımız dolayısıyla kendi içinde karmaşık, tutarsız ve içinden çıkılması zor bir süreçten ibarettir.
Faaliyet gösterdiğimiz sektörde neden Türkçe sözcüklerin karşılığı olmasına rağmen yabancı kökenli sözcükler kullanılır; en geçerli gerekçe kullanımın yaygınlığı olarak gösterilebilir. Uzun vadeli süreç içinde sıkça karşımıza çıkan sözcüklerin Türkçe karşılığını araştırıp, kullanmayı amaç edinmek yerine daha çok hazırcılık anlayışıyla hareket etmek, sahip olduğumuz dili önemsememek bu sözcüklerin zaman içinde dil öğesine gereksiz asılı kalmalarına sebep olur. Bunun yanında mesleğe yeni başlamış tasarımcı adaylarının henüz öğrenme aşamasında yabancı kökenli sözcüklerle tanışmaları ve öğrenilen bilginin sonraki aşamalarda düzeltilmesi daha zor olduğu için sözcüklerin hızla yaygınlaşması da kaçınılmazdır.
Çoğunluğun kullandığı dil tanımlamalarının geçerli olduğunu zanneden bazı meslektaşlarımız ne yazık ki; yabancı kökenli sözcüklerin ağırlıklı olarak kullanılmasının teknolojiye, sosyokültürel gelişmelere ve çağa daha uygun olduğunu düşünebilirler. Ancak içinde yaşadıkları toplumun kullandığı geçerli dilin aslında kültürel iletişimin en önemli parçalarından biri olduğu gerçeğinin, kullandıkları dil sayesinde farklı kültürlerle, sanat kavramını köprü yapıp iletişim kurabildiklerinin bilincinde olmalıdırlar. Türkçe karşılıkları varolmasına rağmen yabancı kökenli sözcükleri tercih etmenin, gelişime ayak uyduramama çekincesine sebepmiş gibi gösterilmesi, oluşan kafa karıştırıcı durumun normal bir olgu gibi karşılanması, özentiden kalıntı bu sözcüklerin konuşma ve yazma dilimizde yerini alması demektir. Alt satırlarda verdiğim örnek sözcükler sayısını belirlememizin mümkün olmadığı yabancı kökenli sözcüklere yalnızca birkaç örnektir.
Master - Kalıp
Typographic - Dizgi
Illustration - Çizim
Figure - Desen
Format - Biçim
Art Director - Sanat Yönetmeni
Graphic Designer - Grafik Tasarımcı
Concept - Fikir
Graphics - Teknik Çizim
Digital - Sayısal
Web - Bağlantı Levhası
Teaser: Etkileyici Kısa Tanıtım
Ajans - Tasarım Atölyesi
Background - Arka plan
Freelance - Serbest
Prova - Ön Çalışma
Grafik tasarım mesleğinin sadece düşünmek, çizmek, düşünsel tasarıyı uygulamaktan ibaret olduğunu zannetmek büyük bir yanlışlıktır. Tasarımcı bireyin Türkçe dil kurallarını ve sözcüklerini en iyi ve doğru biçimde öğrenmesi ve kullanması temel hedeflerinden olmalıdır. Bu anlamda yabancı kökenli sözcüklerin tasarımcıya sağlayabileceği en büyük katkı ancak gerekli görülen noktada kullanılmak üzere, bilgi birikimine yenilerini eklemesinden ibarettir. Farklı kültürlere ait izleri takip etme yöntemi olarak da değerlendirilebilir. Bunun yanında, çeşitli kaynakların ve ögelerin kullanımında yabancı sözcüklerin özellikle Türkçe karşılıklarını bilmek, ulaşılan kaynaklardan tam olarak yararlanma noktasında elbette işe yarar bir yöntem olabilir.
Yabancı sözcükleri araç olarak kullanmak yerine amaç haline dönüştürmek Türkçeyi mevcut tüm olanaklarına rağmen yozlaştırmaktan öteye götürmeyeceği gibi, ilerleyen süreçte dilde büyük oranda benlik kaybına neden olacaktır. Benlik kaybı Türkçenin kullanıldığı alan ne olursa olsun her geçen gün artan bir şekilde kavram karmaşasına neden olacaktır. Kavram karmaşası içine düşen grafik tasarımcının çalışma temposu içinde anlaşmazlık ve açmaza düşmesi ise kaçınılmazdır. Kendi diline ait sözcükleri yeterince kullanamazken farklı dillere ait sözcükleri konuşma ve yazım diline yerleştirmek uzun vadede düşünüldüğünde hem mesleki hem de sosyo-kültürel anlamda dengesizliği ve sahip olunan dilin bir süre sonra anlamını yitirmesine hatta büyük oranda yok olması sonucunu da beraberinde getirecektir.
Grafik tasarım hangi pencereden ve hangi açıdan bakılırsa bakılsın gerekli ve etkili iletişim kurma sanatıdır.. Bu iletişimi sağlayan, bakış açısı, öngörü, kültür seviyesi ve teknik, bireysel, sanatsal donanım elbette önemlidir ancak kullanılan mevcut dilin hakimiyeti ne kadar güçlü ve kendi içinde tutarlıysa ortaya çıkan esere ve bireysel gelişime etkileri aynı oranda güçlü olacaktır. Evrensel değişimin ve gelişimin önünde durmanın neredeyse imkansız olduğu bir süreçte, faaliyette bulunduğumuz sektör ne olursa olsun sahip olduğumuz, geleceği ilgilendiren kavramlara gereken önem ve özeni göstermemiz, ilerlemenin sağlam bir parçası olarak yerimizi korumamız demektir.
" Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. "
Mustafa Kemal Atatürk-1929
Saygılarımla.
YORUMLAR
Hepsi elbet,önemli,anlamlı ve çok güzelde;en fazla hoşuma giden yan,bir meslek erbabının,hayatın sadece meslek adamı olmaktan ibaret olmadığını,ne iş yaparsak yapalım,hangi tolumda yaşarsak yaşayalım,birtakım temel değerlerden uzak kalamayacağımızı,dilin her insana,her durumda gerekli olduğu ve ciddiye alınması gerektiğini,dolayısıyla da kendi mesleğini öne çıkararak,mesleğine dilin yansımasını irdelemiş olması.Demek,askerden,öğretmene;kasaptan,manava;mühendislikten,dernek başkanlığına;herhalukarda insan dilin öneminin farkında olmalı ve ciddiye almalıdır. Bu yazı sadece bu özelliği ile kutlanmaya değer.Gerçek şu ki,insan bedeninden sonra en fazla diliyle vardır.Dil,iletişim aracı olmaktan fazla birşeydir.Bütün anlayış,zevk,iman dünyamızda dahil dilin içinde şeylerdir.İnsanın bütün muhakeme dünyası dil dağarcığıyla sınırlıdır.Buna bağlı olarak,dili bilmenin yanı sıra kullanmakta ayrı bir maharet ve sanattır.En doğru ve güzelini bulup kullanmaksa boynumuza borçtur.Şair, Türkçe ağzımda annemin sütüdür,derken bunların tümünü kasdetmiş olmalı...
Sayfanızı fazla işgal etmemek için,yürekten kutlamakla yetindim efendim.Selam,saygı...